Footage перевод на турецкий

I'm rolling out to grab that tollbooth footage.

Ben gidip şu gişe görüntülerini alacağım.

You did a wonderful thing today, capturing that footage on your cell phone.

Bugün, cep telefonunu kullanarak o görüntüleri yakalamakla harika bir şey yaptın.

If Brauer was at the bank, he'd be on their security footage.

Eğer Brauer bankaya gittiyse güvenlik kayıtlarında gözükmüştür.

We'll send over the footage as soon as we have it.

Görüntüyü ele geçirir geçirmez yollarız.

As does security camera footage.

- Güvenlik kamerası kayıtları aynı şekilde.

Get that footage to Ben.

O kaydı Ben'e götür.

This footage is dated four weeks ago, so obviously he and Zane had an ongoing arrangement.

Bu çekim dört hafta öncesinin, Görüldüğü üzere adam ve Zane'in süregelen bir anlaşmaları var gibi.