Библиотекарь перевод на турецкий
198 параллельный перевод
Библиотекарь и секретарь говорят, что Хант искал книгу.
Bir kütüphane görevlisi ve bir sekreter Hunt'ın bir kitaba baktığını söylüyorlar. Bu yeterince iyi değil.
- Это не влияет на сюжет. Библиотекарь Белого Дома говорит, что Хант проверил кучу книг.
Beyaz Saray kütüphane görevlisi Hunt'ın bir sürü kitap aldığını söylüyor.
Как библиотекарь графа я занимаю важный пост, который вполне соответствует моим знаниям и моему характеру, как ученого и человека всесторонне образованного.
Kontun kütüphanecisiyim, çok önemli bir görev. Benim gibi bilgili ve edebi bir kişi için çok uygun.
Я библиотекарь.
Ben bir kütüphaneciyim.
Я помню когда библиотекарь была пожилой женщиной.
Kütüphanecilerin daha yaşlı bir kadın olduğu zamanı hatırlıyorum.
- Я библиотекарь.
- Kütüphaneciyim.
Он, словно, Супер библиотекарь. Ты же знаешь?
O süper kütüphaneci'dir.
Папа, это мистер Джайлз, библиотекарь.
Baba, bu Bay Giles, kütüphaneci.
Она знает, что ты - библиотекарь, поэтому нет смысла сообщать ей такую смущающую новость.
Okul kütüphanecisi olduğunu zaten biliyor. Bu utanç verici haberi ona nasıl vereceğini düşünmen gerekmiyor.
Черт, даже школьный библиотекарь зашел дальше чем я.
Okulun kütüphanecisi bile benden daha çok kız tavladı.
Мистер Джайлз - наш библиотекарь.
Bay Giles, kütüphanecimizdir.
- Это Ceлия Mорган, наш библиотекарь.
- Bu Celia Morgan, kütüphanecimiz.
Этот тупоголовый библиотекарь не появился, а я не хочу этим заниматься.
Budala kütüphaneci hâlâ gelmedi. Ben yapmak istemiyorum.
- Но помешал этот недоделанный библиотекарь.
- Ama o kütüphaneci bir anda ortaya çıktı.
Я... библиотекарь.
Ben bir kütüphaneciyim.
Я - безработный библиотекарь, которого часто бьют по голове.
Sık sık kafasına vurulan işsiz bir kütüphaneci.
Однако библиотекарь, а он болтун, сказал, что вы берете по пять романов в неделю. Причем любовных!
Ama uzun dilli sekreter bana haftada 5 aşk romanı ödünç aldığını söyledi.
- Что он - библиотекарь.
- Kütüphaneci.
- Библиотекарь?
- Kütüphaneci mi?
- Библиотекарь?
- Kütüphaneci?
И помни, я - главный библиотекарь, ясно?
ve unutmayın. Ben kütüphanede çalışıyorum, tamam mı?
Но в 2005 году, на военной базе недалеко от Вашингтона... простой армейский библиотекарь неосознано готовился поменять курс истории человечества.
Ama 2005 yılında, Washington'ın hemen dışındaki bir askeri üste çalışan sıradan bir ordu kütüphanecisi, farkında olmadan... insanoğlunun bütün kaderini değiştirmek üzereydi.
Ты выглядишь, как библиотекарь.
Kütüphane görevlisi gibisin.
БИБЛИОТЕКАРЬ Проклятие Иудовой чаши
THE CURSE OF THE JUDAS CHALICE ( 2008 )
Флинн мне очень жаль, но библиотекарь - это не просто должность, это твоя жизнь.
Flynn üzgünüm, ama kütüphanecilik, sadece bir meslek değildir. Bir yaşam biçimidir
Всё в порядке, библиотекарь, хватит притворяться.
Rahat ol, kütüphaneci. Rol yapmayı bırakabilirsin.
Библиотекарь?
Kütüphaneci mi?
Вы - библиотекарь?
- Sen Kütüphaneci değil misin?
Поскорее, мало времени, и только библиотекарь сможет защитить чашу.
Çok az zaman kaldı. Lütfen acele et, kutsal kadehi sadece kütüphaneci koruyabilir.
И это говорит библиотекарь.
Kütüphaneci diyor ki.
Она как-то узнала, что я библиотекарь.
Ve nasıl olduysa kütüphaneci olduğumu biliyordu.
Ну, что ж, мистер библиотекарь, какие книги помогут тебе выбраться из этого?
Peki Bay Kütüphaneci, hangi hayali kitabın seni kurtaracak şimdi?
Думаю, будет честно предупредить, что на самом деле я библиотекарь.
Adil olmak için seni uyarmalıyım, ben aslında bir kütüphaneciyim.
Мама, идет библиотекарь.
Anne, kütüphaneci geliyor.
Ещё в шестом классе библиотекарь познакомил меня с хоббитами. И я запал на них.
Kütüphaneci beni Hobbitler'le tanıştırdığında 6. sınıftaydım.
Все равно что библиотекарь.
Bu, "kütüphaneciyim" demenin havalı bir şekli.
Дубей.. библиотекарь,
Kütüphaneciler, efendim.
Почему вы, библиотекарь, знаете столько о проститутках?
Neden bir kütüphaneci fahişeler hakkında bu kadar çok şey bilir?
Нам нужны серьезные перемены, и начнем мы их с твоей одежды, и ты одеваешься как библиотекарь, а не сексуальная девчонка.
Ciddi değişiklikler yapmalıyız ve giyim kuşamından başlıycaz işe Kütüphaneci gibi giyiniyorsun, hiç seksi değil Elbiselerimi seviyorum ama
Почему продавец копировальных аппаратов, библиотекарь и Шотландский журналист все решили собраться и застрелиться?
Neden bir fotokopi makinesi satıcısı bir kütüphaneci ve İskoç bir gazeteci bir araya gelip kendilerini vurmaya karar verir?
Библиотекарь только что проходил мимо.
Kütüphaneci geçti de.
Нам лучше одеться до того, как библиотекарь из третьей смены покажется здесь.
Gece mesaisinde çalışan kütüphane görevlisi gelmeden önce üstümüzü giyinmeliyiz.
Пэм Селигсон, наш городской библиотекарь, ей сегодня исполняется 80.
Kütüphaneci Pam Seligson'ın 80. yaş günü.
Папа, он библиотекарь.
Baba, adam kütüphanede çalışıyor.
Библиотекарь сказал, что ваша работа находилась в архиве в неиспользуемом крыле одного из зданий.
Araştırma kütüphanecisinin söylediğine göre çalışmaların şu binalardan birindeki kullanımayan bir bölüme kaldırılmış.
Он придворный библиотекарь.
Kendisi kraliyet kütüphanecisi.
Он библиотекарь...
Bu kütüphaneci...
- Брукс, а ты уже давно библиотекарь?
- Ne kadardır kütüphanecisin?
Он библиотекарь. Он не читает книги, а расставляет их по полкам.
Kitapları okumuyor, yerleştiriyor o kadar...
Бриньяк, Библиотекарь.
Kütüphaneci Brignac.
И это говорит библиотекарь.
Tekrar, kütüphaneci diyor ki.