Translate.vc / португальский → турецкий / Álguém
Álguém перевод на турецкий
177,933 параллельный перевод
Então este suspeito levado pela dor e motivado espiritualmente, está lá fora agora a procura de alguém com esse perfil.
Acıyla harekete geçen ruhani motivasyona sahip şüpheli bu tanıma uygun birini arıyor.
Alguém como um agente da lei.
Mesela emniyet gücünden birini.
Se alguém tentar entrar ou sair, pára-os.
Girip çıkmak isteyen biri olursa durdur.
Pode ser que a Sra. Spencer tenha escolhido alguém esforçado e obediente, como nós pedimos.
Şansımız varsa Bayan Spencer iyi bir tane seçmiştir. Şöyle çalışkan ve istediğimiz gibi söz dinleyen bir tane.
Tranquiliza-me saber que terás alguém que te ajude.
Sana çiftlik işlerinde yardım edecek biri olacağına memnunum.
Vou tentar ser a melhor filha que alguém já teve.
İnsanın sahip olabileceği en iyi çocuk olabilmek için çabalayacağım.
Se esperas alguém, não quero incomodar.
Misafir bekliyorsan seni rahatsız etmek istemem.
Imagine o que sentiria se alguém lhe chamasse magricela e feia.
Birinin gelip yüzünüze sıska ve çirkin olduğunuzu söylediğini hayal edin.
Quando fiz alguém passar fome para lhe ensinar boas maneiras?
Bugüne kadar kaç kişiyi açlıkla terbiye ettiğimi gördün?
Foste à casa de alguém.
Birinin evine girdin.
Há alguém na propriedade.
Bahçede biri var.
Alguém está à porta.
Kapıda biri var.
Aliás, se há alguém que pode convencer inimigos mortais a viverem juntos, és tu.
Ayrıca, eğer herhangibiri ölümcül düşmanları birarada hareket ettirebilecekse, Bu sensin.
Se não queres que alguém se magoe, não abras a porta.
Eğer artık kimsenin zarar görmesini istemiyorsanız, Kapıyı açmayın.
Sem armas e sem alguém com formação de combate Grounder, é impossível conseguirmos vencer.
Silahsız. ve dünyalı silahları için eğitilmiş kimse olmadan Kazanabileceğimiz hiç bir yol yok.
Alguém me ouve?
Beni duyan...
Alguém me ouve?
Beni duyan var mı? Tamam.
Alguém me ouve, raios partam?
Lanet olsun beni duyan yok mu?
Mas se alguém souber que os Skaikru roubaram o bunker, morremos.
Ancak biri Skaikru'nun sığınağı ele geçirdiğini öğrenirse hepimiz öldük demektir.
Alguém, precisamos de ajuda!
Biri... biri yardım etsin!
Temos de pôr alguém à porta que queira sobreviver mais do que ser amado.
Kapıya sevilmekten çok hayatta kalmayı isteyecek birini yerleştirmemiz lazım.
Acho que conheço alguém assim.
Öyle olduğunu bildiğim biri var.
Alguém tem de ir buscar a Raven.
Birinin hâlâ Raven'ı alması gerek.
Escolha o que escolher, morre sempre alguém.
Ne zaman bir seçim yapsam birileri ölüyor.
Pelo menos agora vai servir alguém.
En azından şimdi işe yarayacak.
Alguém ainda tem de ir buscar a Raven.
Birinin hala Raven'ı getirmesi gerekiyor.
Alguém ainda precisa de ser convencido?
Başka söyleyecek şeyi olan var mı?
E pode ser que precisemos de alguém para deitar borda fora para aliviar a carga.
Ayrıca, yükü azaltmak için birini atmamız gerekebilir.
Alguém na sua posição pode querer cerrar fileiras...
Yani sizin konumunuza yakın biri bu işe bulaşmış olabilir.
- Alguém da Blackthorn?
Blackthorn'dan biri mi?
Identificaram alguém além do Farook? O meu programa analisou dezenas de milhares de candidatos, mas só indicou um suspeito e a Navabi ilibou-o. Não.
Farook dışında teşhis edebildiğiniz biri var mı?
O dinheiro da BNM comprou-lhes alguém numa posição mais alta.
YŞT'nın parası, besin zincirinin çok daha üzerindeki kişileri satın aldı.
Há um registo para alguém que só está com a letra "L".
L harfine kayıtlı sadece bir kişi var.
Alguém viu.
Biri görmüştür.
Alguém a controlar um drone do telhado do Hostel Mazelon.
Birinin, Mazelon Oteli'nin çatısından bir drone uçurduğunua dair rapor var.
- É espia. Alguém em cujas lealdades não podes confiar.
Aidiyeti olan birine güvenemezsin.
Como te encontras com alguém e lhe dizes o quão estúpido se tem comportado quando tem um sorriso no rosto, e fala de café com chicória?
Birine sana gülümserken ve hindiba kahvesinden bahsederken şerefsizin teki olduğunu nasıl söylersin?
Alguém falou com a Enger?
Enger'dan haberi olan var mı?
Alguém levou o rádio dela.
Biri telsizini almış.
Acho que estou a ver alguém disponível.
Sanırım devretmem gerekiyor.
Alguém quer cocktails?
- Kokteyl isteyen?
Alguém tem de saber alguma coisa.
Birileri bir şeyler biliyor olmalı.
Alguém nos pode ajudar?
Yardım eder misiniz?
Era isso que queria, matar alguém por causa de um jogo idiota?
İstediğin bu mu? Saçma bir oyun yüzünden birini öldürmek mi?
Por isso vim falar com alguém pessoalmente.
Bu yüzden buraya gelip yüz yüze konuşmak istedim.
Alguém é ensinado aqui?
Bu hastanede öğretmenlik yapan biri var mı?
Alguém que o tire daqui!
Çıkarın onu buradan!
Alguém viu a Wilson?
Wilson'ı gören oldu mu?
Parece alguém que não conquistou ninguém.
Kalpleri ya da beyinleri kazanmış birinin sözlerine benzemiyor.
Está tudo bem, porque eu encobri-te. Mas conversa com alguém, deita tudo cá para fora.
Açığını kapattım ama birisiyle konuşman gerek.
Alguém chame a manutenção.
Bakım bölümünü arayın.