Translate.vc / португальский → турецкий / Yada
Yada перевод на турецкий
7,463 параллельный перевод
De marca, nada de doces desconhecidos.
Marka söyleyin... Bunlardan hiçbiri şeker patlağı yada bonibon değil.
Mas não sei se ela quer mesmo que eu vá ou se ela se sentiu obrigada a perguntar.
Fakat gerçekten beni orada isteyip istemediğini bilmiyorum yada sadece çağırması gerektiğini düşünmüştür.
Talvez a gente consiga pedir doces esta noite.
Bu akşam gerçekten şeker yada şaka yapabiliriz.
Não é problema se eu não for, ou se eu não levar cupcakes?
Gelmiyeceksen sorun değil yada cupkek getirmeyeceksen sorun değil
Ou outra pessoa vai levar?
Yada başka birimi getirecek?
Preciso de um residente para fazer a operação do Webber, ou não vou chegar a tempo.
Harika! Webber'in psüdosisti için bir uzman bulmalıyım yada şaka mı şeker mi yapamayacağım
Pode ficar sozinha ou pode nos ajudar.
Tek başına gidebilirsin yada bize yardım edebilirsin.
De uma maneira ou outra vou descobrir os seus segredos e vai permanecer aqui pela eternidade.
Öyle yada böyle, Sırlarını öğreneceğim, ve sonsuzaa kadar burada kalacaksın..
Existem seres de diferentes raças a vir das estrêlas e influenciar aquelas culturas?
Yada aslında bu varlıklar tek bir ırka mı ait?
Talvez 3, 4 minutos.
Belki üç yada dört dakika.
Queres tentar criar lembranças, boas lembranças, algo que vai durar, que ajudará com o que está por vir.
Bazı anıları hatırlamayı denemek istersin, güzel anılar, bir şeylerin sonu yada birşeylerin başlangıcı olacak anılar.
Ou o Presidente não é o alvo.
Yada hedef başkan değil.
O que é que se passa? Ou falas ou vais-te queimar.
Ne olduğunu söyleyeyim : ya konuşacak yada kızaracaksın.
A nossa filha tem perguntado sobre ti. Gostava de poder dizer que são perguntas inocentes, como as canções de embalar que cantavas, ou as bolachas que lhe fazias.
kızımız seni sorup duruyor keşke masum sorular olduğunu söyleyebilseydim, söylediğin ninnileri bulmaya çalışmak yada üzgün olduğunda yaptığın kurabiyeler gibi.
Não são férias ou mudanças de cenário.
bu bir tatil yada hava değişikliği bile değil.
- Aquele onde eu digo que não há escolha, ou que me pertences, ou que vais implorar-me para te matar.
Biliyorsun, söylediğim şey "başka seçeneğin yok" yada "bana borçlusun" yada "seni öldürmem için yalvaracaksın", blah, blah, blah.
Na minha opinião profissional, tu e os teus colegas vão fazer qualquer coisa para ganhar Iowa, inclusive pressionar o teu namorado.
Benim profesyonel görüşüm, sen ve Pope kafadarları Iowa'yı kazanmak istediğiniz için güçlü sevgilininde dahil olduğu, herhangi bişey söyleyebilir yada yapabilirsiniz...
Sabes que não posso revistar o teu escritório sem provas.
Sen de biliyorsun herhangi bir sebep olmadan onun yada başkasının ofisini arayamam.
Tens de usar o clip anti-ressono ou vais voltar para o sofá.
Horlama klipslerini yeniden kullanmaya ihtiyacın var... yada kanepene geri dönersin.
Mas vai demorar uns dias.
Zaman alacaktır, ama bir yada iki gün içinde sonuç verecektir.
A sua irmã, filha, irmã-filha. Não importa.
Kız kardeşi. yada kızı. yada kardeş / kızı.
Ou podíamos ir ao que interessa e divertirmo-nos.
yada dolandırmadan konuya da girebilirdik ve eğlenebilirdik.
Ou fazemos isto como deve ser ou não o fazemos de todo.
Ya tam yaparız yada hiç yapmayız.
O Bjørn tem de mostrar sinais de interacção social ou será transferido.
Bjorn sosyal etkileşim emareleri göstermeli yada transfer edilecek.
Ou ele é o pior soletrador do mundo, ou está a ter um caso e usa-nos para esconder isso.
Ayrıca dünyanın en kötü imlasına sahip yada bir ilişkisi var, ve ilişkisini gizlemek için bizi kullanıyor.
