Translate.vc / португальский → турецкий / Zat
Zat перевод на турецкий
174 параллельный перевод
A sua carruagem aguarda-o, grandioso rei.
Makam arabanız zatıalinizi bekliyor, Majesteleri.
Bom dia, Vossa Graça...
Günaydın, zat-ı şerifleri.
Não, obrigado.
İyi akşamlar, zat-ı şerifleri. Teşekkür ederim, hayır.
- Boa noite, Vossa Graça.
- İyi geceler, zat-ı şerifleri.
Parece que apanhámos um.
Henüz değil zat-ı şerifleri. Galiba birisini yakalamışız.
Troque-as de lugar, ou dirão uns aos outros onde estão.
Yerlerini sürekli değiştir Hoskins yoksa nerelerde tuzak olduğunu birbirlerine söylerler. Emredersiniz zat-ı şerifleri.
Viva Sua Graça!
Çok yaşayın zat-ı şerifleri! Çok yaşayın zat-ı şerifleri!
Pennyman, da Quinta de Sprockett.
Pennyman, zat-ı şerifleri, Sprockett Çiftliği'nden. bayan Pennyman.
- Não, Vossa Graça.
Hayır zat-ı şerifleri.
Presumo que seja Sua Graça, o Duque de Chalfont.
Şimdi. Anladığım kadarıyla, zat-ı şerifleri, Chalfont dükü siz oluyorsunuz? - Benim
- Declara-se culpado, ou inocente?
Ne diyorsunuz Zat-ı Şerifleri? Size isnat edilen suçtan suçlu musunuz yoksa değil mi?
Que Deus o acompanhe.
Tanrı, zat-ı şerifleri hakkında hayırlısına hükmetsin.
É esse o objectivo desta assembleia.
Bu, zat-ı şerifleri, bu meclisin tek amacıdır.
Obrigado, Vossa Graça.
Teşekkürler zat-ı şerifleri.
Sr. Elliott, Sua Graça, o Duque de Chalfont.
Bay Elliott, Zat-ı şerifleri, Chalfont dükü.
Bom dia, Vossa Graça.
Günaydın zat-ı şerifleri.
Primeiro, se me perdoa a liberdade, gostaria de ler uns versos escritos por mim para usar nestas ocasiões melancólicas.
Öncelikle, zat-ı şerifleri izin verirse.. Melankolik durumlarda okunmak üzere kaleme aldığım bir kaç dizeyi okumak isterim
- Vossa Graça permite-me?
- Zat-ı şerifleri izin veriyor mu?
Vossa Graça, reflecti.
Zat-ı şerifleri, bir düşünün.
Vossa Graça, preparai-vos!
Zat-ı şerifleri, hazırlanın " -
Recebemos um telefonema do Ministério do Interior.
Zat-ı Şerifleri, sizi az önce idare merkezinden gelen bir telefondan haberdar etmek isterim.
- Bom dia, Vossa Graça.
- İyi sabahlar zat-ı şerifleri.
Há uma grande multidão à sua espera.
Dışarıda görev yapanların sayısından anladığım kadarıyla, zat-ı şerifleri çıkmanızı bekleyen büyük bir kalabalık var.
Incluindo não só a Duquesa, mas também a Sra. Holland.
Bu arada, sadece zat-şerifleri düşes hanımefendi değil... bayan Holland da beklemekte.
Viu-o pessoalmente?
Olanları bir zat gördün mü, Woodruff?
Sua Excelência.
Hey, Zat-ı Alileri!
Certo, Sua Excelência.
Çıkalım, Zat-ı Alileri!
Aqui, não temos nenhum Deus ou Excelências.
Burada Lordlar veya Zat-ı Alileri yok.
- Quem é você? É o comandante palestino.
- Filistinli bir komutan, bir zat.
Um casal de águias, Vossa Eminência!
Kartalların evliliği, Zatı şahaneleri!
Tendes um olhar sagaz, Vossa Formosura, se me permitis o...
Zatı Alilerinin gözleri çok keskin, haddim değil ama- -
Posso conduzir Vossas Magnificências à galeria?
Zatı Alilerini şimdi locaya götürebilir miyim?
Morreste piedosamente rodeado do nosso afecto.
Çokça sevdiğimiz zat, dindarca öldünüz.
Ze plegm... zat que vêm nos tubos.
Ze plegm... tüplerden geliyordu.
Eu, a quem Lenine chamou o seu melhor amigo.
Ben ki, Lenin'in en büyük dostum dediği zat.
Sim! "Envio a sua Alteza um menino..."
Öyle, evet! "Siz zat-ı muhtereme bir çocuk..."
Envio a sua Excelência, hah hah!
"Zat-ı muhterem" ha!
E este é nosso amável convidado que te abrirá as portas da sociedade.
Ve bu bey de saygıdeğer evsahibimiz sana cemiyetin kapılarını açan zat.
Magnífico Senhor.
Zat-ı şahaneleri.
Mas... Magnífico Senhor, ele é apenas um, Enquanto vocês são três.
Ama... zat-ı şahaneleri, o sadece bir kişi... siz üç kişisiniz.
Este, Darling, é o homem que nos disse que havia um espião alemão no hospital, para começar.
Bu zat, Darling, ilk aşamada hastanede bir Alman casusu olduğunu bildiren kişi.
Parece que este homem da natureza não sabia que a tartaruga era de água salgada.
Anlaşılan, doğa adamı olduğunu iddia eden bu zat, onun bir tuzlu su kaplumbağası olduğunu bilmiyordu.
Perguntai aos últimos embaixadores... com que imponência recebeu a embaixada. De que conselheiros nobres se cerca. Com que reserva protesta... e com que terrível firmeza toma suas decisões!
Zatı-âliniz elçilerimizin kendilerini... ne heybetle dinlediğini anlatmalarını duymalıydınız... çevresindeki asil danışmanların çokluğunu... ve nasıl korkunç bir kararlık gösterdiğini.
És tu, embalsamado na capa?
Bu haşmetli zat sen misin?
Sua Beldade deixa-me com um estranho que bem podia ser um tarado.
Zatı şahaneleri beni hiç tanımadığım biriyle, belki de bir sapıkla bıraktı.
- Deve ser Sua Beldade.Queres levar o resto?
Senin zatı şahaneleri olacak. Kalanı eve götürmek ister misin?
Este TEC... é similar à descarga de um zat'n'ktel?
Bu ECT... zat'n'ktel deşarjına mı benziyor?
Sr. Ministro, o senhor parece não estar a compreender a enormidade dos obstáculos que as nossas forças enfrentam.
Zatı alinizin, güçlerimizin şuanda ne büyük zorluklarla..
- Vossa Graça.
- Zat-ı şerifleri.
Obrigado.
Zat-ı şerifleri mi? Oh. Teşekkür ederim.
Vossa Graça...
- Zat-ı şerifleri.