Избиратели перевод на турецкий
214 параллельный перевод
А вы - избиратели, и должны голосовать за ваших друзей!
... ve siz oylarınızı kullanarak dostlarınıza oy vereceksiniz!
Хотел, чтобы его любили избиратели.
Sanki biz ona yetmiyorduk. Bütün seçmenlerin de kendisini sevmesini istiyordu.
Мои избиратели...
Bu eyaletin seçmenlerinin...
Меня интересуют не избиратели, а наш сын.
Şu anda bu eyaletin seçmenlerini düşünmüyorum... Oğlumuzu düşünüyorum.
- Когда как все избиратели именно здесь.
- Ama oyların asıl olduğu yer burası.
- Так решили избиратели.
- Biraz mecburi.
- А вы знаете? - Это избиратели.
Onlar seçmenler.
Мои избиратели стали зелёными.
Elemanlarım yeşile dönüşüyor.
Там что-то в космосе, и избиратели имеют право знать что это.
Yukarıda birşey ya da biri var ve seçmenlerin bunu bilmeye hakları var.
Интересно, что скажут по этому поводу твои избиратели?
Bunu içine nasıl sindireceksin?
Согласно нашим опросам, избиратели предпочитают пальцы.
Araştırmalarımıza göre seçmenler parmaklardan hoşlanıyor.
Бойет сам себя погубил - взял деньги у мафии для строительства свалки ядовитых отходов, но избиратели были против.
Boyette kendi kuyusunu kazdı. Çöplük için Mafyadan para aldı. Seçmenleri kızınca kendisi red oyu verdi.
Мы опросили жителей дома, избиратели за вас.
Binada anket yaptık. Seçimi siz kazanacaksınız.
Посмотрим, что избиратели подумают о женщине которая подвергает гонениям хромого бывшего полицейского и его преданную собачку.
Bakalım seçmenler, özürlü, eski bir polis ve sadık köpeğini cezalandırmaya çalışan kişi hakkında ne düşünecek.
Избиратели Земли не такие безмозглые идиоты, как были в твоё время.
Seçmenler artık senin zamanındaki gibi nohut beyinli aptallar değiller.
Твои избиратели любят TEC-9 и другое оружие, не так ли?
Seçmenlerin TEC-9'ı seviyorlar, öyle değil mi?
Вы мои избиратели?
Seçmenlerim misiniz, değil misiniz?
Вы не мои избиратели?
- Seçmenlerim misiniz, değil mi?
Вы мои или не мои избиратели?
Seçmenlerim misiniz, değil misiniz?
Пойдёмте вон туда Там избиратели
Yine de oraya gideceğiz. Onlar seçmen.
Сильно сомневаюсь, что ваши избиратели могу сказать о вас то же самое.
Seçmenlerinin senin için aynı şeyi söyleyebileceklerinden şüpheliyim.
Избиратели достойны лучшего. Вы превращаете дебаты в балаган.
Seçmenler daha iyisini hak ediyor, bu oturumla alay ediyorsunuz.
Как бы то ни было, я совершенно уверен, что избиратели нашего города разгадают эту очевидно клеветническую уловку и не позволят ей повлиять на их решение, когда они пойдут голосовать.
Yine de şehrimizdeki seçmenlerin, bunun bir karalama taktiği olduğunu anlayacaklarına ve oylama sırasında bu durumun onları etkilemesine izin vermeyeceklerine güveniyorum.
А я совершенно уверена, что избиратели достаточно умны, чтобы понять, что ты полон дерьма!
Ben de seçmelerin, senin bir pislik torbası olduğunu anlayacak kadar zeki olmalarına güveniyorum.
Избиратели партии, кажется, идут за Лоне Кьельдсен...
Parti seçmenlerinin Lone Kjeldsen'i istediği anlaşılıyor...
Но не тогда, когда избиратели включат телевизор и увидят нашего председателя на отдыхе, оплаченного фондами направленными голодающим детям в Камбоджи.
Ama seçmenler haberleri okumaz ve başkanımızın Kamboçya'daki aç çocuklar için toplanan paralarla tatil yaptığını öğrenmezse tabi ki.
