Threatened перевод на турецкий
8 параллельный перевод
You want to protect the United States, but as soon as you're threatened, everyone else's rights go out the window?
Amerika'yı korumak istiyorsun ama tehdidi gördüğün zaman diğer herkesi dışarıya mı atıyorsun?
♪ And the angry waves threatened ♪ ♪ My ruin to be ♪ When away at my side
# Kızgın dalgalar beni # # mezarım olmakla tehdit ederken # # güç bela bir şey gördüm # # kendimden geçmek üzereyken #
But there's no reason for you to feel threatened by my partnership with him.
Ama onunla olan ortaklığım için telaşlanmanı gerektirecek bir şey yok.
You threatened him with a knife.
Onu bıçakla tehdit ettin.
Yeah, maybe Benny found it, threatened to turn you in.
Evet, belki Benny buldu ve ihbar etmekle tehdit etti.
And if he didn't, he threatened to throw him back into jail.
Çalmazsa da hapse attırmakla tehdit etti.
She threatened to expose your operation, so you had her killed to keep her quiet.
Yaptığınızı ifşa etmekle ilgili sizi tehdit etti bu yüzden sessiz kalması için onu öldürmek zorunda kaldınız.
The thing I could offer to England or Spain or whomever arrived here and threatened to reorder things, and say, "Take this and leave me be."
İngiltere'ye, İspanya'ya veya kim gelip işleri yoluna koymaya zorlarsa "Alın bunu ve beni rahat bırakın" diye tek önerebileceğim şey.