Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Valência

Valência перевод на турецкий

114 параллельный перевод
Quando vou todos os anos à tua Sevilha, à tua Valência, San Sebastian, à tua Granada... já não é para matar touros, mas para recordar.
Ecija'ya, Valencia'ya, Sevilla'ya, San Sebastian'a, Granada'ya gittiğimde ben artık boğa öldürmemek ama hatırlamak o günleri.
Valência tem que ser primeiro...
Öncelikle Valencia'da... İsteğini çoktan kabul ettik.
Senhor, primeiro devem conquistar Valência.
Kralım, öncelikle Valencia'yı almalısınız.
Enquanto os mouros sejam donos de Valência,
Berberiler Valencia'yı ellerinde tuttukları sürece,
Lutarão junto a você por Valência.
Valencia için sizin safınızda savaşmaya hazırlar.
Quando dermos procuração de Valência, que o tente Yusuf.
Öncelikle Valencia'yı alalım, sonra da Ben Yusuf almayı denesin.
Não me falem de Valência, meu senhor Moutamín.
Bana Valencia'dan bahsetme Mutamin. Şimdi olmaz!
Abandonando Valência e deixando a Espanha desamparada?
Valencia'dan ayrılıp tüm İspanya'yı korunmasız bırakmak pahasına mı?
Cidadãos de Valência!
Valencia halkı!
Povo de Valência, abandonem a seus senhores e unam-se a nós.
Valencia halkı, kendinizi liderlerinizden kurtarın! Bize katılın.
Soldados, cidadãos, povo de Valência, trazemos-lhes a liberdade!
Askerler ve vatandaşlar, Size özgürlük getiriyoruz. Size hayat getiriyoruz.
Eu tomei Valência em nome de meu soberano, o rei Alfonso da Castela, Leão e Astúrias, do Sagunto e Almenara, do Castrejón e Alcântara.
Valencia'yı... yüce hükümdarım Alfonso'nun adına alıyorum! Leon ve Asturias kentleri, Kastilya kralı, Sagunto ve Almenara,
Valência é para o Alfonso, rei da Espanha pela graça de Deus.
Tanrının lütfuyla Valencia, Alfonso'ya aittir. İspanya kralına!
A coroa de Valência.
Valencia tacı.
Cid necessita sua ajuda para defender Valência.
Valencia'yı Ben Yusuf'a karşı savunmak için lordumun yardımınıza ihtiyacı var.
Soldados, povo de Valência.
Valencia halkı, birkaç davulun sesinden korkmamanız lazım.
Entrega em três semanas em Valência.
Teslim üç hafta içinde Valencia'da.
O material do Hackett já está em Valência.
Hackett'ın malzemeleri Valnecia'da.
Morreu outro em Valência e andam à procura dela, mas desapareceu.
Sonra biri daha öldü ve polis kızı arıyor. - Ama kız hepsini atlattı.
Não podemos voltar para Valência?
Valencia'ya geri dönebiliriz.
Anda, vamos para Valência.
İnat etme, Valencia'ya dönelim.
'Valência'
Valencia...
É melhor amanhã, em Valência, está bem?
Valencia'ya varana dek bekle.
Para Valência?
Valencia'ya mı?
Valência?
Valencia demek!
E depois com a camioneta, para Valência, não?
Sonra da Valencia'ya gideceksiniz, öyle mi?
A valência do elétrão de um elemento normal é igual ao do seu grupo.
Tipik bir elementin valens elektronu gruplarına eşittir.
E a valência dos elétrões à volta é igual ao do seu grupo.
Ve bu durumda, doğal olarak, grupları da valens elektronuna eşittir.
O governo em Valência quer pôr fim às milícias e afirma que devemos integrar o novo Exército Popular liderado pelos comunistas.
Valencia'daki hükümet bundan böyle milis olmayacağını ve hepimizin komünistlerin önderliğindeki Halk Ordusu'na katılmamız gerektiğini söylüyor.
Madridestáparalizada, grandes cidades como Barcelona, Valência, Bilbau, Sevilha, unem-se ao sofrimento da família queperdeuum ente querido, perguntando-seporquê.
Madrid bir süre sessizliğe büründü. Barcelona, Valencia Bilbao and Seville gibi büyük şehirler de bu acıyı paylaştı ve "Neden?" sorusunu sordu.
Eu sou de Valência.
Ben Valencia.
Ele não vive em Valência.
Valencia'lı değil.
Temos ali um cadáver que tem de ser reconstruído outra vez... e hoje chegam mais dois, dum incêndio numa discoteca em Valência.
Aşırı hasar görmüş bir cesedimiz var. VaIencia'daki disko yangınından geIen iki ceset var.
Olha... Peter Walker, a nossa vitima, Trabalhava para o Cinema Road Services em Valência, Califórnia.
Kurbanımız Pete Walker Valenica, Kaliforniya'daki Sinema Taşımacılık Hizmetleri'nde çalışıyormuş.
Já tinha um quando morei em Valência.
Ben Valencia'da yaşarken bile caller I.D.'m vardı.
Não ter ido a Valência quando o meu irmão Alfonso ficou doente.
Kardeşim Alfonso hastalandığında Valencia'ya gitmediğim için.
Não ter ido a Valência?
Valencia'ya gitmemek?
Não te vais acreditar, mas encontrei-o no outro dia, na rua, em Valência.
İnanmayacaksın ama ona geçen gün Valencia'da rastladım.
Agora estou em casa da minha mãe, de visita, mas vivo em Valência.
Şimdi annemi ziyeret ediyorum ama Valencia'da yaşıyorum.
- Eu vivia em Valência...
Valencia'da oturuyordum.
Em Valência há comida, não precisavas gastar dinheiro.
Burada da yemek var. Paranı boşa harcama.
Desses, eu sei que não há em Valência.
- Orada öylesini bulamazsın. - Peki, sağol.
Valência, distrito de Cármen.
Valencia, Carmen mahallesi.
Já foste a Valência?
Valencia'ya gittin mi hiç?
Valência está rodeada.
Valencia kuşatıldı.
A coroa de Valência?
Valencia tacı mı?
Agora são também rei de Valência.
Artık Valencia'nın da kralısın.
Valência.
Valencia. Ayın 18'inde.
Isso é Mariano de Cabia, vão para Valência.
- Mariano de Cabia caddesi.
- Siga para Valência.
- Valencia'ya.
Nós salvámos Valência, Madrid, Barcelona...
Valencia'yı, Madrid'i, Barcelona'yı kurtardık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]