На пороге выборов избиратели должны осознавать, насколько важен их исход.
Seçimler yaklaştıkça, seçmenler konunun ne kadar önemli olduğuna karar vermek zorunda kalacak.
- Женщины-избиратели это хавают.
- Kadın seçmenler de bunu yutuyor.
Священники, бизнесмены, избиратели... сплошь восторженные отзывы.
Rahipler, iş adamları, seçmenler hepsi de memnuniyet belirten.
А вот избиратели в моем округе знают.
Bölgemdeki oy kullananlar biliyor.
- Как только избиратели округа Сан-Бенито поймут, какой перед ними стоит выбор, у них отпадут всякие сомнения, за кого голосовать.
San Benito seçmenleri onlara sunulan seçenekleri anladığı zaman, Oylarını kime vereceklerine dair bir şüpheleri kalmayacaktır.
Ч-что подумают избиратели? Если они узнают, что у меня была биопсия м-м-мозга?
Seçmenlerim bana beyin biyopsisi yapıldığını öğrenirlerse ne düşünürler?
Я никогда не был в таком положении, когда на тебя смотрят избиратели
İnsanların beni örnek aldığı bir pozisyona asla girmedim.
Если решения вопроса не требуют их избиратели, им легко просто игнорировать его. Сказать, "Ну, с этим мы разберемся завтра."
Eğer ki bir mesele Anayasa'yı değiştirme yetkisi olanların umurunda değilse onlar için görmezden gelmek "İyi, biz yarın bu konuyla ilgileniriz" demek, çok kolaydır.
" Избиратели посёлка что перед вами предстал распухший и непотребный незнакомец?
Kampın seçmenleri, Ahlâk dışı, büyük bir tehlike görüyor musunuz?
Он верит в эти выборы Вот почему избиратели идут за ним Джонатан никогда не примет это
Bu kampanyayı onun inandıkları adına yürütüyoruz, ve ona seçimi kazandıracak olan da bu.
"На Кента Напали - Избиратели на Митинге" - Не сработало
İşe yaramadı.
- Все равно, я надеюсь пролезть... если Тони Грэй оттянет на себя 25 % - 26 % голосов... это ведь в основном будут избиратели Ройса.
Neyse, biraz şansım olduğunu düşünüyorum. Tony Gray oyların yüzde 25-26'sını alırsa güzel olur çünkü oylarının çoğunu Royce'un seçmenlerinden alacak.
- Да. - Избиратели должны знать заранее, иначе все это пустая трата времени.
Seçmenlerin erkenden haberi olmalı.
- Избиратели должны быть проинформированы.
- Seçmenlere bilgi verilmeli.
Но я думаю, что избиратели волнуют ответы на другие вопросы.
Ama bana göre seçmenler farklı bir sorunun cevabını bilmek istiyor.
Важно, чтобы избиратели правильно судили о произошедшем.
Seçmenlerin doğruyu yanlıştan ayırabilmesi çok önemlidir.
- Он мешает проведению дебатов... И делает это, что мы и избиратели не обнаружили его отсутствия видения, и отсутствия здравого смысла.
Ve tartışma konusunu saptırarak bizim ve seçmenlerin Başkanın yönetim kusurlarını anlamamamızı sağlamaya çalışmaktadır.
Избиратели пессимизм не признают.
Seçmenler kıyametten hoşlanmaz.
- пусть избиратели сами принимают решения.
Seçmenlerin öğrenmeyeceğini düşünmek kendini beğenmişliktir.
- Избиратели могут рассчитывать на...
- Seçmenler sözümün eri olduğumu bilir.
Если мы будем держаться вместе избиратели вернутся.
Bir birlik olursak seçmenler döner.
Священники - избиратели.
Rahipler oy verir.
Избиратели предпочли мертвеца.
Seçmenler ölen adamı tercih etti.
- Не я, а избиратели.
- Ben değil, seçmenler öyle düşünüyor.
- Это наши завтрашние избиратели.
Bu çocuklar geleceğin seçmenleri.