Translate.vc / португальский → турецкий / Uno
Uno перевод на турецкий
285 параллельный перевод
" "o Senhor é o nosso Deus. O Senhor é Uno." "
" Rab, Tanrı'mızdır.
" "O Senhor é Uno." "
Tanrı birdir. " " Tanrı birdir. "
Uma Banana Daquiri. E um refrigerante.
Uno muz dakiri ve bir maden suyu.
Unosuke!
Uno, bak!
Não digas isso, Uno.
Öyle konuşma.
Mas Uno, Ele é um dos nossos.
Ama o bizim fedaimiz.
Uno, Sou eu!
Benim!
Me uno a vós.
Size katılacağım.
Com este anel, me uno a ti em matrimónio.
Bu yüzüğü takıp seninle evleniyorum.
A maravilhosa "Where Dou You Go From Here, Baby?" do Brian Obine.
Numero uno, evet! Bir Brian Obine bestesi : "Where Do You Go From Here, Baby?"
O peso do teu corpo diminui mais e mais até o corpo se tornar uno que está tão leve...
Ağırlığın azalıyor azalıyor ta ki vücudun ruhunla bir olana kadar. Vücudun bir tüy kadar hafif.
O Cosmos... é uno, eterno e infinito... e a Terra é um dos mundos.
Evren : bir, ebedi, sonsuz... Ve yeryüzü, dünyalardan sadece biri.
É Uno, dos, tres. - Uno, dos, tres.
Hayır efendim ; "Uno, dos, tres." "Uno, dos, tres."
- Manuel, por favor.
Manuel, ( lütfen ) por favor. ( Bir saniye ) Uno momento.
Sou o seu menino querido, Sr. Weyburn.
Bir numaralı adamınım Bay Weyburn. Numero uno.
- Obrigado. - "Uma mulher, sim, uma ovelha é perfeito, mas um lama é" numero uno ". O meu era...
Teşekkürler.
Tornou-se jogador número uno, ao ponto de não saber onde o jogo terminava e começava a realidade.
Bir numaralı oyuncu oldu, Ta ki oyunun nerede bitip gerçeğin nerede başladığını bilemeyene kadar.
Pelo sangue de Jesus Cristo, uno-vos em casamento.
Hazreti İsa'nın kanı ile... sizi evlilik bağıyla birleştiriyorum.
O Mondo Uno.
"Uno mondo"...
Lamento, vou guardar esse contacto para quando precisar.
Üzgünüm, koçum. Ben bu bağlantımı Kendim için saklıyorum. Numero uno.
Diez, nueve... ocho, siete... seis, cinco... cuatro, tres... dos, uno.
On, dokuz sekiz, yedi altı, beş dört, üç iki, bir.
Nueve... ocho... siete... seis... cinco... cuatro... tres... dos... uno... cero.
Dokuz sekiz... Yedi altı... Beş dört...
Uno-os pelos laços sagrados do matrimónio.
Şimdi sizi birleştiriyorum evliliğin kutsal bağıyla.
O Meu Filho deu a vida pelos cordeiros d'Ele. Que sejam o mundo uno e o amor uno.
Dünya bir olsun, herkes birbirini sevsin.
Eu sou uno.
Ben onunla birlikteyim.
Numero uno : se percebessem alguma coisa sobre estilo, sabiam que padrões de animais estão fora de moda. Em segundo, tótós...
Bir kere sen havalı olmaktan biraz olsun anlasaydın... hayvan desenlerinin artık moda olmadığını bilirdin.
Mantém-no ocupado!
Uno, alayo!
E o round é número uno.
O da, ilk round.
- Seja "uno" com o cavalo. - Sim, Capitão.
- Emredersin, kaptan.
Soube que te tinhas casado e eras professor na UNO ; diz que não é verdade.
Evlendiğini ve UNO'da öğretmen olduğunu duydum, doğru olmadığını söyle bana.
Somos todos unos, o universo é uno.
Hepimiz biriz. Evren de tek.
Escadas. Uno, due.
Merdivenler.
Nada de trocas ou reembolsos.
Uno, dos, tres. Değiştirmek, takas etmek ya da geri almak yok.
Átila, o Uno!
Ben Attila! Attila Han!
"Pois foi em Nicene que os bispos do quarto século do mundo... Declararam que com o sacrifício do Filho de Deus o homem tornou-se uno com Deus, pela primeira vez elevado acima de todas as outras criações... para ficar ao Seu lado no Céu."
"İznik'te olanlar... yani 4.yüzyılın piskoposları... tüm yaratılanlar içinde ilk kez, cennette onun yanında olsun diye... kurban edilen tanrının oğlunu tanrıyla bir yaptılar."
E com isso... Somos uno com o poder que nos criou.
Ve bununla birlikte... bizi yaratanla tek vücut oluruz.
Nós somos uno... com o poder que nos criou.
Bizi yaratan güç ile... bizler tek beden olduk.
El número uno.
Número uno.
Uno, imutável e eterno- -
Tek, değişmeyen ve sonsuz varlık.
Quem quer que entre lá funde-se com ela, torna-se uno com a nave.
İçeri giren her şey gemiyle tek vücut olur.
Uno-me ao rei para agradecer por teres salvo a Princesa.
Prensesi kurtardığınız için minnettarlığımızı sunmada krala katılıyorum.
- Uno, dos, tres...
- Uno, dos, tres...
Juntas, podemos levar a Putumayo à falência e fazer da Cinco de Mayo o número uno de Mayo.
Birlikte Putumayo'yu batırıp Cinco de Mayo'yu bir numaralı Mayo yapabiliriz.
Quando um rei morria, acreditava-se que ele se tornava uno com Ra.
Bir kral öldüğünde Ra ile beraber olduğuna inanılırdı.
Sentem-se uno com os outros e é feliz.
Diğerleriyle birdi ve mutluydu.
O Senhor é Uno!
Tanrı birdir!
O Senhor é Uno!
# Tanrı birdir!
Deus é uno!
Tanrı tektir.
Eu os uno em casamento... em nome do Pai e do Filho e do Espírito Santo.
Çarşamba - Öğle vakti
Número uno!
Numero uno!
Sou uno com os animais e com as árvores.
— Ve ağaçlarla.