Жаворонка перевод на турецкий
21 параллельный перевод
Когда зарево солнца склонится к западу... и ветер угаснет в горах... когда в полях умолкнет песнь жаворонка... и сверчков не будет слышно во ржи... и пена морская станет грезить, как юная дева... и сумерки обнимут летящую землю... Я вернусь домой.
Kızgın güneş batıda ufka kavuşurken... dağda rüzgar hızını kaybederken... tarla kuşunun nağmeleri sessizliğe karışırken... tarlalarda çekirgelerin sesleri kesilirken... deniz köpüğü uyuyan bir bakire gibi dinlenmeye çekilirken... ve alacakaranlık başıboş dünyayı sararken... yurduma dönüyorum.
Нас оглушил не жаворонка голос,
Bülbülün sesiydi, tarla kuşunun değil.
Нет, это были жаворонка клики,
Öten tarla kuşuydu.
Не жаворонка песнь Над нами оглашает своды неба.
başımızın üstündeki gökkubbeyi çınlatan o sesler.
Теперь ты спрягаешь все правильные глаголы и два неправильных, и поешь "Жаворонка".
Artık bütün kurallı fiiller çekebilirsin 2 kurallı kelime, ve söyle "Alouette."
И голос твой приятный для него Приятнее, чем жаворонка пенье.
" Dilinden dökülür, şu teganniden de hoş bir sada
Думаешь, что мы готовы для жаворонка?
İş olsun diye yaptığımızı mı sandın?
Скажем на борту нашего "Жаворонка".
Buldum. Lark'ın güvertesindeyiz.
ГНЕЗДО ЖАВОРОНКА
TARLAKUŞU ÇİFTLİĞİ
С радостью сообщаю, Гнездо жаворонка отец оставил тебе.
"... üzüntüyle bildiririm ki, babamız Tarlakuşu Çiftliği'nden son yolculuğuna çıktı. "
Разберусь в больнице, и поедем все вместе на целый месяц. Из Венеции через Грецию и Турцию до самого Гнезда жаворонка.
Yolumuz uzun, Venedik'ten Yunanistan'a, sonra Türkiye'ye ve Tarlakuşu Çiftliği.
Возьмем экипаж, поедем в Гнездо жаворонка.
Atlarımızı alalım ve Tarlakuşu Çiftliğine gidelim.
Мы все поедем в Гнездо жаворонка.
Orada bizi kimseler bulamaz!
Гнездо жаворонка, капитан.
- Tarlakuşu Çiftliği. - Bilmiyorum.
Немного пользы от нашего заботливого жаворонка. ПОИСК : Темза + прилив + прибрежный Немного пользы от нашего заботливого жаворонка.
Kaygılı tavuktan daha fazlasını beklemezdim.
Мы владельцы "Жаворонка-2".
Skylark II üzerinde tasarruf sahibiyiz artık.
Мы слышали пение жаворонка за окном.
Bir tarlakuşunun, pencere pervazında şarkı söylediğini duyduk.
а только бледный отблеск от Цинтии... не жаворонка песнь.
Sadece Cyntia'nın yüzünün soluk bir yansıması. Başımızın üstündeki gök kubbeyi çınlatan o sesler tarla kuşunun sesi de değildi.
Как жук питает жаворонка, так человек будет питать вампира. "
Böceğin tarla kuşunu beslemesi gibi insan da vampiri beslesin. "
Чудесный инстинкт вложил Господь в эту оперенную грудку, ведь кто думал, что жаворонка могут подстрелить на поле битвы?
Yüce Tanrı tarafından verilmiş harika tüyleri ve içgüdüsü olan bir tarlakuşunu, savaş alanında kim vurur ki?
В конце бури тебя ждет золотое небо и сладкоголосая трель жаворонка.
Bir fırtınanın sonunda altından bir gökyüzü ve bir tarlakuşunun o parlak gümüşten şarkısı ortaya çıkar.