So long перевод на турецкий
26 параллельный перевод
But like he did so long ago in Jericho
Ama, eskiden Eriha'daki gibi
# So long, child
# Görüşmek üzere çocuk #
# So long, child
RÜZGAR ESTİĞİNDE # Görüşmek üzere çocuk #
Since you said "so long"
~ Elveda dedikten sonra ~
Tell Jackson I'm sorry it took me so long.
Uzun sürdüğü için, Jackson'dan özür dilediğimi söylersin.
Марк, ну правда, все было хорошо. But maybe you thought it was so amazing Because you've never dated someone for so long before.
Mark, gerçekten çok hoştu ama belki öyle harika olduğunu düşündün çünkü daha önce hiç böylesine uzun bir ilişkin olmamıştı.
I checked online not so long ago.
Kısa bir süre onca internetten baktım.
What's taking so long?
Neden bu kadar uzun sürdü?
I was wondering if a new bone disease had been discovered, we hadn't seen you in so long.
Ben de acaba yeni bir kemik hastalığı mı keşfedildi diyordum sizi epeydir göremiyoruz da.
It's been bad for so long. Not bad.
Uzun süredir aramız kötüydü.
No one has wanted me in so long.
Uzun zamandır kimse beni istemedi.
♪ I understand, understand, I been feeling it so long ♪
# Anlıyorum, çok uzun zamandır hissediyordum #
♪ gone for so long now
# Çok uzun süredir yok.
And so long as that gold is inside it, they will be capturing our futures along with it.
Altın o hisarın içinde olduğu sürece hisarla birlikte geleceklerimizi de ele geçirecekler.
I've been waiting for so long
# Çünkü biz anlıyor gibiyiz # İşin acil olduğunu
On the western side of Quahog if you care to come along there's a club that's so exclusive that a line is ten miles long
On the western side of Quahog If you care to come alone There's a club that's so exclusive
So how long do we have to pretend to deliberate till we get back out there?
Pekala oraya çıkmadan önce müzakere etmiş gibi görünmek için ne kadar beklememiz gerekiyor?
Руби уезжает на следующей неделе, and we agreed to do this whole long-distance thing if, after a year, one of us moves, so I got to sell her on coming back here or I could wind up in Dallas, which is why I want to spend the week showcasing the joys of BlueBell at Christmastime.
Ruby haftaya gidiyor... bu ayrı yerlerde olma işini bir sene... götürebilirsek, birimiz diğerinin yanına taşınacak... yani O'nu burada yaşamaya ikna etmeliyim... yoksa benim Dallas'a gitmem gerekebilir... bu yüzden tüm haftayı O'na Bluebell'in Noel'de... ne kadar neşeli bir yer olduğunu göstererek geçireceğim.
They'll have to changeonce they're back from their picnic, so we won't be stuck with them long.
Piknikten döndükten hemen sonra kıyafet değiştirmeleri gerekir,... bizimle fazla kalamazlar.
So how long is itbefore you go home?
Eve ne zaman dönüyorsunuz?
Three or four days at the most.So we've not got long to prepare.
- En fazla üç ya da dört gün. - O zaman hazırlanacak çok zamanımız yok.
( Natalie ) So we needed to make sure that we cooked them long enough, because I know I don't want anybody getting sick.
Onları yeterince uzun pişirdiğimizden emin olmalıydık, çünkü kimsenin hastalanmasını istemediğimi biliyorum.
Joaquin, he ain't never show up for his overnight shift, so we don't know how long he's been laying up in there, dead.
Joaquin gece vardiyasına gelmedi o yüzden ne kadardır öyle ölü halde yattığını bilmiyoruz.
Now is the time to expose the truth to our fellow citizens... The truth that has been lurking beneath the shadows for so long... that their country is no longer theirs...
Gölgelerin arkasinda gizlenen dogrulari açiklamanin zamani geldi.
Ok, so, this is a little bit of a long shot, but you said Violet asked if Thompson had gotten the groceries yet?
Biraz küçük bir ihtimal ama Violet'ın Thompson'a yiyecekleri alıp almadığını sorduğunu söyledin değil mi?