Врагов перевод на турецкий
1,998 параллельный перевод
Моя точка зрения, Том, что Вам не хватает врагов.
Demek istediğim, Tom düşmanlarını tam olarak bilmiyorsun.
Мои действия в этот день направлены против таких внутренних врагов, как вице-президент и члены его команды национальной безопасности, которые, по моему мнению, являются лжецами и военными преступниками.
Bugünkü eylemim iç düşmanlara karşı. Benim yalancı ve savaş suçlusu olarak tanıdığım Başkan Yardımcısı ve onun Ulusal Güvenlik üyelerine karşı.
У таких как они много врагов.
Böyle adamların fazlasıyla düşmanı vardır.
Я старый человек с множеством врагов.
Ben bir sürü düşmanı olan yaşlı bir adamım.
У Бертинелли много врагов.
- Bartinelli'nin bir sürü düşmanı var.
- А как насчет врагов?
- Peki ya düşmanın var mı?
- Нет врагов.
- Düşman mı? Asla!
Мы с Тони выискиваем потенциальных врагов.
Tony'le olası düşmanları araştırıyoruz.
Я простой морпех, каким был мой отец, и его отец до него, и как морпех, я дал клятву защищать Соединенные Штаты Америки как от внешних врагов, так и от внутренних.
Ben, aynı babamın babası ve babam gibi bir denizciyim. Bir denizci olarak Amerika Birleşik Devletleri'ni iç ve dış düşmanlara karşı koruyacağıma dair yemin ettim.
Мои действия сегодня направлены против внутренних врагов.
Bugünkü eylemim iç düşmanlara karşı.
За все годы у нас накопилось множество врагов, мистер Каллен.
O yıllarda bir sürü düşman edindik Bay Callen.
Заводишь себе лишних врагов!
Gereksiz yere düşman kazanacaksın.
Моих врагов стало труднее определять.
Düşmanlarım belirlenmesi çok zor insanlar olmaya başladı.
Клеопатра отказалась отдать себя в руки врагов.
Kleopatra pes etmeyi reddetti.
а сколько у тебя врагов.
Bu kadar düşman edinmek için, daha çok gençsin.
Послушайте, человек с моим положением не может не порождать могущественных врагов что является единственным здравым объяснением для возмутительных обвинений постоянно направляемых в мой адрес.
Benim konumumdaki bir adam güçlü düşmanlar da edinir ki bu da hakkımdaki korkunç suçlamaların tek mantıklı açıklaması.
Отличный коп, и поэтому у него множество врагов.
Nick çok iyi bir polis ve bir sürü düşmanı var.
Заслуга Маккартни, что Холл умер среди друзей, а не врагов.
McCartney'e şükürler olsun, Hall onların değil bizim yanımızda öldü.
Ну а кроме того, врагов он не имел.
Onun dışında, hiçbir düşmanı yoktu.
Думаете, он нажил себе врагов?
Bu arada kendine düşman edinmiş olabilir mi sizce?
Никаких врагов.
Düşmanı yoktu.
Врагов пока не обнаружили, но я собираюсь на личную встречу с его подружкой.
Şimdiye dek kimse çıkmadı ama çocuğun sevgilisiyle yüz yüze görüşeceğim biraz.
У Джоу много врагов.
Zhou'nun çok düşmanı var.
У Щ.И.Т. хватает врагов, доктор.
S.H.I.E.L.D. düşman kıtlığı çekmez, Doktor.
Искать убежища у врагов.
Düşmanımıza sığınmamızı sağlamak.
Тут нет врагов, Торин Дубощит.
Burada düşmanın yok, Thorin Meşekalkan.
А это Гпамдринг Сокрушитель врагов.
Bu da Glamdring Hasım-tokmağı. Gondolin Kralı'nın kılıcıdır. Bunlar İlk Çağ'ın Goblin Savaşları için yapıldı.
У него Сокрушитель врагов!
Elinde Hasım-tokmağı var!
Я качок с волосатой грудью, метко стреляю, с парашютом летаю, врагов подрываю, куда угодно заплываю.
Kaya gibiyim, döşüm kıllı fena zımbalayan, paraşütle atlayan imha eden, çift kapasiteli mıhlayan kurbağa adamım.
Чтобы попасть в карцер, я должен был завести врагов.
Öncelikle binaya girmem gerekiyordu ben de düşman edindim.
Обещай, что защитишь Мику и Ако от наших врагов.
Bana söz ver Mika'yı ve Ako'yu düşmanlarımızdan koruyacaksın.
Сегодня вечером мы уничтожим наших врагов!
Bu gece, düşmanlarımızı yok edeceğiz!
Да будет Воля Твоя на земле как и на Небесах Хлеб наш насущный дай нам на сей день и прости нам наши прегрешенния, так же как мы прощаем врагов наших,
Bize dünyada cenneti bahşettiğin için bugün verdiğin rızıklarımız için, ve suçlarımızı bağışladığın için, biz gibi günah işleyenleri bağışladığın için ;
Слишком много врагов. Нам надо защищаться.
- Adam kaçırma ve suikast teşebbüsleri.
Его цель - контролировать своих врагов и прийти к власти.
Onun düşmanlarını kontrol altına alma kendini kasabanın sorumlusu ilan etme amacı var.
Отпугивает врагов и оберегает нас.
Düşmanlarımızı uzak tutup bizi tehlikeden korur.
Двух врагов тебе мало, ещё и ослепили?
- İki ordu yetmedi mi? - Görüşünü de mi engellediler?
Не думаю, чтобы она завела врагов.
Düşmanı olduğunu sanmıyorum.
Умный человек получает от своих врагов больше, чем дурак от своих друзей ".
"Akıllı bir adamın düşmanından öğrenecekleri akılsız dostundan öğreneceklerinden daha fazladır."
Но до тех пор никакое оружие наших врагов не остановит тебя.
Ve sonra düşmanımızın hiçbir silahı seni durduramayacak.
Артиллерия не сможет обнаружить врагов. Даже Хаймделл их не видит.
Topçu birliğimiz onları bulamıyor, hatta Heimdall bile onları göremiyor.
Я перенесу Джейн в Царство тьмы и уведу врагов от Асгарда.
Jane'i Karanlık Dünya'ya götürüp düşmanı Asgard'dan uzak tutacağım.
Он для сдирания кожи с врагов, слой за слоем, пока они не умрут.
Düşmanlarının derisini katman katman yüzerek öldürmek için kullanırsın. Harika!
Ты приготовил предо мною трапезу на виду моих врагов.
Düşmanlarımın önünde bana sofra kurarsın.
Вы обещали, что мы будем вести священную войну против врагов ислама. А не этим заниматься.
Bunun "Kutsal Savaş" olacağını söylemiştin, böyle değil.
У тебя много врагов, Альфонс?
Birçok düşmanın var değil mi, Alphonse?
двое строителей проверяют целостность, двое разведчиков высматривают врагов.
Yapısal zarara bakmak için iki inşaatçı düşmanı gözlemek için de iki muhafız.
А на войне врагов убивают.
Savaşta, düşmanı öldürürsün.
Скорее всего... Он верил, что сгорев вместе со всеми нами, возродится после смерти, станет драконом и обратит в пепел всех своих врагов.
Kalan herkesle birlikte o da yanacaktı ve düşmanlarını küle çevirmek için ejderha olarak yeniden doğacaktı.
Союзников я себе подбираю тщательно, но ещё внимательней выбираю врагов.
Ben dostlarımı itinayla seçerim ama düşmanlarımı seçerken daha da itina gösteririm.
И что он ест мясо своих врагов.
Düşmanlarının etiyle besleniyormuş.