Brakes перевод на турецкий

Он может подождать снаружи

- Brakes'le dışarıda bekleyebilir.

Надо сменить Брейкса. Хорошо.

- Birisinin Brakes'i sakinleştirmesi gerek.

Брейкс прав.

- Brakes haklı.

Слушай, я не говорю, что это точно он, но... может, Брейкс, случайно проболтался...

Onun yaptığını söylemiyorum ama belki Brakes bir şey söylemiştir ya da- -

Я не говорю, что Брейкс это сделал, просто...

Brakes yaptı demiyorum, demek istediğim sadece- -

♪ Я жму на газ без тормозов

I'll drive my car without the brakes

The brakes no longer went into thermal shock at the end of the long straight.

Artık frenler uzun düzlüklerin sonunda termal şoka girmiyordu.

[Brakes squeal] Кто-то переграждает путь.

Biri yolu kapatmış.