Безнадежен перевод на турецкий
189 параллельный перевод
Ты безнадежен.
Senden adam olmaz.
Ты безнадежен.
Sen ümitsizsin.
Мой случай безнадежен?
Durumum umutsuz mu?
он безнадежен!
O yardıma muhtaç!
- Ты безнадежен.
- Hiç yardımcı olmuyorsun.
Он безнадежен.
Umutsuz vakasın.
Я не безнадежен. Я полон надежды!
Umutsuz vaka değilim ben, umutluyum.
Мальчик, безнадежен в маструбации, он нуждается в уроке.
Bu oğlan mastürbasyon yapmakta tamamen ümitsiz, derse ihtiyacı var.
Если не посплю по крайней мере 16 часов, я безнадежен.
Ben 16 saat uyuyamazsam kendimi paçavra gibi hissederim.
Невероятно, я-то думала, что ты не безнадежен.
Senin için umut olduğunu düşündüğüme inanamıyorum.
Питер безнадежен, Мэгс.
Peter umutsuz vakadır, Mags.
И ты это знаешь. Он безнадежен.
Bilirsin umutsuz vakadır.
Он безнадежен.
Silinmiş.
Он безнадежен.
Hiç umut yok.
Я начинаю думать, что тот человек безнадежен.
Bu adam için hiç umut yok. diye düşünmeye başlıyorum
Похоже, ты уже овладел сидением в совершенстве полагаю, ты не безнадежен.
Doğru. Özellikle oturma işinin ustasısın yani senin için hala umut var.
Ты безнадежен.
Ümitsiz bir haldesin.
Даже когда я не вижу твои убийствнные карты, ты все равно продуваешь. Ты безнадежен. - Ещё чуть-чуть, я уже почти...
Sadece bir fark yaratmaya çalışan bir polis.
Я безнадежен.
Tamamen endişe ile doluyum.
Он безнадежен.
Kusura bakma. Endişeliymiş.
Я не доктор, но Ваш случай безнадежен.
Ben doktor değilim ama, kalbinizin durumu çok ciddi.
- Безнадежен. - Вали.
Bu da bir randevunun sonu olur
Он пытался, но он безнадежен. Спасибо.
- Denedi, ama anlatacak hiçbir şeyi yokmuş.
В музыке я безнадежен.
Sanattan hiç hoşlanmam.
Ага, ты пользовался Эрогеном 8, ты безнадежен.
Erogen-8 kullanıyordun! Zavallıca!
Ох, он безнадежен.
O, ümitsiz bir vaka.
- Он безнадежен.
- Çok kötüsün.
Он безнадежен.
Orada çalışmak 56 yaşındaki biri için çok zor.
Корки, я тебя люблю, но ты безнадежен.
Oh Corky, seni çok seviyorum ama gerçekten umutsuz vakasın!
- Безнадежен.
- Umutsuz.
Ты безнадежен!
Senden umudu kestim.
Парень, ты безнадежен.
Dostum, sen zavallısın.
- Ты безнадёжен.
Umutsuz vakasın!
Ты безнадежен.
Bu ümitsiz vaka.
Но лечение не шло ему на пользу. Он был безнадёжен.
Terapisi sonuç vermiyordu.
Зачем бы ты показывал мне всё это, если бы я был так безнадёжен?
Hiçbir çıkar yolum kalmadıysa bunları bana neden gösteriyorsun?
Он безнадёжен, когда начинает грохотать.
Gök gürlemeye başladığında çaresizliğe kapılıyor.
Я просто безнадёжен.
Aptalım. Tamamen umutsuzum.
Он безнадёжен.
Çok üzgün.
Я безнадёжен, и неловок, и жажду любви!
Aşk için umutsuz, beceriksiz ve çaresizim!
Похоже, ты не безнадежен.
Sağduyulu birine benziyorsun.
Нет, кроме шуток, он безнадёжен.
Allah kahretsin, kabul etmeliyiz.. Hiç şansı yok!
Но я безнадёжен.
Ama ben umutsuzum...
Ты безнадёжен!
Umutsuz vak'asın!
Ты безнадёжен.
Çok umutsuzsun.
Я должен сказать тебе - я безнадёжен, я забыл, как начинать всё это.
Sana söylemeliyim Ben felaketim Unuttum nasıl başlayacağımı
Ты безнадёжен
Aptal.
- Я же безнадёжен.
- Çaresizim burada.
Я не безнадёжен.
Ölmek üzere olan biri değilim.
А он - безнадежен.
Onun için zaten ümit yok.
А ты не совсем безнадёжен.
Tamamen umutsuz değilsin.