Outside перевод на турецкий
51 параллельный перевод
Котелок у тебя варит, Фрэнк.
Way to think outside the box, Frank.
Or that you were an instrument of things outside of your control? - Ну, я не думаю, что я чувствовал что-то из этого.
İki türlü de hissettiğimi sanmıyorum.
- На улице холодно.
lt's freezing outside. Paltolarınızı giyinin.
Я говорю это тебе каждый день.
I tell you about it which day you go outside with this. o zaman Om Shanti Om bitecek.
- Кто это? Женщина с окраин Модесто, возможно жертва Зодиака.
A woman outside of Modesto, might be a Zodiac victim.
Пойду гулять прямо сейчас. Летнее солнце зовет меня...
Think I'll go for a walk outside now The summer sun's calling my name...
I just sometimes think maybe you would appreciate the value of a dollar more if you had to work outside the home.
Bazen düşünüyorum da, eğer evin dışında bir işin olursa, doların değerini biraz daha iyi anlayabilirsin.
But it's 85 degrees outside.
Ama dışarısı 85 derece.
¶ For every song We let play outside ¶ ¶ The melodies we get to ride ¶
İzin verdiğimiz şarkılar için Melodilerimiz var
У меня есть замечательная песня для двоих "Малышка, снаружи холодно" из King's Island Christmas.
King Adası Muhteşem Noel gösterisinde "Baby it's cold outside" şarkısını söyleyeceğim.
An our time of death is estimated at 11 : 00 on the outside, and we don't have anything to tie her to the studio.
Ölüm zamanımız da maksimum 11 olduğuna göre stüdyoda olduğunu söyleyebilecek hiçbir şeyimiz yok.
He's a hell of an outside patsy.
Dıştan kesinlikle komik bir tip.
Then why are there police outside?
O zaman neden dışarıda polisler var?
Outside of the human head, it all seems fairly traditional.
İnsan kafası dışında her şey geleneksel görünüyor.
I'm gonna go get some. It's outside.
Dışarıdan almaya gidiyordum.
I'm Naomi Clark, a very important person outside the party.
Ben Naomi Clark, parti dışında kalmış önemli biriyim.
He's outside in a stolen sports car, in the front seat.
Kapının önündeki çalıntı arabanın ön koltuğunda.
After Chad broke up the fight, you and Barb, did you take it outside?
Chad sizi ayırdıktan sonra Barb'la kavganıza dışarıda devam ettiniz mi?
Take it outside.
Dışarıya çıkın.
Хотели просто барбекю сделать. Но он захотел спеть одну песенку.
Evde domuz ızgara yemek istediğimi söyledim fakat babam "Shouting outside the window" şarkısını söylemekte ısrar ediyordu.
Я ничего с тех пор о нём не слышала, так что подумала... Что, если он проходил мимо в тот день... и увидел меня около дома Кристи?
I haven't heard back from him so I was thinking... what if he passed by that day and saw me waiting outside Christie's house?
* * *
â ™ ª When the words are out of reach â ™ ª â ™ ª on the top shelf... â ™ ª When you slam the door â ™ ª â ™ ª get locked outside â ™ ª from yourself
Everybody is looking for him outside the asylum, but what if he never left?
Herkes onu tımarhanenin dışında arıyor ama ya hiç ayrılmadıysa?
Now, when I was outside, I could see you were counting beats.
Dışarıda çalışırken, ritim tuttuğunuzu gördüm.
There's tacos and booze outside.
Tako ve içkiler dışarıda.
Я возле серверной.
I'm outside the server room.
And you seem totally uninterested of everything outside your own sphere.
Ayrıca kendi dünyan dışındaki hiçbir şey sana ilgi çekici gelmiyor.
Чего я не хочу и не буду делать - так это сидеть здесь и ждать сражения с хеттской армией у стен моего дворца.
What I don't want to do, and won't do, is sit here... And wait until we're fighting hittite armies... Outside the palace walls.
Они не могут подождать снаружи?
Can they at least wait outside?
Okay there, Fido, when you see that squirrel outside, at first you play it cool, you understand?
Peki köpek, şu sincabı dışarıda gördüğünde ilk başta sakin davran, anladın mı?
* Я слышу зов за моим окном *
♪ I hear it calling ♪ ♪ Outside my window ♪
Hey, Outside D, have you seen a girl that looks like me, but with chaos in her eyes?
Dışarıdaki D! Bana benzeyen ama gözlerinden kaos okunan bir kız gördün mü?
Well, your mother and I, we never intended to live outside the law.
Annen ve ben, hiç kanunsuz yaşamak istemedik.
Did your parents ever travel outside the country?
Annenle baban hiç ülke dışına seyahate çıkmış mıydı?
You know, there are some who think that conscious experience. Lies outside of the main of scientific theory all together.
Çoğu insan, "bilinç" deneyiminin bütün ana bilimsel teorilerin dışında bir yere dayandığını düşünüyor.
Whatever you do outside of the office, that's your business, just keep me out of it.
Ofisin dışında her ne yaparsan o senin işindir beni bulaştırma.
You know, the army could have come in here while I was outside, or G2.
Ordu yada G2 ben dışarıdayken gelmiş olabilir.
And I wanted to go outside the box.
Kutunun dışına çıkmak istiyorum.
He... he's right outside.
Şu an dışarıda.
- Хорошо. - Вы...
- Siz Outside dergisinden Krakauer mi?
Мне позвонили из журнала "Аутсайд".
Outside dergisi beni aradı...
Это была "Baby, it's cold outside".
"Baby, It's Cold Outside" dı.
I'm outside the DMV.
DMV'nin dışındayım.
- outside Порно, все время.
- bu durumdalar, her zaman.
The list extends outside of science.
Liste bilimin dışına doğru genişliyor.
But sometimes I was good and he let me go outside at nighttime, and we planted flowers.
- Hayır. Ama bazen uslu olduğumda dışarı çıkmama izin verirdi ve çiçek ekerdik.
I think we need to think outside the box here.
Bence kalıpların dışında düşünmemiz lazım burada.
Think outside of the box next year, after my kid has graduated.
Kalıpların dışında önümüzdeki sene düşün, Benim çocuğum mezun olduktan sonra.
Что если разместить тела снаружи, используя их как приманку, посмотреть, к чему это приведёт?
Eğer vücutları dışarı bırakırsak, What if we put the bodies outside, onları yem olarak kullanırsak, ne olduğuna bakabilir miyiz?
Переводчики : outside _ flo, Chita, obezyna, annystar94
Çeviri : nazo82 3.
На окраине Канзас-Сити, Миссури
OUTSIDE KANSAS CITY, MISSOURI