Бигуди перевод на турецкий
33 параллельный перевод
Я была о таком кош - марном оиде - не накрашенная, о бигуди.
Sormadım bile hatta. Beni geceliğimle ve bigudilerimle yakaladı, düşünebiliyor musun?
♪ И бигуди!
Saçların kıvır kıvır dökülüyor
Она под клобуком носит бигуди.
Ve başlığının altında Bigudiler var saçında
так? у мальчишки были... такие черные бигуди- - полоски бумаги в волосах.
Lobi diye bir yer var, değil mi? Çocuk... biraz militan tipliydi. Yani saçlarını o zenciler gibi örmüştü.
У кого-нибудь из твоих мальчишек есть бумажные бигуди?
Senin gençlerden saçını ören var mı?
У тебя бигуди в волосах.
Kahrolası saçımda bigudiler var!
Тебе станет легче, когда мы накрутим твои волосы на бигуди и придадим тебе новый облик.
Kendini iyi hissetmek için öncelikle bigudilerini tak kafana.. ... sonra da makyaj yap, Homina.
Но там где они перестали завиваться - я накрутила бигуди.
Kıvırcıklığı göstermemesi için bir tarafına toka koydum.
- Бигуди зажала мой волосяной нерв.
Üstelik bigudimi kafamda unuttum.
Я хотела завить волосы, но у меня не было достаточно времени достать бигуди.
Gerçekten saçımı yapmak istiyordum ; birkaç bigudi falan, ama gerçek bir kıvırcık yaptırabilmek için yeterli zamanım yoktu.
Как это ты сумел сменить тему с меня, ищущую место куда воткнуть бигуди, к кончине всех твоих будущих отношений?
Biz nasıl oldu da benim saç bigudilerim için bir yerden konuşurken. senin bütün gelecek ilişkilerinden feragat etmene geldik?
Папа, Стефани украла мои бигуди.
- Baba, Stephanie flip-flopumu çaldı.
Не могу, я в бигуди.
- Yeni bigudi taktım.
Вставай, вынимай бигуди из волос, и мы пойдем на свадьбу, ладно?
Kalk hadi, saçındaki bigudileri çıkartıyoruz ve düğüne gidiyoruz, tamam mı?
Она заходит на почту с бигуди на волосах.
Saçında bigudilerle postaneye gider.
Ну чё, бигуди бля?
Pekâlâ, amcıklar.
- Вообще-то, это бигуди. - Ааа..
Aslında o Jheri kıvırcık modeli.
бигуди!
Saç kurutma makinesi, toka, bigudi...
Она была в бигуди. Знаете, что это такое?
Bigudileri bilir misiniz?
- Да, я знаю, что такое бигуди. - В общем...
Evet, biliyorum.
Я собиралась оставить записку для того, кто заберет бигуди.
Olamaz! Bukle yapıcıların üzerine not yazacaktım.
Собственность Мисти... Её отвратительные старые бигуди.
Misty'nin nezaketi ve onun çirkin, eski saç fırçası.
Я волнуюсь за остальных, кто превращается в старух с бигуди, пожирая себя на стадии...
Beni geri kalanımız ilgilendiriyor. kafalarında saç kurutucularıyla yaşlı kadınlara dönüştürülen Kendini tıka basa doyu- -
Эй, доктор, неужели вы не разрешите мне завить ваши волосы на бигуди?
Doktor hanım, saçlarınıza bigudi sarayım mı?
Я слышала, она даже не использует бигуди.
Bigudi kullanmadığını duydum.
- Произвожу поиск по "бигуди".
- "Karacı Arma" aranıyor.
В салоне красоты могут быть скидки на бигуди, мужик.
Bazı maşaları, adamla Evet, güzellik salonu sizi kanca olabilir.
Но голове бигуди, одета в халат с широкими рукавами, три кошки или еще какое-нибудь животное.
- Matemli dul ile konuşacağım. Bir uyuşturucu satıcısı, uyuşturucu yüzünden ölmemiş ise...
А женщина — в волосах у нее бигуди — поднесла его руку к губам и говорит :
Ve kadının saçları dalgalıydı, onun elini aldı öptü, ve dedi ki...
Бигуди?
Bigudi?
Ты знаешь, что многие светские женщины все еще используют бигуди.
Biliyor musun bazı asortik kadınlar hâlâ bigudi kullanıyor.
Детка, её бигуди в маленькой коробке.
Saç kataloğu tezgahın üzerindeki küçük kutuda.
Зачем тебе эти дурацкие бигуди? Они все равно не работают.
Neden o salak bukle yapıcılara ihtiyacın var ki?