Translate.vc / португальский → турецкий / Vista
Vista перевод на турецкий
19,397 параллельный перевод
Já perguntou ao Sr. Irving os seus pontos de vista?
Bay Irving'e görüşlerini sordunuz mu?
Ele está a tornar respeitável dizer que há dois pontos de vista.
İki bakış açısı olduğunu söylemeyi saygıdeğer bir hale getiriyor.
Ele tem esses pontos de vista e expressa essas opiniões porque esses são realmente os seus pontos de vista?
O görüşlere sahip ve onları açıklıyor çünkü gerçekten kendi düşünceleri, değil mi?
Tudo bem... Eu disse para não a perderes de vista.
Tamam, sana gözünün önünden ayrılmamasını söylemiştim.
Mãos à vista! Os três, para aqui!
- Üçünüz, gelin buraya.
Vamos! Levanta-as! Mãos à vista!
- Kaldır elleri.
Há alguma coisa que possa nos dizer assim à vista?
Göz kontrolü yaparak bize söyleyebileceğin herhangi bir şey var mı?
Vamos dar uma vista d'olhos a isto, e vamos fazê-lo imediatamente.
Bunu araştıracağız, ve bunu hemen yapacağız.
Que pelo que sei, é 30 pontos melhor do que tu em Vista Verde.
Bu da senin vur ve kaç taktiğinden hatırladığım kadarıyla senin Vista Verde'dekinden 30 puan daha iyi.
Não há uma única câmara de segurança à vista.
Çevrede tek bir kamera bile yokmuş.
E é amor à primeira vista.
Ve bu ilk görüşte aşk oluyor.
Olhe, a mulher que vive aqui, é estudante de pós graduação, Krupa Naik, ela não é vista há dias.
Burada yaşayan kadın, Krupa Naik isimli doktora öğrencisi günlerdir kimse onu görmemiş.
Quanto tempo vai demorar até que vista algo mais confortável?
Seni daha rahat bir şeylerin içine sokmak kaça patlar?
Ao usar as tecnologias mais antigas como o rádio permite que os agentes do Samaritano escondam-se à vista de todos, e que recebam mensagens secretas no campo, ou enviá-las para...
Radyo gibi eski bir teknolojiyi kullanmak Samaritan ajanlarının göz önünde saklanmalarına olanak sağlar.
Se fosse eu, escondia-me à vista de todos.
Ben olsam göz önünde saklanırdım.
O bebe Samaritano escondeu-se mesmo à vista.
Bebek Samaritan gözümüzün önünde saklanıyor.
- E não é nada mau para a vista.
Göründüğü kadar sert biri değilmiş.
Talvez ele não aprenda por a senhora ter perdido de vista o seu motivo.
Belki de Steve, siz sebebinizi kaybettiğiniz için öğrenemiyordur.
Prairie, está pronta para nos dizer como recuperou a vista?
Prairie, bize gözlerinin nasıl açıldığını anlatacak mısın?
Esta cidade é uma morgue com vista para o oceano.
Bütün şehir okyanus manzaralı bir morg resmen.
Temos uma suite com uma vista até Reno.
Reno manzaralı bir otel odamız var.
Não podemos perder isso de vista.
Yeter ki bundan vazgeçme.
Tu já demonstraste o teu ponto de vista.
Mesajınızı verdiniz zaten.
- Terra à vista!
Bağlayın şunu! Kara göründü!
- Terra à vista!
Kara göründü!
Não percam estes dois de vista.
Bu ikisini gözünüzün önünden ayırmayın.
O Ken Malverne de Vista Verde.
Vista Verde'den Ken Malverne.
Pelo menos ainda tenho esta vista.
En azından hâlâ bu manzaraya sahip olacağım.
Gostei muito desta noite, mas se me trouxe até cá acima para uma vista, vou ficar muito irritada.
Bu akşam çok iyi vakit geçirdim ama beni buralara kadar sadece bir manzara için getirdiyseniz çok sinirleneceğim.
Infelizmente, esta vista bela não é a única coisa que tenho para lhe mostrar, Agente Carter.
Maalesef size göstermek istediğim tek şey bu harika manzara değildi Ajan Carter.
Não sou bem vista na RCE no momento.
- Şu anda SSR'da istenmeyen kişiyim ben.
Não é vista desde que o seu diretor desapareceu.
Yönetmeni ortalıktan kayboldu kaybolalı kadını gören yok.
- Silêncio. Fica longe da minha vista pelas próximas duas horas.
Önümüzdeki birkaç saat ayak altında dolaşma.
Não posso ser vista em público assim.
Bu şekilde insanların önüne çıkamam.
Farei por esquecê-la logo que me saia da vista.
Görüş alanımdan çıkar çıkmaz aklımdan atmayı planlıyorum.
Se fores vista, não podes fugir.
Seni görürlerse kaçamayacaksın.
Unidades adicionais à vista. Desligo.
Takviye kuvvetler yolda.
ESTÚDIOS MAR VISTA
MAR VISTA STÜDYOLARI
Nunca percas o dinheiro de vista.
Parayı gözünün önünden ayırma.
Dar uma vista de olhos, mais nada. Porquê esta agitação toda?
Neden bu kadar endişelisiniz ki?
Pode dar uma vista de olhos nisto, dizer-me o que diz?
Bu dosyada neler yazdığını anlatır mısınız?
- Vamos perdê-la de vista.
- Onu kaybediyoruz. - Sakin ol.
Coloca num lugar sensato, fora de vista.
Bunu akıllıca bir yere koy. Gözden uzak olsun.
Vais encontrar um lugar com grande vista para sul.
Evet. Sonra da güneyi iyi gören bir yer bul.
Vamos dar uma vista de olhos.
- Kontrol edelim.
ESTÚDIOS MAR VISTA
MAR VISTA STÜDYOLARI WITCHITA
Pensei em algo mais realista, como por exemplo os Estúdios Mar Vista.
Ben biraz daha özgün bir yer düşünmüştüm, mesela Mar Vista Stüdyoları.
Têm o logótipo dos Estúdios Mar Vista.
Mar Vista Stüdyoları logolu.
Porque é que não vamos dar uma vista d'olhos?
Bu tutuklamaları yapmaya yetkin yok.
Dá uma vista de olhos.
İzle.
Vê a vista.
Manzaraya bak.