Блага перевод на турецкий
1,473 параллельный перевод
Но КейСи верит, что это для ее же блага, и КейСи - мой босс.
Ama K.C. onun iyiliğine olacağını düşünüyor sonuçta K.C. benim patronum.
Честно говоря, слежу за тобой ради твоего же блага.
Açıkçası seni senin için izliyorum.
Ради своего и моего блага.
Senin ve benim iyiliğim için.
И самое главное, ради блага самого Чейза, мне надо понять, может ли он себя контролировать, или его надо показать психотерапевту.
Aman Tanrım, kim yumruklanmış? Daha önemlisi, Chase'in iyiliği için kendini kontrol edebilecek mi yoksa yardım alması mı gerekiyor bilmeliyim.
Не имея компаса по жизни, как нам узнать, должна ли наша судьба достигнуть блага... или повиноваться демонам, что шепчут на ухо?
Yönümüzü gösterecek bir pusula olmadan kaderimizin doğruyu aramak mı yoksa kulağımıza fısıldayan şeytanlara itaat etmek mi olduğunu nasıl bilebiliriz?
И прошу вас, ради нашего общего блага, никогда, никогда, никогда больше с нею не встречайтесь.
Ve lütfen ikimizin de iyiliği için onu bir daha asla görme.
- Пока, дорогая. - Пока, мамочка. О, это для твоего же блага!
Yani onların da adına, üyeliğimi iptal ettirmek istiyorum.
- Это для твоего же блага.
- Bu senin kendi iyiliğin için.
Всё ради высшего блага.. Но мне жаль.
Bunu iyi bir amaç için yaptım ama özür dilerim.
Ради твоего же блага.
Seni korumaya çalışıyorum, Dem.
Прости, дорогой, сделай это ради общего блага.
Üzgünüm hayatım, ekip için fedakârlık yapmalısın.
Всё, что я делаю, - ради блага и безопасности страны.
Ben bu ülkenin çıkarları ve iyiliği için çalışıyorum.
Для блага группы... и ради её безопасности я старался сохранять дистанцию.
Grubun iyiliği için ve onun aklının huzuru için güzellikle konuşmayı denedim.
Ради блага нашей Родины, мы обязаны поймать изменника.
Silah ticaretimiz bile buna duyarlı olacak. Anavatanımız uğruna bu haini kesinlikle yakalamalıyız.
Он ослушался запрет и снял ошейник. Сколь ни блага была причина...
Lucian'ın tasmasını çıkarması yasaktı ama çıkardı gerekçesi çok iyi bile olsa.
- Это было ради твоего блага.
- Seni ikna ettim. Razı ettim.
Все это ради их блага.
Onların iyiliği için olduğunu...
Это для вашего же блага.
Bu sizin iyiliğiniz için.
- Для твоего же блага. Нехорошие люди, которые к тебе заявятся, начнут расспрашивать обо мне, так?
Bu kötü adamlar seni bulup benim hakkımda sorular soracaklar.
Я вколол тебе адреналин для твоего же блага.
O adrenalini sana kendi iyiliğin için verdim.
Для твоего же блага советую избегать резких движений.
Kendi iyiliğin için ani hareketlerden kaçın.
Я сделал это для твоего блага.
Senin iyiliğin için yaptım.
Это решение было необходимо ради общего блага.
Çoğunluğun iyiliği için almış olduğum bir karardı.
Я подписала бумаги для его же блага.
Onun iyiliği için o kâğıtları imzaladım.
Это для твоего же блага.
Kendi iyiliğin için.
Он имеет жизненно важное значение для безопасности этой страны. И я делаю это для всеобщего блага.
Bu, ülkenin güvenliği için hayati bir mesele ve yaptığım şeyi, barışı sağlamak için yapıyorum.
Я думаю, это не просто ради всеобщего блага.
Bence bu, barış sağlamanın da ötesinde.
Как ты и сказала, Хлоя, это для его же блага.
Söylediğin gibi, Chloe. Onun kendi iyiliği için.
Значит, вы понимаете, что когда командир считает что некоторые действия необходимы для блага нации, не нам подвергать их сомнению.
Yani, komutanın bir işin vatanın menfaatine olduğunu söylediği zaman, emrettiği şeyi yapıp kararını sorgulamadığımızı bilirsin.
Эти люди погибли потому, что президент Суваров хотел скомпрометировать мирное соглашение, преследуя свои интересы, и Президент Тэйлор знала об этом, потому что я ей рассказал, но она скрыла это от общественности, потому что верит, что этот мир ради всеобщего блага.
Bugün bu insanlar hayatını kaybetti, çünkü Başkan Suvarov barış antlaşmasını kendi çıkarları için ortadan kaldırmak istedi ve Başkan Taylor da bunu biliyor çünkü ona ben söyledim ama kendisi olayı örtbas etmek niyetinde, çünkü barış antlaşmasının büyük bir amaca hizmet edeceğine inanıyor.
Ради блага страны.
Ülkenin hatırı için.
Можешь мне не верить, Но это ради вашего же блага.
İnanmayabilirsin ama sizin iyiliğiniz için yapıyorum bunu.
Я переложил её, Фи, для твоего же блага
Kaldırdım Fi kendi iyiliğin için.
Но это ради её же блага, а не ради вашего.
Ama bu Dr.Hadley'in iyiliği için, sizin değil.
Но к вашему сведению, это не ради вашего блага.
Ama sadece bil istedim, bu senin iyiliğin için değil.
Это для вашего же блага.
Kendi sağlığınız için.
Иногда вы должны пойти на сделку с дьяволом ради высшего блага!
Bazen daha büyük iyilikler için şeytanla tokalaşman lazım!
Отец Тревис сказал, что привез тебя сюда для твоего же блага.
Beni nasıl buldun? Peder Travis iyiliğin için seni buraya getirdiğini söyledi.
Дэвон больше не занимается шпионскими делами, для его же блага. - Чак,
- Devon'ın ajanlıkla işi sonsuza dek bitmiştir.
Для всеобщего блага я хочу уладить дело миром.
Bence güzel güzel konuşsak daha iyi.
И для того же блага вы могли бы удовлетворить две скромные просьбы.
Ve bu hayra şükür için, iki küçük isteğe izin verebilirsiniz.
Но... он убил свою жену. Его надо взять под стражу для общественного блага.
Ama adam karısını öldürdü toplum vicdanını rahatlatmak için hapsedilmeli.
Это для вашего же блага. Что?
Bu sizin iyiliğiniz için.
Но он изо всех борется за аспирантуру, и ты собираешься минимизировать его обязанности для его же блага.
Fakat o çabalayan bir mezun öğrenci ve sen kendi iyiliği için. onun sorumluluklarını uzak tutacaksın.
Стойкий воздушный корабль совмещает блага круизного лайнера и скорость...
Zeplinler, turistik gemi seferlerinin şımartan zevkleri ile şeylerin hızını bir araya
Послушай, прости меня за то, что позвал Руфуса, но это было ради твоего же блага.
Bak, Rufus'u aradığım için özür dilerim. Ama bu senin kendi iyiliğin içindi.
Я надеюсь, ради твоего же блага.
Senin iyiliğin için öyle umuyorum.
– Ради блага газеты.
- Gazetenin iyiliği için.
Для его же блага.
Onu hizaya sokacaktı.
Для их же блага.
İyilikleri için.
Дэвон уходит из шпионажа для его же блага.
- Devon'in ajanlik isi bitmistir.