Translate.vc / португальский → турецкий / Zôo
Zôo перевод на турецкий
1,043 параллельный перевод
Digo que é genéticamente possível que esta criança, se permitirmos que nasça, pode por sua vez ser um macaco inteligente na selva ou no zoo.
Benim ifademe göre, biliyoruz ki, bu çocuğun,..... doğumuna izin verdiğimiz takdirde,..... konuşamayan bir maymundan konuşan bir tane doğurabileceği veya doğurtabileceği genetik olarak olası. Bugünün ormanında veya Bugünün hayvanat bahçesinde.
É um zoo.
Bir hayvanat bahçesi.
É um autêntico zoo.
Hayvanat bahçesi gibidir.
A seguir ao Zoo Drive, desliga.
Hayvanat bahçesi dönüşündeler.
Levo-a uma vez por ano, ao Zoo e ao zoo ao circo. Com licença.
Onu yılda bir kez hayvanat bahçesi ve sirke götürüyorum.
Alma, ou encurralamos a besta... ou destruimos por completo o zoo.
Eğer ele geçiremezsek, tüm hayvanat bahçesini yok etmeyi düşünüyorum.
Estacionamento, bar e zoo à direita.
Park alanı, restoranlar ve hayvanat bahçesi sağ taraftadır.
Já sei. Leva-a ao Zoo.
Ne yapacağını söyleyeyim.
Dizem que os atrasados gostam do Zoo.
Onu hayvanat bahçesine götür. Geri zekalılar sever.
Leva-a ao Zoo.
Onu hayvanat bahçesine götür.
- O que é que viemos fazer ao zoo?
- Hayvanat bahçesinde ne işimiz var?
- Bom, sabes, gosto imenso do zoo.
- Bilirsin, hayvanat bahçelerini severim.
Não gostas do zoo?
Sen sevmez misin? Ha?
- Eu gosto do zoo.
- Hayvanat bahçesini severim.
Acordei no zoo.
Hayvanat bahçesinde uyandım.
- No zoo.
- Hayvanat bahçesi mi.
Comecei a ler, a seguir acordei nu no zoo.
Kitap okumaya başladım sonra da hayvanat bahçesinde çırılçıplak uyandım.
Acordou no zoo.
Hayvanat bahçesinde uyanmış.
No zoo? Ele está a raciocinar bem?
Hayvanat bahçesi mi?
Como explicas o zoo?
Ya hayvanat bahçesi?
Vou à Estação "Zoo".
Hayvanat bahçesi istasyonuna gidiyorum
Não venhas cá. Não quero que a minha namorada venha ao "Zoo".
Buraya gelme.Kız arkadaşımın "Hayvanat bahçesi" ne gelmesini istemiyorum
No "Zoo"?
Hayvanat bahçesinden mi?
É difícil descrever por palavras, mas a presença dele não afectou só a minha filha, ENTRADA SÓ PARA EMPREGADOS DO ZOO mas toda a família.
... Kelimelere dökmek çok güç ama,... ama onu varlığı salt kızımı değil, aynı zamanda tüm ailemi de etkiledi.
Devia estar no zoo.
Hayvanat bahçesinde olması gerekiyordu.
Onde era o zoo?
Bu hayvanat bahçesi nerede idi?
Dr. Yates, Zoo de Nova Orleães.
Dr. Yates, New Orleans Hayvanat Bahçesi.
Quer um zoo bom? Visite o Bronx.
Hayvanat bahçesi için Bronx'a git.
- Há quanto tempo trabalha no zoo?
- Ne zamandır burada çalışıyorsun?
Olhe, o que acha de vir trabalhar no zoo?
Hayvanat bahçesinde çalışmaya ne dersin?
O zoo.
Hayvanat bahçesi?
São do zoo, não são?
Hayvanat bahçesindensiniz, değil mi?
O Detective Brandt chamou-nos, somos do zoo.
Bizi Dedektif Brandt aradı, hayvanat bahçesindeniz.
É como estar no Zoo.
Hayvanat bahçesinde dövüşmek gibi.
Este lugar é um zoo.
Burası hayvanat bahçesi gibi.
Cutek com a sua braçadeira Nazi, divertia-se, e dava nas vistas como um turista no "Ghetto", como se visitasse o Zoo.
Cutek ve O'nun Nazi kolluğu.. Getto etrafında kontrol yapan Almanları eğlendirirdi, Hayvanat Bahçesine turistik ziyaret gibi.
- Deve ter fugido de algum zoo.
- Herhalde hayvanat bahçesinden kaçmıştır.
Tem-me arrastado até ao zoo, para ir ver os tigres.
Beni hayvanat bahçesine sürükleyip kaplanlara bakardı.
Eram um bando de borlistas que trataram a minha casa como se fosse um zoo.
Evimi hayvanat bahçesi sanan bir yığın parazitti.
Devem ter-te levado ao zoo para acasalares com uma chimpanzé.
Aslında seni bir hayvanat bahçesine tıkıp bir şempanzeyle çiftleştirseler daha iyi olur.
Se partiu as correntes, não volto ao Zoo para trazer outras.
Zincirlerini kırdıysa, hayvanat bahçesinden yenilerini alamam.
La levá-Io ao zoo no próximo fim-de-semana.
Ben onu gelecek hafta hayvanat bahçesine götürecektim.
Podes manter este zoo controlado?
Bu hayvanat bahçesini kontrol altına alabilir misin?
Estava numa jaula... uma cela, como num zoo...
Kafesteydim, bir tür hayvanat bahçesindeki bir hücrede.
Ou a explorar as mentes de exemplares de zoo, como eu.
Benim gibi örneklerin zihinlerini araştırıyorlar.
Hei-de escaparei deste zoo de alguma forma e vou apanhá-lo.
Bu hayvanat bahçesinden çıkıp senin icabına bakacağım.
Vão ao Zoo? Fazem compras?
Hayvanat bahçesine, alışverişe falan mı gidiyorsunuz?
Esta cidade é um zoo.
Bu kasaba bir hayvanat bahçesi.
É uma das inúmeras vantagens de viver num zoo de hospedeiras.
Bekle. Bir şeyi denetlemem lazım. Ah!
Na estação de Metro do Zoo, o funcionário, em vez do nome da estação, gritou "Terra do Fogo".
Hayvanat bahçesi durağında, metro memuru istasyonun adı yerine aniden... "Tierra del Fuego adaları" diye bağırmış.
Sabes, aquele em que vão ao zoo?
Hani birlikte hayvanat bahçesine gittikleri kitap.