Trying перевод на турецкий
142 параллельный перевод
Think about what you're trying to do to me
Bana ne yapmaya çalıştığını bir düşün
- What you trying to do to me
- Bana ne yapmaya çalıştığını
- What you're trying to do to me
- Bana ne yapmaya çalıştığını
Wait. You two are trying out for the footbaII team?
Siz ikiniz futbol seçmelerine mi katılacaksınız?
Я стал думать, что в жизни есть что-то еще, кроме экстрима... Я пытался найти решение.
Extreme sporlardan başka şeyler içinde hayatin olduğunu düşünüyorum... and trying to get laid.
I mean, we all know that Monica and I have been trying to have a baby of our own.
Hepimiz Monica ile kendi çocuğumuz... ... olması için uğraştığımızı biliyoruz.
Кеннеди пытался предотвратить войну. Kennedy was trying to keep us out of war.
Kennedy bizi savaştan uzak tutmaya çalışıyordu.
Я пытался помочь ему предотвратить войну. I was trying to help him keep us out of war.
Ben de ona yardım etmeye çalışıyordum.
Мы потратили около 10-ти часов в тот день, пытаясь узнать, что, черт возьми, случилось. We spent about 10 hours that day trying to find out what the hell had happened.
O gün neler olduğunu öğrenmek için 10 saat harcadık.
We're not getting out but we're trying to hold what we got.
Elimizdekini tutmaya çalışıyoruz.
Он пытался спасти страну. He was trying to save the country.
Ülkeyi kurtarmaya çalışıyordu.
Он пытался спасти наш народ. He was trying to save our nation.
Ulusumuzu kurtarmaya çalışıyordu.
И этот парень пытается уговорить меня сделать что-то... And this guy is trying to tell me to do something что я считаю неправильным и не собираюсь делать. ... that I know is wrong and I'm not gonna do.
Ve bu adam yanlış olduğunu bildiğim ve yapmayacağım bir şey anlatıyor.
[Just keep on trying, keep on flying I will be light.] Не сдавайся, держи высоту - я буду светом.
DENEMEYE DEVAM ET, UÇMAYA DEVAM ET. IŞIĞIN OLACAĞIM.
"Освободила детей из рабства"
# Some man's gone, he's trying to run my life #
Правосудие...! { I have no idea what he's trying to say with justice here }
Adalet nedir?
Девон лениво водит пальцем по краю бокала, стараясь не смотреть на восстающий ком между ног Трента.
Devon runs a lazy finger around the rim of her wine glass trying not to glance at Trent's bulging crotch.
I lie awake, trying not to think of you
# Uyuyamam, seni düşünmemeye çalışırım
I guarantee you'll be trying to win me back
? Beni geri kazanmaya çalışacağını garanti ederim?
Скоро она станет реальностью. { I'm trying to change his speech pattern a little on purpose :
Çok yakında gerçek olacak.
So I'm trying to understand.
Ben de anlamaya gayret ediyorum.
I am just trying to get through this holiday without a fight.
Bu tatili kavga etmeden atlatmaya çalışıyorum.
What I am trying to say is that you haven't had to deal with a family for a really long time.
Demek istediğim şey uzun zamandır bir aile ile uğraşmak zorunda kalamadığın.
I'm just trying to get used to all the changes around here, okay?
Burada yaptığın değişikliklere alışmaya çalışıyorum.
And I'm not trying to take her place, Oliver.
Onun yerini almaya çalışmıyorum Oliver.
Lois, can you stop running damage control long enough to see that we are just trying to protect you?
Lois, seni korumaya çalıştığımızı göremeyecek kadar hasar kontrolü eğitimi almadın mı?
I do get trying to protect dad.
Ben de babamı korumaya çalışıyorum.
I think we were so busy trying to be the perfect daughter that... Мы забыли, что такое быть сестрами
Sanırım kusursuz kız olmak için o kadar çok uğraştık ki kardeş olmayı unuttuk.
I've been trying to keep a record of everything that's been happening to us, using the Kino.
Kino'yu kullanarak başımızdan geçen her şeyi kaydetmeye çalışıyordum.
You end up breaking your neck trying to get a little liquid comfort.
Azıcık içip rahat edeyim derken sonuç olarak boynun kırılıversin.
She was just trying to be the best mom in the world.
Dünyanın en iyi annesi olmaya çalışıyordu.
- That's Me Trying Добро пожаловать на травма-аттестацию.
Travma uzmanlık belgesi için hoş geldiniz.
Ты пытаешься убить нас раньше времени? Are you trying to kill us sooner?
- Daha çabuk mu ölelim istiyorsun?
- We bringing her in? - Yeah, we're trying.
- Evet uğraşıyoruz.
Look who got caught Trying to buy a ticket to the Bahamas at J.F.K.
Bakın, JFK'de Bahamalar'a bilet alırken kim yakalandı.
Sarah didn't tell me that, But whoever he was, they must have just split up, because he was trying to win her over.
Söylemedi ama her kimse daha yeni ayrılmış olmalılardı çünkü adam onu geri kazanmaya çalışıyordu.
Just trying to keep you on your toes.
İlgini çekmeye çalışıyorum.
Yeah, I'm trying to figure out this heist.
- Evet. Soygunu çözmeye çalışıyorum.
Okay, so if Ganz is doing business poolside, he's probably trying to find a buyer for those bullets.
O hâlde Ganz havuz başında iş yürütüyorsa muhtemelen mermilere alıcı arıyordur.
You know, I'm trying to decide who is the worse liar, him or you.
Hanginizin daha beceriksiz yalancı olduğuna karar vermeye çalışıyorum. O mu sen mi?
You got a lot of nerve, detective. Hey, we're trying to get a vicious criminal off of your streets. I'll give you that.
Çok arsızsın, Dedektif.
How many did Salk sacrifice trying to get his answers...
İstediği şeye ulaşmak adına Salk ne kadar cana kıydı?
I'm aware of that, Jacob. I've been trying to call her.
Bunun farkındayım Jacob, sabahtan beri ona ulaşmaya çalışıyorum
This whole time that I've been trying to have kids, she's been killing it off.
Bunca zaman ben çocuk sahibi olmaya çalışırken, o bunu engelliyormuş.
I keep trying to force things and the shit don't fit.
Bir şey olsun diye çaba sarfediyorum ama bir türlü işler yoluna girmedi.
Yeah, I'm trying to fix this, okay?
Düzeltmeye çalışıyorum tamam mı?
Trying to guess what you do for a living.
Ne iş yapıyorsun?
/ говорила "я держусь как могу". /
Said I'm trying to do the best I can
Look at'em, they're trying on clothes.
Şunlara baksana, kıyafet deniyorlar.
I'm trying to lock this job down.
Burada, iş bağlamaya çalışıyorum.
Переводчики :
# I'm trying to fight