X5 перевод на турецкий
102 параллельный перевод
Eles disseram-nos que era um exercício, mas ao sair da base eu ouvi um dos guardas dizer que era uma fuga no bloco 12, onde os X5 viviam.
Bir tatbikat olduğunu söylediler ama bir nöbetçinin kaçanlardan bahsettiğini duydum. - 12. blokta X5'lerin yerinde..
- X5 era o meu grupo.
- X5, benim grubumdu.
Lydecker estava seguindo o X5 452.
Lydecker X5-452'nin peşinde.
Fique com a custódia do X5, e coloque o Coronel Lydecker sob detenção.
X5'i alın ve Albay Lydecker'ı tutuklayın.
X5 656 estava sendo submetida a um tratamento experimental para uma anomalia genética que foi diagnosticada quando nós a recapturamos.
X5-656 onu ilk yakaladığımızda genetik bozukluk taşıdığı için, deneysel tedavi ile onu kurtarmaya çalışıyorduk.
Ele levou a X5 com ele.
X5'i de yanında götürdü.
Quais são as minhas ordens no que diz respeito a X5 452?
- Peki X5-452'ye ne yapayım?
Quando eles descobrirem que você está matando X5s, o comitê vai querer a sua cabeça.
Eğer komite X5'leri öldürdüğünü öğrenirse, kıçına tekmeyi basar.
Esse X5 é meu.
O X5'i istiyorum.
Há um contingente de soldados convencionais e um pequeno grupo de segurança de X5s, aproximadamente uma dúzia.
Büyük olasılıkla normal askerler, ve küçük bir grup X5 ile karşılaşacağız.
Olha, olha, apenas devolva-nos o X5.
Bak bak, sadece X5'i geri ver.
Ela é um X5.
O bir X5.
Ela precisa de um coração X5.
Ona X5 kalbi lazım.
X5 599, eu tenho um coração para vocês.
X5-599, Sana verecek bir kalbim var.
Exames de DNA de uns X5.
X5 üzerinde bir DNA çalışması.
Nós temos a X5-452.
X5-452'yi yakaladık.
Acho que tinhas dito que era uma X5.
Criminy, bana X5 olduğunu söylediğini sanıyordum. - X5.
- X5? - O que aconteceu?
- Ne oldu?
Quanto tempo um X5 aguenta sem comida ou água?
Bir X5 yiyecek ve içecek olmadan ne kadar yaşayabilir?
X5-452.
X5-452.
O fígado e rins foram para um X5 ferido numa missão ;
Ciğeri ve böbreği, görevde vurulan bir X5'e takıldı.
X5-599, eu tenho um coração para vocês.
X5-599, Sana verilecek bir kalbim var.
Copulação bem sucedida com X5-392, senhora.
- X5-392 ile başarılı çiftleşme, edendim.
Copulação mal sucedida, senhora. X5-698 não conseguiu atingir o mínimo dos requisitos da missão, senhora.
- X5-698 minimum görev gereksinimlerini, yerine getirmedi efendim.
Copulação bem sucedida entre eu e X5-452, senhora.
Benimle X5-452 arasında başarılı bir çiftleşme oldu, efendim.
Tu és X5. Yeah.
- Sen X5'sin.
O quê que ela está a fazer aos X5's?
Onun X5'lerle ne ilgisi var?
Ouvi dizer que enviaram um X5 para matar um jornalista teu amigo.
Şu muhabir arkadaşın için X-5 göndereceklerini duydum.
Julgando pela tua idade, uma X5.
Yaşından yargılanıyorsun X5.
Alguém ou algo lá fora é forte o bastante para derrotar um X5.
Dışarıda bir yerde X5'leri öldürebilecek kadar güçlü biri ya da bir şey var.
Há um X5 a matar pessoas.
Bir X5 insanları öldürüyor.
Os outros X5s, nunca mostraram nenhum sinal deste tipo de patologia.
Diğer X5'lerde böyle bir hastalık belirtisi gözükmedi.
O X5 / 493...
X5-493 mü...
X5 / 493 está muito bem.
- X5-493 daha iyi.
Sei que há progressos na procura do X5 / 656?
X5-656 araştırmasında bir gelişme var mı?
Mistura X5 e ADN humano sempre resultou em crianças de uma mediocridade espectacular.
X5 ve insan DNA'sı karışımıyla oluşan, döl, şaşırtıcı derecede sağlıklı.
X5 / 452, penso eu.
Sanırım, X5-452 idi.
Ponha a X5 / 734 a tratar da transferência.
- X5-734'ü getirin.
A X5 / 656 fugiu, senhor.
X5-656 gitmiş, efendim.
A coisa mais importante é que tu recuperaste a X5 / 656.
Önemli olan şu ki X5-656'yı yakaladın.
Mas com estas pessoas acaba sempre na mesma coisa - X5.
Şu kaçak X5'ler yüzünden sürekli sorun çıkıyor.
X5.
X5.
Três do grupo dos X5 desenvolveram isto.
Daha önce X5'lerin üçünde bu hastalık görülmüştü.
Eles são os melhores do grupo dos X5.
Onlar X5 grubunun en iyisi.
Eles já fizeram isto antes com outros X5s.
Diğer X5'leri kurtardılar.
Tempo de perigo : 4 minutos Sujeito de ensaio : código de barras X5-692
Yayılma Süresi : 4 dakika Test deneği - BARKOD X5-692
Eles têm um X5 em quem vão testar o elemento patogênico.
Patojeni denemek için, ellerinde bir X5 var.
devia vê-lo nas reuniões dos X5.
Onu X5 toplantısında içerken görmelisin.
Então porquê que um assassino X5 tentou matar a Drª. Vertes à pouco?
O zaman niçin bir X5 suikastçisi Dr. Vertes'i az önce öldürmeye çalıştı?
Como oficiais, X5s precisavam de poder agir independentemente, mas depois da fuga, acharam que vocês tinham sido concebidos com demasiada independência.
Görevliler olarak X5'lerin bağımsız hareket etmeleri gerektiğini düşündük, fakat kaçıştan sonra onların fazla bağımsız şekilde dizayn edildiklerinin farkına vardık.
Eu me ocupo do X5.
X5'i bana bırak.