Живодерню перевод на турецкий

Домой, тварь. Я хочу, чтобы ты был в замке до заката, иначе на живодерню отдам.

Sizi gidi pislikler, ya gün batmadan kalede olursunuz ya da hepinizi boğazlarım!

Звони на живодерню!

Hayvan toplayıcıları çağır!

Если у тебя кишка не тонка, прыгни в эту живодерню.

Hadi yap. Bize cesaretin olduğunu göster ve suşi makinesine atla.

Дракон, если ты сейчас же не двинешься, я тебя на живодерню отдам!

Dragon, şimdi kımıldamazsan, seni pişirip yapıştırıcı yaparım!

Если лошадь отказывается от седла, её всегда можно отправить на живодерню.

Bir at kendini eyerletmiyorsa onu yapıştırıcı fabrikasına gönderebilirsin.

А если надо урезать расходы - машины нашего бесстрашного лидера первыми пойдут на живодерню.

Şirket maliyetleri azaltmak istiyorsa kesimevine sadece yürekli liderimizin eski ev sahipleri gitmez.

Отправляйся на живодёрню!

Seni geberteceğim!

Не будет ли лучше отдать собаку на живодёрню?

Köpeği de sahipsiz hayvanlar evine götürmeliyiz.

Когда собака нападает на хозяина... её отправляют на живодёрню.

Horozu ne zaman keserler bilir misin? Vakitsiz ötmeye başladığında, sahibine itaatsizlik etmeye başladığında.

трусливо звучит... но я пока... на живодёрню не хочу.

Belki bu söyleyeceğim sana korkakça gelebilir... Ama ben kesilmeye hazır değilim.