Аферист перевод на турецкий
92 параллельный перевод
- Это аферист, арестовать его!
- Sahtekarın biri bu.
- Я аферист.
Buradan gidelim.
Он же жулик и аферист и не знаю, кто еще.
Dolandırıcının, haydudun ve daha bilmem neyin tekiyle.
Мне кажется этот "судья" скорее какой-то аферист.
Bu hakim daha çok bir dümenci gibi görünüyor.
Луи Дега. Лучший аферист Франции.
Louis Dega, Fransa'nın en iyi kalpazanı.
Он - аферист, старина.
Kendisi kumarbazdır, yaşlı tilki.
Он аферист.
Güvenilir biri değil.
Я думаю, она должна знать что ее муж лжец и аферист.
Bence kocasının zimmetine para geçiren bir yalancı olduğunu bilmeye hakkı var.
- Но я не аферист.
- Ama dolandırıcı değilim.
Аферист!
Taklitçi.
- Ќет, он просто мелкий аферист.
- Değil ama sinsi herifin teki.
Я же не аферист, я просто обрабатываю прибыль.
Rüşveti ben almıyorum. Sadece kârları tutuyorum.
Я когда-то работал на Гаса - он аферист, но с обширными связами.
Gus için çalışmıştım eskiden. Biraz sahtekârdır ama birbirimize bağlıyızdır.
Он аферист.
Herif bir sahtekar.
Он же поджигатель, а не аферист.
- O bir kundakçı, dolandırıcı değil.
Наверное, профессиональный аферист.
Şüpheli bir evlat.
Он аферист.
Güven hırsızı.
Аферист, борец, трус, предатель, лжец, неврастеник?
Kumarbaz, kavgacı, korkak, vatan haini, yalancı, deli miyim?
Вот кто я - аферист!
İşte ben buyum. Hilekar biri!
Ого. Аферист?
Sahtekârlıktan mı girmiştin?
Я же просто превосходный аферист.
Ben gayet iyi bir dolandırıcıyım!
Ты просто мелкий глупый аферист, получивший две пули при сопротивлении аресту.
Sadece tutuklamaya karşı koyarken göğsünden iki kez vurulan ufak işler peşinde bir dolandırıcısın.
Мой новый друг сообщил мне, что таинственный Дейв - это на самом деле аферист по имени Рэй Вагнер.
Yeni arkadaşlarım bana gizemli Dave in aslında Ray Wagooner adında bir dolandırıcı olduğunu söyledi.
- Я не знаю, голый ты аферист!
- Bilmiyorum, seni çıplak dolandırıcı!
Я аферист, а не убийца.
Ben bir dolandırıcıyım, katil değil.
Бывший аферист ; отсидел за электронное воровство.
Eski hükümlü. Elektronik hırsızlıktan yatmış.
- Вот именно. - аферист, отморозок, придурок, тупарь... - болван, мразь...
Düdükkafa, sidikkafa, ork, ucube.
Наш аферист сидел на наркотиках?
Dalavereci adam uyuşturucu mu kullanıyormuş?
Он не аферист.
- Değildi.
Оправдает ли мистер MVP свою фамилию? * Crook — мошенник, вор, аферист.
Bay MVP, tam da adına yakışır bir durum, değil mi?
Женщину обольстил один аферист.
Kadının birisi, bir dolandırıcı tarafından baştan çıkartılmış.
Итак, наш аферист не попадался с тех пор, как заявился в штаты.
Abd`de ortaya çıktığından beri dolandırıcımız pek suça bulaşmamış.
Я собираюсь разоблачить Джона Стаффорда - он ведь аферист.
John Stafford'un pislik olduğunu herkese göstereceğim.
В сущности, он аферист.
- Temel anlamda dolandırıcı.
А оказалось, что ты просто мелкий аферист.
Ama sahtekârın biri oldun çıktın.
Я незаурядный аферист.
Olağanüstü bir sahtekârım.
Пол - мелкий аферист.
- Paul biraz pervasızdır.
Если вы такой аферист, значит, уже несколько раз продали нашу страну.
Bir dolandırıcı olsan, ülkene en az birkaç defa ihanet etmiş olurdun.
Вы что-то хотели? Нет. Я хотела сказать им, что вы аферист.
Bu insanlara sizin bir sahtekâr olduğunuzu söylüyordum.
Вы либо отличный аферист, либо очень смышленый юноша...
Ya harika bir düzenbazsın ya da gerçekten zeki bir adamsın.
Это явно какой-то аферист.
- Milleti kazıklıyor aklı sıra.
- Ты аферист.
- Suçlu birisin sen.
Посмотри-ка, аферист, говорящий правду.
Eşkaller Saloni ve adamlarına uyuyor.
Юный аферист, ворующий у богатеев Нью-Йорка.
Genç bir üçkağıtçı, New York'un zenginliklerini cebe indiriyor.
Твой дружок - наглый вор и аферист.
Arkadaşın tam bir dallama evlat.
Я очень сильный игрок в шахматы, но я не аферист.
İyi bir satranç oyuncusuyumdur ama dümenci değilimdir.
Игрок, аферист, негодяй - в общем,..
– Lando.
Я вас обманул. Вот кто я - аферист!
İşte ben buyum.
- Аферист -
RAY WAGONER DOLANDIRICI
Я аферист, а не убийца
Ben bir dolandırıcıyım, katil değil.
Никакой из тебя аферист.
Çok kötü bir dolandırıcısın.