Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / русский → турецкий / [ Ж ] / Жаждут

Жаждут перевод на турецкий

267 параллельный перевод
Он был осужден на процессе высшего командного состава, и он стал жертвой того отмщения, которого так жаждут победители над побежденными.
Diğer askeri liderlerle birlikte yargılandı. Yenilenlerin yenenlerden aldığı intikamın bir parçasıydı.
Все с нетерпением жаждут с вами познакомится. Анджела :
Herkes sizinle tanışmak için can atıyor.
Руки твои жаждут моих,... ты покажи это!
"kolların istemez mi bende bulmayı huzur? " Açıklama n'olur, hadi göster
Они жаждут Эдема, куда приходит весна.
Baharın olduğu bir Eden için özlem duyuyorlar. Hepimiz duyuyoruz.
Все жаждут. Пещеры еще глубоко в нашей памяти.
O mağara hafızamızın derinlerinde.
Они как любопытные зверьки... жаждут удовольствий.
Kadınlar meraklı hayvanlardır, hemen zevk almak isterler.
Люди, те, что жаждут, люди, те, что страждут -
Aç insanlar, Kıtlık çeken insanlar
Джакомо, мои гости жаждут познакомиться с вами и посмотреть ваше выступление.
Gelsene Giacomo seni bekliyoruz! Arkadaşlarım seni dinlemek ister. Bir şey oku hadi.
Даже теперь эти молочно-белые плечи жаждут порки.
Şu an bile, bu kaymak beyazı omuzlar kamçılanmak için ağlıyor resmen.
Порой это придает мужества не для борьбы ради крови, а для борьбы против ее пролития, когда все вокруг так и жаждут этого...
Bilirsiniz, bazen, çevreniz kana susamışlarla çevriliyken... savaşmamayı savaşmaya, öldürmemeyi öldürmeye karşı savunmak... daha çok cesaret gerektirir.
Они жаждут любви, Барбара.
Azmışlar, Barbara.
Все жаждут твоей крови. До того, как присоединиться, задам вопрос.
Bart, bütün kasaba senin kanın için ulurken ve ben de onlara katılmadan önce sana bir sorum var.
Я признаю, что они жаждут прибыли, и их отношение к женщинам весьма примитивно.
Kazanca çok önem verdiklerini kabul ediyorum ayrıca kadınlara yönelik davranışları biraz ilkel.
Похоже, тут ещё ваши поклонники, жаждут аудиенции.
- İşte orada! - Müritlerinizin birazı daha huzurunuza kabul edilmek istiyor.
Похоже, все города жаждут заполучить тебя.
Diğer bütün kasabalar gibi doktoru aradılar.
Может, он не создает экзотические вкусы которых жаждут некоторые молодые люди в наши дни, но он удовлетворяет наши нужды.
Bu günlerde, gençlerimize göre pek egzotik tatları olmasa da, bütün ihtiyaçlarımızı karşılamakta.
Жаждут аплодировать тебе.
Seni alkışlamak için.
Лидеры участников беспорядков жаждут встречи с властями чтобы выразить свою позицию по Вьетнаму.
Öğrenci liderleri, üniversite görevlilerine Vietnam hakkındaki görüşlerini ifade etmek için sabırsızlanıyordu.
Гоаулды так же жаждут вашей смерти, как и смерти всех, кто умеет обращаться со Звёздными вратами.
Goa'uld sizi, Yıldız Geçidi'ni çözmüş herhangi biri kadar ölü görmek istiyor.
У Ирэн у неё есть враги, они жаждут её прикончить.
Irene'i mezara göndermek isteyen çok insan var.
Да, о том деле, о котором мы говорили : просто пойди, Nи скажи им то, что они жаждут услышать.
Kariyer danışmanına git. Ve onlara duymak istedikleri şeyi söyle.
Жаждут убивать американцев.
Ve diyor ki, onlar Amerikalıları öldürmeyi çok istiyorlarmış.
Они не жаждут крови.
Kanımızı istemiyorlar.
Они жаждут денег.
Para istiyorlar.
