Врать перевод на турецкий
3,006 параллельный перевод
Не буду врать - это волнительный день.
Heyecan verici bir gün. Yalana gerek yok.
Врать не нужно!
Yalan söylemen gerekmiyor.
Мне никогда не приходилось никому врать.
Kimseye yalan söylemedim.
Теперь ты можешь врать и каяться сколько угодно.
Söylediğin bütün yalanları itiraf edebilirsin artık.
Я не должна врать.
Yalan söyleyemem ben.
Все что умеешь, это врать и мошенничать.
Hep bir yalancı ve bir numaracısın.
Я не могу врать.
Yalan söyleyemem.
Во-первых, не врать, а умалчивать.
Öncelikle yalan sayılmaz. Bu görmezden gelme.
Между "врать" и "умалчивать" большая разница.
Yalanla görmezden gelme arasında büyük farklılık var.
Только врать.
Kesinlikle yalan.
Да врать правдиво!
Yalanın içine batmışsın.
Не стоило нам врать.
Bize yalan söylememeliydin.
Зачем ей врать мне?
Bana neden yalan söylesin?
Врать не стану : меня очень впечатлило.
Ne yalan söyleyeyim, çok etkilendim.
Габриэль, послушайте, я постараюсь сделать всё очень быстро, но не буду врать вам, будет чертовски больно.
Gabriel, beni dinle. Elimden geldiğince hızlı hareket edeceğim ama sana yalan söylemeyeceğim. Çok canın yanacak.
Врать ты совсем не умеешь, серьезно.
Nasıl yalan söyleyeceğini öğrenmek için ders alman gerekiyor.
Зачем ему врать?
- Neden yalan söylesin ki?
Не знаю. Глупо врать о таком.
- Bilmiyorum, söylediyse delirmiş olmalı.
А зачем тебе врать о чем, если ты не считаешь это предательством.
Eğer bunu ihanet olarak görmüyorsan neden bu konuda yalan söyledin?
Она сказала, что не могла врать.
Hakkını verirsek eğer, aramızda dürüstlük olmasını gerektiğini hissetmiş.
Потом врать.
Sonra, yalan söyleyeceksin.
Харт : Как бы он их не приобрел, То есть, я врать не буду.
Bilgileri nereden öğrendiğini bilmiyorum yani yalan söylemeyeceğim.
Да, список того, о чём мы собираемся врать.
Evet, söyleyeceğimiz yalanlar listesi.
Иногда, когда намерения хорошие, врать нормально.
Bazen eğer niyetin iyiyse yalan söylemende sakınca yoktur.
То есть ты говоришь, что нормально иногда кому-то врать?
Yani diyorsun ki bazen birilerine yalan söylemekte sorun yoktur.
Вам с мамой надо перестать врать.
Sen ve annem yalan söylemekten vazgeçin.
Можешь врать что угодно, но она все равно поймет.
- İstediğin kadar yalan söyle öğrenir.
Ну зачем мне тебе врать то?
Niye sana yalan söyleyeyim?
У меня нет причин тебе врать.
Sana yalan söylemek için bir sebebim yok.
{ \ fs17.551 } Я не хочу врать Моэ.
Moeye yalan söylemek istemiyorum.
Врать не буду.
Yalan söylemeyeceğim.
Ты знаешь, я не могу врать.
Yalan söyleyemediğimi biliyorsun.
Зачем мне тебе врать?
Size niye yalan söyleyeyim ki?
- Не буду врать. Это просто улет.
- Yalan söylemeyeceğim, bu çok iyi.
Да, не буду врать.
Evet, yalan söylemeyeceğim.
Врать позорно!
Seni yalancı.
— Не, ну чё, я буду врать про зятя?
O böyle... - Daha şimdi ne dedik biz?
Это значит врать под присягой.
Yemin altında yalan söylemek demek bu.
Так, мы будем врать, чтобы защитить себя... или я буду... и я надеюсь, что ты тоже.
Kendimizi korumak için yalan söyleyeceğiz. En azından ben söyleyeceğim. Umarım sen de öyle yaparsın.
Тебе не стоило мне врать.
Bana yalan söylememeliydin.
Не очень весело врать им, да?
Sevgiliye yalan söylemek zor.
Спенсер, я рассказала тебе, потому что не хотела врать.
Spencer, yalan söylemek istemediğim için anlattım.
Хватит врать.
Yalan söylemeyi bırakın.
Нет. Я устала врать своей семье и друзьям.
Hayır, aileme ve arkadaşlarıma yalan söylemekten yoruldum.
Я устала врать.
- Yalan söylemekten yoruldum.
Послушай, сочинять истории о том, как ты провела лето, - это одно, но врать парню, что ты совершеннолетняя, хотя сама ещё учишься в школе...
Yaz tatilinde yaptıkların hakkında hikaye uydurman bir şey değil ama adamın birine 21 yaşındayım demen üstelik hala lisedeyken...
Ты не умеешь врать.
Berbat bir yalancısın.
Я не буду врать и говорить, что мне не понравилось, Дэн.
Hoşuma gitmedi dersem yalan olur Dan.
Первое : не врать.
İlk olarak, saçmalık yok!
Но, чтобы спать спокойно, можешь врать себе сколько влезет.
Geceleri rahat uyumak için kendine ne söylüyorsan.
Я тоже умею врать, сучёныш!
Ben de rol kesebiliyorum, gördün mü?