Translate.vc / португальский → турецкий / Wohl
Wohl перевод на турецкий
31 параллельный перевод
Foi feita uma chamada para uma telefonista de serviço, Jean Wahl às 2 : 28, a comunicar o tiroteio.
O gece 911 arandığında santral memuru Jean Wohl'muş. Olayın sabaha karşı 2 : 27'de olduğunu söylemiş.
É a Sra. Wahl?
Bayan Wohl? Merhaba.
Sra. Wahl...
Bakın bayan Wohl.
Ja wohl, Herr Colonel!
Emredersiniz, Albayım!
- Quem?
David Wohl.
O David Wohl, o notável ladrão de quartos.
ünlü oda hırsızı.
O David Wohl acabou de verificar o seu quarto e provavelmente está a limpar-nos neste momento.
Tamam, David Wohl odasına giriş yaptı, ve büyük ihtimalle biz konuşurken odayı temizlemiştir. Kim?
- Quem? - David Wohl!
David Wohl.
Aqui estamos nós, Sr. Wohl.
İşte burası Bay Wohl.
Ouça, estou a trabalhar nas operações especiais para os rapazes lá de cima. E não posso entrar em detalhes mas o Sr. Wohl está a ser investigado.
Dinle, şu anda özel görevdeyim yukardaki çocuklar için, ve ayrıntıya giremiycem, ama Bay.
- O David Wohl!
Kim?
- Prende-o.
David Wohl!
Gudelia, eu disse-te para me ligares se o Sr. Wohl levasse alguma coisa.
Gudelia! Bay Wohl bişey alırsa söyle demiştim.
Coloca as imagens do exterior do quarto do Sr. Wohl esta manhã.
BAy Wohl'un kapısının önündeki bu sabahki görüntüyü getir.
Portanto, aproximadamente 9 meses após o assassinato do Andrew Wohl?
Yani, Andrew Wohl cinayetinden yaklaşık dokuz ay sonra.
Por exemplo, a causa que o leva a passar uma faca afiada pela garganta do Andrew Wohl e o efeito de o Sr. Wohl se esvair em sangue em minutos?
Örnek verirsek, keskin bıçağı Andrew Wohl'un boğazına saplaması sonucu Bay Wohl'un oracıkta ölmesi gibi?
Na noite de 12 Novembro de 2005, o Andrew Wohl de 35 anos, casado e feliz, com dois filhos, o Kevin de 8 anos e a Andrea de 6 anos... entrou no Rock Garden, um bar desportivo, no lado Oeste de L.A... com a intenção de se encontrar com dois amigos,
12 Kasım 2005'de öğleden sonra 35 yaşında, mutlu bir evliliği olan, 8 yaşında Kevin, 6 yaşında Andrea isimli iki çocuğu olan Andrew Wohl, Los Angeles'da bir bar olan Rock Garden'a girdi. Niyeti iki arkadaşıyla buluşmak, bira içmek ve büyük ekran televizyonda maçı izlemekti.
Ouvirão o testemunho dos dois amigos da vítima, o Sr. Greer e o Sr. Walker, a descrever um desentendimento que ocorreu entre o Sr. Wohl e o Trey Hansen neste caso...
Kurbanın iki arkadaşı Bay Greer ve Bay Walker'ın şahitliklerini dinleyeceksiniz. Bu olayda Bay Wohl ve Trey Hansen arasında bir kavga yaşandığı biliniyor.
Devia ter acabado ali, mas não acabou. Mais ou menos uma hora depois, com o jogo quase no fim, o Andrew Wohl saiu do Rock Garden com os amigos para voltar a casa para a sua família.
Yaklaşık bir saat sonra, oyun neredeyse bitmek üzereyken Andrew Wohl evine, ailesinin yanına dönmek üzere Rock Garden'dan ve arkadaşlarından ayrıldı.
Confrontado com estas provas, o Sr. Hansen confessou o homicídio e o roubo do Andrew Wohl.
Kanıtlarla karşılaştıktan sonra, Bay Hansen Andrew Wohl'u soyduğunu ve öldürdüğünü itiraf etti.
Estamos aqui hoje à procura de justiça. Justiça pelo homicídio de Andrew Wohl, justiça pelo choque e sofrimento da sua família e amigos, justiça por este crime abominável e trágico.
Bugün buraya adaleti aramaya geldik, Andrew Wohl cinayeti için adalet,... derin üzüntüye duyan ailesi ve arkadaşları için adalet,... bu çirkin, trajik suç için adalet.
Mais tarde, quando confrontado com o homicídio do Sr. Wohl, levou a situação mais além, imaginando-se a si mesmo como o assassino.
Daha sonra, Bay Wohl'un cinayetiyle karşı karşıya geldiğinde bunu daha ileri götürüp kendini katil olarak hayal edebilir.
Pode, por exemplo, reconvencê-lo para que, de facto, acredite que assassinou o Andrew Whol?
Mesela siz onu tekrar Andrew Wohl'u öldürdüğüne inandırabilir misiniz?
O Whol e os seus dois amigos eram habituais.
Wohl ve iki dostu düzgün kişilerdi.
A tua pequena colega do conselho, a ruiva Rosalyn Wohl?
Şu kızıl saçlı asistanın Rosalyn Wohl.
E eu falei com a Rosalyn Wohl... e ela disse que o Gil delatou por ela num caso de posse o anos passado e por isso sentia que lhe devia um favor.
Rosalyn Wohl'la konuştum. Geçen sene, Gil'in onun için bir mülk davasında muhbirlik yaptığını söyledi. Ona bir iyilik borcu olduğunu düşünmüş.
É a Rosalyn Wohl.
Ben Rosalyn Wohl.
Acho que ele tem a Rosalyn Wohl.
Sanırım Rosalyn Wohl'u esir almış.
Sim, bem. Wohl era o nome de solteira da mãe dela.
Şey, Wohl annesinin kızlık ismiymiş.
"Para criar uma imagem espelhada, den topf dann mit dem hexen bedecken. Cubra o pote com o seu chapéu, um das gebrau wohl auszuhecken. E aspire a mistura do caldeirão."
"Birebir görüntüyü elde etmek için elinizle ağzını örtüp karışımı içinize çekin."
- Ele é um criminoso?
Wohl gözetim altında.