У меня пятьсот три возбуждённых кибер-придурка жаждут увидеть, как Зак О'Тул гоняет свой поршень.
Elimde, Zack'in aletini pompalamasını bekleyen 503 azgın internet düşkünü var.
Я уверен, они жаждут нам помочь.
Eminim hepsi polisle işbirliği yapmak için can atıyordur.
Нет, зомби медлительные, тупые штуки, которые жаждут человеческой плоти.
Zombiler ağır hareket ederler ve insan eti için deli olurlar.
Так я подумал, раз похотливые девственницы жаждут секса, то я должен открыть сезон охоты на похотливых девственниц.
Yani, eğer azgın bakire kızlar seks için kıvranıyorlarsa, o zaman bende onları ava çıkacağım
Они жаждут крови Рона.
Ron'un kanını istiyorlar.
Люди восхищаются тобой, жаждут твоего общества, а ты сидишь здесь, забившись в эту нору, как какой-то человек с эмоциональными проблемами, наподобие твоего отца.
Seni çok seviyorlar, görmek için can atıyorlar ama sen burada, köşene çekilmişsin. Baban gibi sanki duygusal özürlü biriymişsin gibi.
Они жаждут послужить тебе, дорогой.
Sana hizmet etmek için can atıyorlar, hayatım.
Если принесёшь в жертву целый город, только чтобы создать философский камень, ты сам станешь тем, кому люди жаждут отомстить.
Sadece Filozof Taşı'nı yapmak için tüm bir şehir halkının yaşamlarını kurban etmek seni insanların intikam almak isteyeceği biri yapacak.
Абсолютно все жаждут увидеть, как Жан-Эдуард и Одиль будут любить друг друга.
Herkes Jean-Edouard ve Odile'nin finalde nasıl âşık olduklarını görmek isteyecektir
Она сказала, что немцы из рейха так жаждут славянской крови, что вот уже тысячу лет добром или силой пытаются породниться с ней.
Bana söylediği, Almanların Slavlarla evlenmesinde sakınca olmadığı hatta uzun yıllardır halk arasında böyle bir şeye özlem duyulduğuydu.
Они жаждут моей смерти.
Ölmemi istiyorlar.
Слышьте, тот парень, что недавно откинулся, и мои ребята жаждут крови, его крови.
Adam gözden düştü, bak benim için çalışan adamlar kelle istiyor. Onun kellesini.
Другие знакомые так и жаждут мочкануть кого-нибудь, кого угодно.
Birinin herhangi birini hakladığını görmeye bayılıyorlar.
Некоторые жаждут оставить позади шум и гам постоянного общения.
Aslında bazıları sürekli arkadaşlığın baskı ve... gürültüsünden uzaklaşmaya can atar.
Все мужчины так жаждут славы!
Ah! Erkeklerin nam salmayla dertleri var!
Иногда духи жаждут не мести. Они жаждут справедливости.
Bazen ruhlar intikam değil adalet ister.
Да знаешь ли ты, сколько фотографов жаждут со мной снова работать?
Benimle tekrar çalışabilmek için kaç fotoğrafçı can atıyor biliyor musun?
Они жаждут крови.
Onlar kana susamışlar.
Они пялятся на твою жену и жаждут её.
Karına bakıp, gıpta ediyorlar.
Они жаждут плоти, но не нуждаются в ней.
Ete açlık duyuyorlar, ama ihtiyaçları yok.
Обе американские, и обе жаждут победы.
İkisi de Amerikalı. İkisi de zirveye çıkmaya azimli.
Они жаждут ее.
Hem de öylesine isterler ki.
Они жаждут торжественно открыть вторую эпоху ведьм.
İkinci cadılar çağını açmak için geliyorlar.
Мои люди жаждут моей смерти.
Kendi insanlarım beni ölü istiyor. Dazlaklar da öyle.
Жаждут ли нас мужчины так же, как мы их?
Erkekler bizden çok şey mi bekliyor?
Жаждут крови.
Kana susamışlar.
Они так жаждут победить что слушают Ирвинга.
Öyle çaresizce kazanmak istiyorlar ki

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]