Translate.vc / португальский → турецкий / Índigo
Índigo перевод на турецкий
52 параллельный перевод
A Clarke e a Índigo acabaram de entrar no clube.
Indigo ve Clarke kulübe girdiler.
O que você está fazendo Índigo?
Ne yapıyorsun? Indigo, gıdıklanıyorum!
Eu sou surda, seu filho da mãe, você me chamou de Índigo.
Sağır değilim orospu çocuğu! Bana İndigo dedin.
Não. Eu não te chamei de Índigo.
Sana İndigo demedim.
Eu estou na sua cama, Bleek. Índigo e não Clarke.
Senin yatağındayım Bleek, Clarke, İndigo değil!
Se diz que gosta então por que ainda transa com a Índigo?
Beni umursadığını söylüyorsan niye hâlâ İndigo'yu düzüyorsun?
Você está afastando a todos, eu, Índigo, a Clarke...
Biliyor musun herkesi kesiyorsun. Ben, İndigo, Clarke...
Vou cuidar de mim mesmo agora, além disso, Índigo e Clarke... - elas me afastaram.
Ayrıca İndigo ve Clarke beni kendileri kesip attılar.
Aqui é a Índigo e não posso te atender agora.
Ben İndigo. Şu anda telefona gelemiyorum.
Alô Índigo, sou eu.
Merhaba İndigo. Benim...
- Índigo?
Indigo.
Índigo Downes, aceita esse homem como seu legítimo marido?
Sen İndigo Davis bu adamı eşin olarak kabul ediyor musun?
Código Índigo Delta Eco Nove.
Kod, lndigo-Delta-Echo-Niner.
Se se tivessem molhado, o índigo teria desbotado para as suas meias brancas.
Islanmış olsalardı, çivit mavisi beyaz çoraplarınızı boyardı.
Era índigo.
Çivit mavisi.
Tem imenso índigo por resolver na sua aura.
Auranızda çok miktarda çözülmemiş çivit mavisi var.
Vamos ficar com a camisa índigo e a aquela cor de lavanda, a azul e a azul-marinho.
Çivit mavisi gömleği alacağız ve eflatunu da açık maviyi ve deniz mavisini de.
Na verdade, é um corante dum índigo japonês.
Aslında, tam olarak bir Japon boyası.
Vermelho, amarelo, verde, azul... e aquelas são índigo.
Kırmızı. Sarı. Yeşil.
Mais alguém quer andar no pônei índigo?
Mavi midilliyi sürmek isteyen var mı? !
Assim para o índigo, cobalto ou talvez safira.
Çivit, kobalt, hatta safir mavisi.
- Índigo!
- İndigo.
Índigo. Carmim. Óleo de linhaça.
Çivit renk, kahverengi ve keten yağı.
Sim, mas você vai dar Índigo comissão sobre o preço total.
evet, ama İndigo galerisinin sahibinede tam fiyat üzerinden komisyonunu verin.
Corante índigo e carbonato de cálcio.
Çivit boyası ve kalsiyum karbonat.
Algodão, índigo, sarja, ácido bórico.
Pamuk, çivit, folyo, borik asit.
Está bem, algodão e índigo...
Pekâlâ. Pamuk ve çivit kot pantolon gibi geldi.
Algodão, índigo, sarja e...
Pamuk, çivit, folyo ve...
Índigo localizada.
Hedefin yeri belirlendi.
O que traz Veneza tanto para sul? O preço do índigo?
Venedik'i bu kadar güneye getiren şey nedir?
Azul-claro, cobalto, índigo, verde-azulado.
Cambridge, kobalt, çivit, camgöbeği mavileri..
Índigo-Seis-Alfa.
Indigo 6 Alfa.
A ISA tem um agente no voo, Índigo... Seis-Alfa.
ISA'nın uçakta bir adamı var, Indigo 6 Alfa.
Eu era a Índigo-Cinco-Alfa.
Ben Indigo 5 Alfa'ydım.
Óxido de estanho com corante índigo hamachi.
Hamachi indigo boya ile kalay oksit.
Lembras-te do que se passou com o Índigo Cinco, não é?
Indigo 5'e ne olduğunu hatırlıyor musun?
Não há a cor índigo.
İndigo diye bir renk yoktur.
Veio de Londres para classificar o meu "índigo", e o Sr. Lindo pode ter algumas perguntas, para vos fazer, por isso, não tenham vergonha de falar.
Londra'dan tüm o yolu benim çividimi derecelendirmek için geldi. Ondan Bay Lindo'nun hepinize soracağı bazı sorular olabilir. Açık bir şekilde konuşmaktan çekinmeyin.
Perguntei pelo lar de Lindo, o inspector de "índigo".
Çivit denetmeni Lindo'nun evini sordum.
Alguém precisa de convencer os britânicos a aumentar o valo pago pelo "índigo".
Birileri İngilizleri çivit ödeneklerinin arttırılması için ikna etmeli.
Disse que o Lindo, o inspector do "índigo", estava com a família quando a bebé chegou.
Çivit denetmeni Lindo'nun bebek oraya vardığında ailenin yanında olduğu söylemiş.
Veio classificar o meu "índigo".
Çividimi derecelendirmek için geldi.
- na plantação de índigo do Appleby, na Carolina do Sul.
- Evet! Evet!
VLAVAIV. Vermelho, laranja, amarelo, verde, azul, índigo...
Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, mor renklerinin kısaltması...
Eles são famosos pelas suas peças em prata e pelas roupas lindas de índigo.
Gümüş işçiliği ve harika çivit mavisi kıyafetleriyle meşhurlar.
Índigo?
Çivit için mi?
Sabes porque gosto do índigo?
Çivit rengini neden seviyorum, biliyor musun?
- E Violeta ou Rosa ou Índigo?
Menekşe nasıl? Ya da Gül?
Você me chamou de Índigo.
Seni orospu çocuğu.
- Eu sou a Clarke e não a Índigo.
Ben Clarke'ım İndigo değil!
Índigo.
Lacivert olacak.