Звоню узнать перевод на турецкий
99 параллельный перевод
Звоню узнать, как там ребята.
Çocukların nasıl olduğunu öğrenmek için aradım.
Звоню узнать, как цветы, которые я послал тебе.
Sana gönderdiğim çiçekleri aldın mı diye aramıştım.
Знаю, ты считаешь меня ужасной матерью, но я звоню узнать, как там Мейби.
Benim korkunç bir anne olduğumu, düşündüğünü biliyorum ama kızımın işte nasıl olduğunu merak ettim.
Звоню узнать, как там у вас дела! "
Durumlar nasıl, bir bakayım dedim.
Звоню узнать, чем ты занимаешься. Перезвони мне, пожалуйста.
Uh, sadece neler yaptığını öğrenmek için arıyorum, uh tekrar sesini duymayı çok isterim, adamım.
Нет, папа, я просто звоню узнать, как у тебя дела. Просто....
Hayır, baba, sadece hatırını sormak için aradım.
Я звоню узнать, свободна ли ты вечером.
Bu gece müsait olursan görüşürüz diyordum.
Я звоню узнать, удовлетворяет ли компания Майла Скотта все ваши бумажные потребности.
Michael Scott Kâğıt Şirketi bütün ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyor mu öğrenmek istemiştim.
я просто звоню узнать, не хотите ли вы погул € ть вечером.
Acaba bu gece dışarı çıkmak ister misiniz diye aramıştım.
Сказал, что я её бывший одноклассник, нашёл этот номер телефона и звоню узнать, как у неё дела.
Elly'i tarif ettim. Numarayı cep telefonunda bulduğumu söyledim. Nerede olduğunu biliyorsa...
Звоню узнать, всем ли удалось выбраться на вечеринку.
Bekarlığa veda partisine. Hepimiz geldik.
Просто звоню узнать как дела.
Sadece kontrol edeyim dedim.
А. Привет, Кев. - Просто звоню узнать, как там у тебя дела.
Selam, Kev.
Это Кайл. Я просто звоню узнать, можешь ли ты отвезти меня завтра на прием к врачу. Меня здесь нет.
Kyle'ı aradınız.
Звоню узнать, как дела и...
Ne durumda olduğuna bir bakmak istedim...
Звоню узнать, что у тебя нового.
Ne var ne yok diye bir arayayım dedim.
Звоню узнать, как там...
İşleri halledebiliyor musun diye aradım.
Нет, я просто так звоню, чтоб узнать, вернулась ли ты.
Eve gelip gelmediğini sorayım dedim.
Звоню просто поговорить, узнать, как у тебя дела и дать информацию о нашем рейсе.
Bir merhaba diyeyim, hatırını sorayım dedim. Sana uçuş bilgilerimizi de vereyim.
- Я.. я звоню, чтобы узнать результаты анализа.
- Test sonuçları ile ilgili arıyorum.
Я звоню, чтобы узнать, не могли бы мы с вами встретиться.
Aslında seni yeniden görmek istediğim için aradım.
Я звоню, чтобы узнать результаты анализа.
Test sonuçlarım için arıyordum.
Звоню, чтобы узнать, готова ли наша хижина?
Dağ evi hazır mı diye aradım.
Я просто звоню, чтобы узнать, как все прошло сегодня в ATF
A.T.F'de işerin nasıl gittiğini öğrenmek için aradım.
Я звоню просто узнать, как дела.
Her şeyin yolunda olduğundan emin olmak için aradım.
- Привет. Звоню узнать,..
Çiçeklerimi aldın mı diye aramıştım.
Это я. Звоню, чтобы узнать, что поделываешь?
Sadece nasıl olduğunu merak ettiğim için aradım.
- Как бы то ни было я звоню чтобы узнать не хочешь ли занять его место?
- Onun yerini doldurabilir misin? - Ben mi?
- А, привет, пап. - Я звоню, чтобы узнать как ты там.
Nasıl olduğunu öğrenmek için aradım.
Звоню, чтобы узнать, не забегал ли к тебе Оди.
Odie'yi gördünüz mü diye sormak aradım.
Я звоню, просто чтоб узнать, как у тебя дела.
Hatırını sormak için aramıştım.
Поэтому я и звоню, чтобы узнать, что случилось.
Sizi bu nedenle aradım.
Я снова звоню вам, узнать результаты биопсии.
Tekrardan biyopsi sonuçlarım için aradım.
ўЭ Сижу в своём офисе с тарелкой бекона, ўЭ ўЭ Звоню чуваку Дуайту, чтоб узнать как дела'ўЭ ўЭ Ё, Майк, наш городок притягательный и классный ўЭ ўЭ Зацените как мы живём в Электрик Сити!
Odamdayım gene oturuyorum elimde biftekle. Ararım adamım Dwight'ı bakalım neler dönüyor diye. Hey Mike, burası miskin ve şirin bir yer.
Я просто звоню, чтобы узнать.
Henüz giriş yapıyordum.
Слушай, я звоню просто чтобы узнать, будешь ли ты с Джулией завтра.
Yarın Julia'ya bakıcılık yapacağından emin olmak için aradım.
Да, я звоню, чтобы узнать о состоянии пациента.
Evet, bir hastanın durumunu kontrol etmek için arıyorum.
Привет, меня зовут Сьюзан Мелоун, я звоню, потому что мой друг попросил меня узнать кое-что, и я хотела спросить
Selam, adım Susan Noah. Bir arkadaşım davetiye konusunda sizi önerdi ve ben de şaşırdım... Selam.
Звоню, просто узнать как ты.
Sadece merhaba demek için aramıştım.
Я звоню чтобы узнать, не находили ли вы пропавших без вести или потерянных детей, которые соответствуют описанию Уолтера Коллинса.
Walter Collins'in tarifine uyan kayıp bir çocuk bulunup bulunmadığını öğrenmek için arıyorum.
Я просто звоню, что бы узнать, что тогда произошло...
- Ben.. onu görmek istedim de .. ne oldu yani?
Просто звоню, чтобы узнать в чем дело.
Sadece yukarı neler olduğunu görmek için çağırıyor.
Я звоню просто узнать, не нужно ли вам чего-нибудь, пока я не ушла в декрет.
Doğum iznime ayrılmadan önce istediğiniz bir şey var mı diye arayıp sormak istedim.
Звоню спросить как дела и узнать, не проснулась ли тётя Джуди.
Kontrol etmek için aramıştım.
Я звоню, чтобы узнать, как продвигается ваше расследование.
Vakanın ne durumda olduğunu öğrenmek için arıyorum.
Я звоню, чтобы узнать, не от тебя ли. Потому что, если от тебя, то я мог бы избежать многих отстойных разговоров.
Bana herpes bulaştırdın mı diye sormak için arıyorum çünkü bulaştırdıysan bir sürü gereksiz konuşma yapmaktan kurtaracaksın beni.
Ладно, я звоню девочкам, узнать что с помощью.
Yardım gelip gelmediğini öğrenmek için kızları arayacağım.
Я звоню, чтобы узнать, как у тебя дела.
Seni bir arayım, nasılsın diye sorayım dedim.
Звоню... узнать, как там мальчики.
Çocuklar nasıl diye sorayım dedim.
Я просто звоню проверить и узнать как ты держишься.
- Nasılsın diye bir sorayım dedim.
Я звоню, чтобы узнать куда мне надо подъехать для примерки.
Provaya nereye gideceğimi öğrenmek için aradım.