Spent перевод на турецкий
22 параллельный перевод
* Заплаченный за выпитое пиво *
Spent for a beer he's drinking
* Выигранный, заплаченный, *
Gambled and spent
Мы потратили около 10-ти часов в тот день, пытаясь узнать, что, черт возьми, случилось. We spent about 10 hours that day trying to find out what the hell had happened.
O gün neler olduğunu öğrenmek için 10 saat harcadık.
* i spent oh so many nights * * just feeling sorry for myself * * i used to cry...
Pek çok gecemi... MONICA DAWSON BONANZA BURGER, NEW ORLEANS... kendim için üzülerek harcadım. Durmadan ağlardım...
Dave, it was a nice trip, but I gotta tell you, I don't know why we spent all that money going to the Bahamas.
Dave, bu hoş bir seyahatti ama Bahamalar'a gitmek için niye o kadar para harcadık anlamadım.
I think of all the time that I spent here with her, and I just - -
Burada onunla geçirdiğimiz zamanları düşünürüm ve ben sadece...
Because Flag spent so much time on the front lines with superpowered people that he identifies with them.
Çünkü Flag cephede bir çok onu tanıyan süper güçlü insan ile çalıştı.
And his mother committed suicide when he went away to boarding school, and to make things stranger and sadder, after she died, he spent all of his vacations at school.
Yatılı okula gittiğinde annesi intihar etmiş. Daha da üzücü ve garip olan, annesi öldükten sonra tüm tatillerini okulda geçirmiş.
So, whoever spent the money almost got you shot?
Yani parayı her kim harcadıysa neredeyse seni vurdurtuyordu.
You spent $ 90 million in 36 hours.
36 saatte 90 milyon dolarını harcadın.
Ну же.
d Oh, I feel... d d Spent d d So fast, so fast d Hadi.
Перевод :
d Spent d d So fast, so fast d
Whew! I just can't believe you spent six hours with two patients.
- İki hasta için altı saat harcadığına inanamıyorum.
Dominique Strauss-Kahn had spent 50 days under house arrest as well as four days in jail on Rikers Island.
Dominique Strauss Kahn ev hapsinde 50 gün ve Rikers Island Hapishanesi'nde dört gün geçirdi.
Fuck his weak-ass rhymes, fuck that tree frog-lookin'doctor, and fuck all the fuckin'money I spent on condoms for the last 20 years.
- Evet sorun. Sikmişim onun ucuz kafiyelerini de, ağaç kurbağası kılıklı doktoru da ayrıca son yirmi yıldır kondoma harcadığım paranın da amına koyayım.
Of how much time I've spent waiting for you.
Seni ne kadar beklediğimi.
Потому что провел ночь в машине, в поле.
Çünkü, geceyiBecause I spent the night arabamın arka koltuğunda geçirdim
Um, I've spent the majority of my, uh, adult years as a model.
Bne hayatımın yetişkin yıllarının çoğunu, bir model olarak geçirdim.
I spent so much time worrying in the last 5 years about infertility, down syndrome, pooping myself during delivery.
Son 5 yılımı kısırlığı, down sendromunu ve doğum yaparken gaz çıkarmayı düşünerek geçirdim.
Don't even talk to me about how much money I spent at staples last week.
Geçen hafta zımbalara ne kadar para harcadığımı söylemiyorum bile.
You couldn't have spent that much on that dress.
Bu elbiseyi de ara sıra üzerinden çıkar.
So, untold millions of dollars had been spent since the first GT40 emerged from this building here, and yet not one car had even finished the race.
İlk GT40'ın bu binadan çıkmasından o güne hesapsız milyonlarca dolar harcamışlardı ama yarışı bitirebilen bir arabaları bile olmamıştı.