Translate.vc / португальский → турецкий / Youth
Youth перевод на турецкий
51 параллельный перевод
Credo, o mais velho da Mrs. Newman nunca se preocupou com o gato quando foi fazer o Sweet Bird of Youth.
Bayan Newman'ın oğlu Sweet Bird of Youth'da oynarken kediyi dert etmemişti.
Na altura a juventude deles era minha... e a verdade era minha.
Then gay youth was mine Ve gerçek bendim
Incrível! Um musical de Um Doce Pássaro da Juventude.
İnanabiliyor musun? "Sweet Bird of Youth" un müzikal versiyonu.
Apresento Sudden Youth, uma descoberta para toda a gente com...
Herkes için önemli bir olay olan gençleşme.. #
As cruciais eleições do California Youth Forum?
Kaliforniya gençlik kolunun kritik seçimleri demek?
Não houve eleições do California Youth Forum? Nem o Tempo?
Kafilorniya Gençlik Forumu'nda seçimlere katılmadın mı?
"Sonic Youth."
Sonic Youth mu?
Céus, o Homer Simpson estraga-me o pedal, os Cypress Hill fanam-me a orquestra e os Sonic Youth foram-me à geleira!
Homer Simpson domuzumu parçaladı, Cypress Hill orkestramı çaldı, ve Sonic Youth'ta soğutucumu!
O que tem isso a ver com a juventude na Asia ( Youth Of Asia )?
Bunun Asya'daki gençlerle ne alakası var?
Um muito popular entre nós era'Screaming Target'de Big Youth.
Screaming Target - Big Youth bizim en sevdiklerimizden biriydi.
Blondie, Sonic Youth, Televison, Talking Heads, a lista continua.
Sonic Youth. Television. Talking Heads.
Há um tipo que ensina artes industriais na Youth Authority... e disse que eu podia trabalhar na loja de electrónica, se limpasse a pele.
Bakın, Gençlik Dairesinde endüstriyel sanat dersi veren bir adam var ve temizletirsem onun elektronik mağazasında çalışabileceğimi söyledi.
Ou como a Kim Gordon dos "Sonic Youth".
Ya da Sonic Youth'dan Kim Gordon gibi.
Escolheste a aparência em vez da personalidade, a juventude em vez da experiência, um historial sem raiva, em vez de estado de raiva desconhecido.
Daha insancil olani sectin, youth over experience, no history of rabies over unknown rabies status.
O que posso dizer sobre o que eu tenho?
What a time, when l was drunk on youth!
São os Sonic Youth a tocar Superstar dos The Carpenters.
Sonic Youth, The Carpenters'ın "Superstar" ını çalıyor.
E queres saber uma coisa? Comprei outro álbum dos Sonic Youth e é uma porcaria.
Şunu da söyleyeyim, bir Sonic Youth albümü daha aldım ve berbat!
Temos um ginásio no Youth Fellowship Hall.
Gençlik Cemiyeti'nde bir spor salonumuz var.
Estou feliz por estares tão interessado no programa do Youth Fellowship, mas acho que me fizeste atrasar para a aula.
Gençlik Cemiyeti'nin programlarıyla ilgilenmen beni çok mutlu etti, ama derse geç kalacağım.
- Olá. - Olá. Gostaria de saber se vais ao jogo, porque depois vamos ter uma festa na nossa igreja no Youth Fellowship Hall, e adorava que pudesses vir.
Eğer maça gideceksen. maçtan sonra kilisede parti veriyoruz, ve gelirsen sevinirim.
Fazes parte do governo de Huston?
Youth in Government'a mı üyesin?
Tínhamos acabado de abrir para os Sonic Youth e chovia a potes, e não conseguíamos aguentar nem mais uma noite na carrinha.
Sonic Youth'u bekliyorduk, bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu. Kamyonette bir gece daha geçiremezdim.
- Liguei para os Sonic Youth.
- Sonic Youth'u aradım.
- Os Sonic Youth estão presos no trânsito.
Sonic Youth trafiğe takılmış.
"Shadows of Youth" foi o último filme que Kang dirigiu.
"Gençliğin Gölgeleri" Kang'ın yönettiği son filmdi.
É do "Shadows of Youth".
"Gençliğin Gölgeleri" filminden.
Até o último filme,'Shadows of Youth'
Ta ki son filmi "Gençliğin Gölgeleri" ne kadar.
1978 "SHADOWS OF YOUTH" Desculpe-me se eu te magoei mas eu tentei o meu melhor.
1978, "GENÇLİĞİN GÖLGELERİ" SETİ Canını yaktıysam özür dilerim. En iyisini istedim.
Era o último dia de "Shadows of Youth".
"Gençliğin Gölgeleri" nin son günüydü.
"Os dois primeiros Y," disse eu, "querem dizer'your youth ( tua juventude )"'e não lhe disse mais nada.
"S ve G" dedim, "Senin Gençliğin" anlamına gelen tüm söylediğim buydu.
