Били перевод на турецкий
579 параллельный перевод
Тебя так не били, сынок? - Нет, мам. Об этом не беспокойся.
- Senin canını yaktılar mı oğlum?
Я. Прожектора в глаза били.
Ben. Işık saçıyordu.
Чем били? Кулаками.
- Yumruklarıyla.
Другие мужчины били меня и выставляли.
Tanıdığım diğer adamları beni döver ve kapı dışarı ederdi.
Били мешком с песком, потому что твои снимки выставляют кого-то в невыгодном свете?
Hiç vuruldun mu? Ezildin mi? Biri fotoğraf makinen yüzünden kötü bir şöhrete sahip olduğu için, kum torbasına benzetildin mi?
Били меня, оскорбляли.
Bana tokat attılar, pis isimler taktılar.
Их движения били одинаковы.
- Gezinmeleri aynıydı.
Играют, словно их били ломом по башке.
Bu her gün işkence çekmek gibi bir şey.
Никогда не видел, чтобы били иначе.
Bu bıçakları kullananlar asla başka türlü tutmazlar.
Ох, как они меня били.
Nasılda vurdular bana.
Тех, кто пытался бежать, настигали валили на землю, били, топтали.
Onları kovaladılar, kaçmaya çalışanları, yerlerde sürükleyip, tekmelediler.
Дж. Джеймса Зверга свалили и били лицом о горячий асфальт дороги.
James Zwerg otobüsten atıldı ve yolun sıcak betonuna sürtülerek yaralandı.
Там пушки били не переставая.
O rezil silahlar bir anda ateş alıyorlar.
В гестапо и в НКВД людей били месяцами, чтобы довести до такого состояния.
Gestapo ve Rus içişleri bakanlığı eskiden bir adamı bu duruma getirmek için aylarca döverlermiş.
Деникина били.
Denikin'i tepeledik.
Врангеля били.
Vrangel'i tepeledik.
Бухарского эмира били.
Buhara Emiri'ni tepeledik.
Не похоже, что вас часто били по лицу.
Suratına yumruk almış gibi görünmüyorsun.
Вь * били одним ударом.
Bir darbede hepsi döküldü.
Там двое парней, которые били Владислава.
Wladışlaw'a saldıran iki herif şunlar. ´
Те двое били Владислава.
Wladışlaw'ı dövenler şunlar. ´
"Они били меня кулаками и плевали на меня."
" Ve orada beni dövüp üstüme tükürdüler.
Мы били вас с ним, побьем и без него.
Sizi onsuz da yeneriz ve yeneceğiz.
Вас никогда не били?
Hiç ısırıldınız mı?
Мы били по нему тысячу раз!
Bin kere vurmamız lazım!
Тебя когда-нибyдь били?
Sana vurmamı istermisin?
Парни кусали его, пытались его свернуть. Били по нему, молотили.
Adamlar burnumu ezdiler, çiğnediler, yumruklar attılar.
... что меня били раз в неделю.
Bu adam tam bir sersem, kabul.
- Так уж били немца.
- Daha önce Almanlar'ı yenmiştik!
Я так понимаю, что раньше Вас били?
Anladığım kadarıyla dövülmüşsünüz.
Мы не били его. Похихикали и всё.
Biz ona bir şey yapmadık.
Да, но били меня не они, а он.
Hayır, bana vuran onlar değil, kocan.
Они били нас своими четками.
Evet Rahibeler bize tespihleriyle vururlardı.
Твой муж зовет тебя, Били.
Kocan seni çağırıyor, Billie.
Да, Били.
Olur, Billie.
Да, Били.
Evet, Billie.
"Да, Били.Да, Били."
"Evet, Billie. Evet, Billie."
Не знаю, Били.
Bilmiyorum, Billie.
Девочка под лестницей, Били.
Kız merdivenin altında, Billie.
Ты сможешь ее достать, Били.
Onu sen çıkarabilirsin, Billie.
Ты всегда знала, как поступать в таких ситуациях, Били.
Sen böyle durumlarla nasıl başa çıkılacağını her zaman bilmişsindir, Billie.
Позови его Били, ты сука!
Seni Billie diye çağırmamı iste hadi, seni kaltak!
Зови ее, Били.
Billie diye çağır onu.
Меня слишком много били.
Çok dövdüler polisler, o kadar dövdüler ki. - Şaban'dan bir haber var mı?
Пазу, тебя не били?
Pazu, canın acıdı mı? İyiyim ben.
Его ведь тогда били, и он признался безвинно.
Onu dövdüler, suçsuzluğu apaçık ortadayken, itiraf etti.
Вы думаете только о том, как она на вас смотрела, когда вы ее били.
Sadece Gilda'yi düşünüyorsunuz.
Помнишь, мы били окна в этом доме?
Mary.
Били, дорогой, я знала, что ты не побоишься их и придешь.
Alıkoyamayacaklarını biliyordum.
- " били ѕетруху, ѕавел јртемьич!
Petrukha yanında mı?
Они били их по голове огромной кувалдой.
Kafalarını kocaman bir balyozla eziyorlar!