Drug перевод на турецкий
38 параллельный перевод
# И ведет коров с дальних пастбищ #
# And drug them cow from out the sloughs #
# Он ведет коров с дальних пастбищ #
# He drug them cow from out the sloughs #
Наркоманское кино ( drug cinema ).
Uyusturucu sinemasi.
Секс-кино ( drug cinema ).
Seks sinemasi.
"Putney Drug" - вот ребята посмотрите на неё. - Нет.
Putney İlaç - siz çocuklar buna bakmak isteyebilirsiniz.
Однако я все еще учусь читать.
Ama hala kelimelerle oynuyorum. ( drug ; uyuşturucu )
Там будет написано "Drug-D-Ler" ( Драг-Ди-Лер ).
HaPçInın kısaltması. Şöyle oluyor :
- Community Oriented Drug Enforcement, общественная организация по предотвращению использования наркотиков
Çağrı saat 8 : 35'de geldi.
Dissolving bullets would be worth a fortune for the right buyer, like a gang or a drug cartel.
Bir çete veya uyuşturucu karteli gibi doğru bir alıcı sayesinde çözünen mermiler bir servet eder.
You kill the drug muling, or I'll let the rest of the club read the letters.
Uyuşturucu sevkiyatını iptal et yoksa kulübün geri kalanı mektupları okur.
Drug-selling to people with money.
Zenginlere mal satacağım.
And I'm running tox screens to see if there was any poisoning or drug overdose.
Ben de, zehirlenme ya da aşırı doz için bir test uygulayayım.
* Я купила немного аспирина, В United Drug *
* Aspirin aldım United Drug'dan *
For drug possession.
Uyuşturucu bulundurma suçu var.
The drug use?
Uyuşturucu kullanımı?
When I got the results, I realized I could reverse engineer the chemical compound of the drug, produce a synthesized version myself using the facilities here.
Sonuçları aldığımda, tersine mühendislik yaparak uyuşturucunun kimyasal bileşimini bulabileceğimi buradaki olanakları kullanarak kendime ait sentetik bir versiyonunu üretebileceğimi fark ettim.
From what I've read in the tabloids, no one will be surprised to hear Oliver Queen died of a drug overdose.
Magazinlerden okuduğuma göre kimse Oliver Queen'in aşıdı dozdan öldüğünü duyduğuna şaşırmazmış.
- Dale : But the point of this drug...
- Ama bu ilacın amacı...
I love that we live in a city where the police are more interested in catching you than the drug-stealing mobsters.
İlaç çalan haydutları yakalamak yerine seni yakalamakla ilgilenen polislerin olduğu bir şehirde yaşadığımız için seviniyorum.
I'm not the one making drug-addled, unsubstantiated accusations against Starling's favorite son.
Uyuşturucu etkisi altında Starling'in gözde evladına karşı yersiz suçlamalarda bulunan ben değilim ama.
And then a trip to the closest drug store by Marilyn that same night.
Aynı gece Marilyn yakındaki bir eczanedeymiş.
Она сказала что не сможет помочь И этот человек должен знать о тюрьме. was your drug addict brother.
Yardım edemeyeceğini ve bağımlı abinin hapisle ilgili bir şeyler bileceğini söyledi.
You're either truly reformed, or you're cleaning drug money for some scumbag.
Ya tamamen düzelirsin ya da bir pislik torbası için uyuşturucu parası aklarsın.
Присядь, потому что я хочу представить тебе "Наркомулов".
Pop a squat,', seni tanıştırmak istedim, ve The Drug Mules grubu.
Dale Crawford had serious alcohol and drug issues.
Dale Crawford'un ciddi alkol ve uyuşturucu sorunları vardı.
He was arrested for drug charges the other day.
Geçen gün uyuşturucu bulundurmak suçundan tutuklandı.
- Он протащил вас по улице за волосы обратно в дом.
He drug you down the street by your hair and brought you back to the house, and you're pregnant.
It's a drug bust.
Bir uyuşturucu operasyonu.
You're under arrest for drug trafficking and murder.
Uyuşturucu ticareti ve cinayet suçundan tutuklusun.
I've seen a lot of drug-smuggling operations, but this one takes the cake.
Birçok uyuşturucu tacirleri gördüm ancak bu sefer pasta gerekti.
Well, first you fatten him up with some youthful indiscretions, and then you slit his throat with a couple of covered-up drug charges.
Ee, önce onu gençlik... hevesleriyle şişmanlatacağız, ve birkaç faili meçhul uyuşturucu madde suçlamasıyla boğazını keseceğiz.
Maybe he wanted to be El Oso's new drug pipeline to Hollywood.
Belki El Oso'nun Hollywood'daki yeni uyuşturucu dağıtıcısı olmak istedi.
I tripped a drug lord.
Bir uyuşturucu kralına çelme taktım.
Мы направлялись в аптеку в городке Уолл.
Hayır, Wall Drug'a gidiyoruz.
Ужас. Граждане Уолл Драг.
Wall Drug Vatandaşları.
И должен сказать Уолл Драг является жизненно важным и полностью американским предприятем.
Söylemeliyim ki, Wall Drug tam anlamıyla başarılı bir teşebbüs.
Граждане Уолл Драг.
Wall Drug Vatandaşları.
Граждане Уолл Драг.
Wall Drug vatandaşları.