Se os The Who precisam de um teclista durante a sua tourné, ou os Sonic Youth querem uma parte com sintetizador nalguma pista...
The Who'ya turnede klavye lazımsa veya Sonic Youth bir parçasına synth part istiyorsa...
Na nova colecção dos Sonic Youth.
Yeni Sonic Youth seti.
Palavras que ouvi enquanto jovem, ditas pelo meu pai e pelo pai dele.
Words l have often heard in my youth--by my father, by his father before him.
Porque se não me sair bem amanhã, não entrarei na Atlanta Youth Symphony, que me dará entrada em Juilliard, onde posso ter aulas com a Sarah Chang, cujos alunos têm entrada quase garantida na Filarmónica de Berlim,
Çünkü yarın iyi çalamazsam... Atlanta Gençlik Senfonisi'ne katılamam ki Juilliard'a alınmam için buna gerek var Sarah Chang ile akademik ders veriyorlar ve ondan ders alanlar da Berlin Filarmoni'ye girebiliyor,... ki o da en çok çalmak istediğim orkestra.
- Dos Darling Scott, Sonic Youth?
Sevgili Scott, Sonik Gençlik?
Usava um pequena t-shirt dos Sonic Youth.
Küçük Sonic genç tişört giyerdi.
Era voluntário no Youth at Risk, todos gostavam dele.
Tehlike altındaki gençlik için gönüllü olmuş ve çok sevilmiş.
Vera Brittain escreveu "Testament of Youth" baseando-se nas suas experiências em tempo de guerra.
Vera Brittain savaş tecrübelerine dayanarak Gençlik Ahti'ni yazdı.
"Testament of Youth" continua a ser impresso até aos dias de hoje, aclamado como uma das mais poderosas memórias de guerra jamais escritas.
Ünlü bir yazar ve barış yanlısı olarak 20. yy'da ün yaptı. Gençlik Ahti, bugüne kadar yazılmış olan en hatrı sayılır savaş hatırat türünün örneklerinden biri olarak övülmüştür.
Originários de Cleveland, Ohio, a banda Gentile Youth fez furor em Austin a noite passada após uma actuação estonteante no South by Southwest.
... yepyeni özellikleriyle bu paspasın neler biyoteknoloji çalışanlarının kazandığı paralar Cleveland, Ohio'dan çıkma grup Gentile Youth dün gece Austin'i, South by Southwest'te verdiği konserle salladı.
... e quando a mãe estava em Seattle, mudou-se para cá com os Sonic Youth, por isso há 65 % de hipótese de ser filha do Eddie Vedder.
Ve annemin Seattle'da işi bittikten sonra Sonic Youth ile buraya taşınmış. Bu yüzden Eddie Vedder'in çocuğu olma ihtimalim % 65.
FOREVER [ S01E03 - "The Fountain of Youth" ]
Çeviri : scorpionss1 İyi seyirler.
O novo álbum do Rage precisa fazer com que os sucessos dos ABBA pareçam Sonic Youth - ou ele já era.
Şu yeni Rage albümünün yanında ABBA'nın En İyileri albümünün Sonic Youth misali sik gibi kalmasını istiyor, yoksa işi yaş.
Eu cantava numa banda de jazz, o National Youth Jazz Orchestra.
AMY WINEHOUSE YAŞ 16 Küçük bir caz topluluğu olan Ulusal Gençlik Caz Orkestrası'ndaydım.
Fazes parte do Grupo Youth?
Gençlik grubunun bir parçası olup olmadığını merak ettik. Neden?
O meu pagamento vai para o Clube Harlom Youth.
Benim saatlik ücretimden Harlem Gençlik Kulubü'ne.
E segundo, como activista da Youth for Animal Rights, sinto-me responsável pelo bem-estar daquele animal.
Ayrıca Hayvan Hakları savunucusu olarak kendimi o hayvanın sağlığından sorumlu tutuyorum.
E sabes como acabei. Se tenho de ouvir sobre como te meteste com a Juventude Hitlariana...
Eğer bir daha Hitler Youth'a sakso çekişini duyarsam kusacağım...
E aqui, temos as Tartarugas Dissonantes, só apaziguadas pela música de Alexander Scriabin ou Sonic Youth.
Buradaysa ayarsız kara kaplumbağaları var. Onları yalnızca Alexander Scriabin ya da Sonic Youth'un ilk dönem eserleri sakinleştirebilir.
A cassete Electric Youth da Debbie Gibson.
Debbie Gibson, Electric Youth kaseti.
Family Guy - S15E17 Peter's Lost Youth Tradução : cristiano170 Sincronia :
â ™ ª hepinizin bildiği gibi günümüzde filmlerde şiddet TV de ise seks yaygın â ™ ª â ™ ª ama nerede o eski inandığımız değerler â ™ ª â ™ ª Şansımıza ki "Family Guy" var â ™ ª