Preciso de ti focado, Anderson, ou vou parar a uma cela com o Arthur Campbell, e eu não gosto de colegas de quarto.
Odaklanman lazım Anderson yada sonum Artur Campbell'ın yanında bir hücrede olacak. Ve oda arkadaşlığında iyi değilimdir.
Três dias, ou eu serei mais valioso para o Henry Wilcox, porque vou dizer-lhe que anda atrás dele.
Üç gün yada kendimi Henry Wilcox için daha değerli hale getireceğim. Çünkü ona senin geldiğini söyleyeceğim.
E se ele trouxe algo ou levou?
Ya ona başka bir şey getirirse yada götürdüyse?
Sim, ou enfiar-nos nalguma espécie de reserva para pessoa brancas.
Evet, yada bizi beyazlar için ayrılmış bir bölgeye atacaklar.
Talvez ele fosse um cirurgião ou um dentista.
Belki de adam, doktor yada dişçiydi.
Ou uma profissão mais nobre : Um médico legista.
Yada soylu bir profosyonel, tıp analizcisi.
Ele foi tão bom a cobrir o seu rasto, que algumas das vítimas nem sequer se aperceberam que tinham sido roubadas, até dias ou semanas após serem atingidas.
Aslında izlerini kapatmada oldukça iyiymiş, bazı mağdurlar, soyulmuş olduklarının farkına varana kadar günler yada haftalar geçmiş.
Se conseguirmos descobrir onde foi, podemos passar o bairro a pente fino, talvez encontrar uma testemunha ou uma câmara, que coloque o Sapoli na área, na hora da morte.
Bu yüzden, neresi olduğunu ortaya çıkarabilirsek, mahalle sakinlerini soruşturabiliriz, belki bir tanık yada güvenlik sitemini kameralarından Sapoli'nin ölüm zamanına yakın bir kayıt bulabiliriz.
- Teve TV a cabo ou internet instalada recentemente?
Ciddi misiniz? - Son zamanlarda burada internet yada kablolu tv kesintisi oldu mu?
Muitas das vítimas nem sequer sabem que foram roubadas, até dias ou semanas após o facto.
Bir çok mağdur soyulduklarını bile... günler yada haftalar sonra durumu anlayana kadar bilmiyorlar.
Se ele souber que está encurralado, vai fugir ou fazer o que faz melhor, que é tirar outra vida.
Eğer bu adam köşelerinin tutulduğunu bilirse, kaçacaktır yada yaptığı en iyi işi, bir başkasının canını alacaktır.
Ou, talvez, seja uma em particular, e você descarrega em estranhas.
Yada içlerinden biri özeldir ve hırsını yabancılardan çıkarıyorsundur.
Mais tarde ou mais cedo, ele vai aparecer.
Er yada gec onları almak icin gelecektir.
Vivo ou morto, ele é a pista para nos levar ao Henry.
Ölü yada diri, hala bizi Henry'e götürecek tek kişi o.
Pelo menos já não estou preocupado com o teu paradeiro.
En azından şimdi nerede olduğundan yada olabileceğinden endişelenmiyorum.
( suspira ) Com porco ou sem porco, não tão de loucos como a minha noite foi.
Domuzlu yada domuzsuz benimki kadar çılgın olamaz.
Por que não diz a ele que não é verdade?
Bu konuyu merak edecek yada üzülecek bir şey değil.
Uma ou duas vezes.
Bir yada iki kere.
Todas as semanas chegam mais refugiados em busca da minha proteção, a maioria coberta de sangue, mutilada ou queimada pelos homens de Rhesus.
Her hafta daha fazla mülteci benim korumam için geliyor. çoğu kanlar içinde, sakat yada Rhesus'un adamları tarafında yakılmış.
E o seu nome, quer goste ou não, é um grito de mobilização.
İnan yada inanma ama senin adın, bir toplanma çağrısı.
E como tal... a minha antiga vida, tinha acabado.
Yada bunun gibi bir şey... Eski hayatım yokolmuştu.
- Ele atacou-me. Estava a ter problemas emocionais, ou pelo facto, que talvez tenha sido adoptado?
Belkide o evlatlık olduğundan üzgün yada sinirliydi?
O que és tu, algum tipo de princesa da cidade ou quê?
Kimsin sen, bir çeşit küçük kasaba prensesimi yada ona benzer?
Ou apenas a bebida?
Yada sadece içki alemi mi?
1, 2, 3, 4.
1, 2, 3, 4. Hazır ol yada olma, işte biz geliyoruz.
E vais colaborar com isso?
Zorundayım.Eğer vazgeçer yada kaçarsam