Amas перевод на турецкий
207 параллельный перевод
Я знаю, как он смотрел на тебя, он любил тебя безумно.
Seni küçük görmediğini biliyorsun, seni delicesine seviyor. - Evet, ama... - Aması maması yok.
- "Но" говорят лошади, она скачет, а дети, которые завтра гуляют с отцом, должны прыгать в кровать.
- Aması yok, kuşlar uçar ve yarın babalarıyla gidecek çocuklar biraz uyumalıdırlar.
- Никаких "но".
Bu işin aması yok Rita.
Никаких но.
Aması maması yok.
Я всеми силами души протестую против такого кровавого решения!
- Ama? - Ama? Ne aması?
- Никаких но.
- Aması yok.
Без всяких "но", и "если".
Aması maması yok.
- Никаких "но"!
- Söylemesi kolay, sayın Dük... - Aması falan yok. Siz bir doktorsunuz.
Никаких но.
- Ama- - - Aması maması yok!
- Никаких "но".
- Aması maması yok.
Теперь давай.
Aması yok.
- Но... - Не надо "но".
- Aması maması yok.
- Но что Рэй?
- Ne aması Ray?
Никаких "но", Росс.
Aması falan yok Ross!
Не должно быть ни каких "но".
- Ama ne, Ray? Bunun aması yok.
- Но мам! - Никаких "но".
- Ama, anne- - - "Aması maması" yok.
И никаких "но"!
Aması yok.
- Но что?
- Aması ne?
Мои знания латыни не заходят дальше "amo", "amas", "amat".
Latinceden pek anlamam. Belki yardım edebilirsiniz.
- Брэнда, никаких "но".
Aması yok Brenda.
Никаких "но", поднял руку - и вперед к славе!
- Ama..! - Aması yok, elini kaldırdın!
- Ничего, только так, никаких дел со своими.
- Aması yok, bu iş böyle.
Никаких "но", Доусон.
Ama mı? Aması yok, Dawson.
Послушай, РОри, Я не уверена, что ты осознаешь, как это было трудно для меня эти три года быть обязанной моим родитлям
- Aması yok. Son üç yıldır aileme borçlu olmanın benim için ne kadar güç olduğunu biliyor musun?
- Amas bibendo... fructis.
- Evet? - Amas bibendo... fructis.
Никаких "но", дорогуша.
Aması yok sevgili oğlum.
- Никаких "но", Сэм.
- Ama Bonny... - Aması maması yok, Sam.
Без всяких "но".
Aması maması yok.
Я не знаю никакого испанского, кроме "грасиас амас текила." [ исп. - "благодарю, еще текилы." ]
"gracias amas tequila" dışında.
- Никаких но. Вставай.
- Aması maması yok!
Никаких но, я просто... хотела тебе это сказать.
Aması yok, sadece... sana bunu söylemek istedim.
- Но... Никаких но!
Aması yok.
Никаких "но"!
- Aması falan yok!
- Никаких "однако".
- Bu işin aması falan yok.
- Безо всяких "но".
- Aması filan yok!
Но... - Ничего!
- Aması falan yok!
Я мотивирована.
Aması ne? Motivasyonum iyi.
Ты не просто сказала "мы больше никогда не будем играть в Мачту", но и добавила, что если всё-таки ты будешь когда-нибудь упрашивать, не только тебе отказать, но и применить физическую силу, если потребуется.
- Ama... - Aması falan yok! Bu oyunu bir daha asla oynamayacağımızı söylemekle kalmadın bunu bir daha yapmaya kalkarsan seni reddetmekle kalmayıp gerekirse seni engellemem için bana izin vermiştim.
Ничего не трогай!
- Ama... Aması maması yok!
- "Вкусный заряд храбрости"!
- Amo, amas, amat.
Никаких "если", никаких "но".
Aması maması yok.
Но... - Никаких "но"!
Aması yok!
Но что?
Aması ne?
Нет-нет, без "конечно" И без "но".
Elbettesi, aması, niçini yok.
- Да, думаю, так.
Ama... - Ne aması?
Все, я сказала!
Aması maması yok, şu 100 Frank'ı ver. - Hangi 100 Frank?
Но.
Aması yok Rojinski.
- Нет!
Aması yok!
- Никаких "но".
Aması yok baba.
- Никаких но!
Aması falan yok!
— Довольно слов.
- Aması yok.