Зима перевод на турецкий
568 параллельный перевод
Зима
Kış.
Они позволяют хурдянам пользоваться ульями только зимой, поскольку зима в Лас Хурдес мягче, чем в соседней Саламанке.
Sadece Salamanka'dan daha ılıman geçen kış boyunca kovanlarını hurdeslilere bırakırlar.
Вся эта зима и прочее.
Bu kış havası ve her şey.
Жаль, сейчас не зима, а то бы прихватили угля.
Kış olsaydı birkaç çuval kömür kaldırırdık.
Сейчас не зима, чтобы это было северным сиянием.
Kuzey Işıkları kışın görülürdü, değil mi?
22 недели бастовали люди, началась зима.
İşçiler 22 haftadır çalışmıyordu. Grev kışa giriyordu.
Пришла зима.
Kış geldi.
Нет, зима пока!
Hayır. Kış henüz başladı.
Когда же зима-то кончится?
Kış çok uzun değil mi?
Русская зима закончится, а корабли будут стоять в Измире и Галлиполи... в ожидании вооружения и торпедных аппаратов.
Rusya'da kış sona erecek torpido ve silah bekleyen gemileri İzmir ve Gelibolu'da demirlemeye devam edecekler.
Разве не та же пища насыщает нас? Разве не подвержены мы тем же недугам? Разве не студят и разве не согревают нас те же самые зима и лето?
Aynı yemeklerle beslenip, aynı silahlarla yaralanıp aynı hastalıklara maruz kalıp, aynı ilaçlardan iyilik bulup aynı kışın soğuğu ve yazın sıcağında üşüyüp ısınmıyor muyuz?
Шампанским, холодным зима в Велли Фордж, и вместе с ним три рюмки бренди.
Forge Vadisi gibi soğuk şampanya altında üç parmak kadar konyak.
Пришла зима.
Kış zamanıydı.
Прошлая зима в Ницце.
Geçen kış Nice'de.
А зима у нас будет холодной и суровой.
Kışın çok üşüyeceğiz.
Тогда было лето, сейчас осень, наверху уже зима.
Evet, o zaman yazdı, şimdi güz, ama dağda çoktan kış bastırmıştır.
Зима прошла.
Kış bitti.
Какой была зима?
Kış nasıldı?
Да, я слышал, что у вас была суровая зима.
Evet, korkunç bir kış geçirdiğinizi duydum.
Это была длинная, холодная зима, и она как дыхание весны.
Kış soğuk ve uzun geçer ve o, pencereden gelen ilkbahar esintisine benziyor.
Тогдо как зима...
Ama kış...
Была зима.
Kıştı.
Но твой брат болеет, а впереди зима.
Bunu kafama koydum. Eve, yaptıklarına anlam veremiyorum.
Так и зима скоро наступит.
Neredeyse kış geldi.
А зима у нас целое событие
Kış burada gerçek bir olaydır.
Я буду любить тебя вечно наступила зима и прекратила их свидания
Seni sonsuza kadar seveceğim! Kış geldiğinde, toplantıları sona erdi.
Где зима,.. Бродвей сверкает под солнцем как меховая шуба!
Kışın Broadway'in kar içinde bir kürk manto gibi parıldadığı yer.
И прошлая зима... прошлая зима была очень длинной.
Ve geçen kış... geçen kış çok uzundu.
Пароль... следующий... "Зима... наших... смут."
Kod kelimeleriniz ise ; " "Umutsuzluk zamanı geçmişte kaldı".
"Зима наших смут."
"Umutsuzluk zamanı geçmişte kaldı".
"Зима наших смут."
"Şimdi tedirginliğimizin kış ayları"
И второе, сейчас зима, и, согласитесь, темнеет довольно рано.
Bir şey daha var, kış mevsimindeyiz. - Dışarısı erken kararıyor, değil mi?
Знаменитая зима 1964.
Ünlü 1964 kışını bir hatırlasanıza!
Зима, весна. Лето или осень. Они могут принадлежать Вам в любое время!
Kış, bahar, yaz ya da sonbahar hepsi, her zaman sizin olabilir!
Надеюсь, эта зима будет очень холодной.
Umarım, en soğuk kışı yaşarız.
И тогда пришла зима.
Sonra kış geldi.
Миранда в южном полушарии, когда здесь лето, там зима.
Miranda güney yarımkürede. Burada yazken orada kış oluyor.
- Для нас зима - мертвый сезон, вот и мотаемся по отпускам.
Biliyorsunuz kış ölü mevsim. Ben de tatil yapıyorum.
Закрытые ставни, пустынные улицы, липкий асфальт, мертвенно-неподвижные листья, зелёные с чёрной каймой ; зима в холодном свете витрин, огни улиц, лёгкие облака пара от дыхания в дверях кафе, чёрные пни мёртвых деревьев зимой.
Yazın o ağır sessizliğinde kapanmış kepenkler, boş sokaklar yapışkan asfalt siyaha çalan yeşil renkli kıpırdamayan yapraklar dükkan vitrinlerinin, sokak lambalarının soğuk ışıklarındaki kış, kafe kapılarında nefeslerden çıkan buğular ölen güdük, kara ağaçlar.
Вдруг опять зима.
Göz açıp kapayıncaya kadar kış geldi bile.
- Но ведь на дворе зима.
Kışın çekildiler.
- Не совсем зима.
Tam sayılmaz.
Не зима и не осень.
Ne sonbahar, ne kış.
Зима в Богемии очень длинная.
Bohemia'da kış çok uzun.
Снова зима.
Kış tekrar geldi.
Сначала наступает весна, потом лето, но затем приходят осень и зима.
Önce ilkbahar ve yaz gelir... ama sonra... sonbahar ve kış.
- А затем осень и зима?
- Sonra da sonbahar ve kış.
И достаточно взорвать лишь малую их долю, чтобы наступила ядерная зима, вероятная глобальная климатическая катастрофа, которая возникнет из-за дыма и пыли, выброшенных в атмосферу горящими городами и нефтяными заводами.
Yanan şehirlerden ve petrol tesislerinden açığa çıkacak toz ve dumanın atmosferi kaplayacağının öngörüldüğü küresel iklim felâketinin oluşması için bu silahlardan tek birinin parçasının patlaması yetecek.
- Просто зима, полагаете вы?
Doktoran mı var?
Это было ошибкой с самого начала. Зима наступит слишком скоро.
Başından hatalıydık.
Зима грядет.
- Bana teşekkür ederdin.