Surveillance перевод на турецкий

Держите напряженный surveillance and, видят, ведет ли он нас к вашему диску.

Sıkı takipte tutun ve bakalım bizi diske götörecek mi?

He has surveillance photos of me with Kara.

Elinde Kara ile benim fotoğraflarımız var.

Ganz just shook his surveillance.

Ganz izlenildiğini anladı.

It was when Mr Nimmo was being treated for his injuries that police found evidence of covert surveillance in the shop's changing rooms.

Bay Nimmo'nun tedavisi ayakta yapılırken polis kıyafet odasında gizli gözetleme aletinin kanıtını buldu.

Scortali up to the royal apartments and that they remain'under surveillance.

Kendilerine kral dairesine kadar eslik edin ve orada gözetim altinda tutun.

He's got to be on surveillance, but the bank is stonewalling.

Güvenlik kayıtlarında olmalı. Ama banka yolumuzu kesiyor.

She's a lot cuter in person than on her surveillance photo.

Dosyadaki resminden daha tatlıymış.

A surveillance camera at NYU has Anne Brunell getting into a taxi with her daughter an hour before her estimated time of death.

NYU'daki bir güvenlik kamerası Anne Brunell'in ölümünden 1 saat öncesinde kızıyla beraber bir taksiye bindiğini gösteriyor.

Surveillance cams?

Güvenlik kameraları?

Surveillance videos?

Peki ya güvenlik kamerası görüntüleri?

Shortly after my father's death, Bodnar was caught on a surveillance camera exiting a Dulles Airport parking garage.

Babamın ölümünden kısa bir süre sonra Bodnar, Dulles Havalimanı otoparkından çıkarken güvenlik kameralarına yakalandı.

- Do we have him under surveillance?

- Onu gözetim altında tutabilir miyiz?

Why didn't we have him under surveillance?

Neden onu gözetim altında tutmadık?

We'll go in on foot, look for security, surveillance. заходите с запада

Yürüyerek gideceğiz, koruma, kamera falan var mı bakacağız.

I'm gonna have someone pull the surveillance video from the hotel that night.

O geceki otel güvenlik kayıtlarını alabilmek için birilerini bulacağım.

Ben : This is the surveillance video taken from Andrea's house during the first attack.

İlk saldırı sırasında Andrea'nın evinden alınan kamera kayıtları.

We have you on surveillance, Kenneth.

Görüntülerin var, Kenneth.

We need to look at the Betty White surveillance video again.

Betty Wright'ın kamera görüntülerine yeniden bakmalıyız.