Клево перевод на турецкий
1,992 параллельный перевод
- Клево.
- Süper.
Клево.
İyi.
Это круто. Это клево.
Bu gayet iyi, hip-hop tarzı.
- Клево.
- Bu harika.
Все клево, мам, я умею катать на двухколесном велике, а еще мы ходили на бейсбол.
Harikaydı anne. Babam bana bisiklet sürmeyi öğretti ve sonra New York Mets takımıyla birlikte oyun oynadık!
Bот это клево, правда?
Çok çılgınca değil mi?
Клево.
Harika.
Да, клево!
Çok iyi!
- Не пытайся быть клевой. - Почему, чувак?
- İyi olmaya çalışma.
Клево. Увидимся в машине.
Lauren.
Мне никогда в жизни не было так клево! Мне так хорошо!
Hayatımda hiç bu kadar güzel hissetmemiştim!
- Просто клево звучит.
İyi olur diye düşündüm.
- Клево.
- İyiymiş.
- Да, клево.
- Evet, iyidir.
Клево сделано.
Süper detaylandırmışlar.
Ну вот, другое дело! Вот клево, это я понимаю!
Güzel, Bu işe yaradı!
Эй, чувак, а здесь клево.
Hey, dışarısı soğukmuş, adamım.
О, это клево.
Oh, iyiymiş.
Ты клево выглядишь.
Gerçekten güzelmiş.
Как же клево возвращатся.Мы любим вас.
Aranızda olmak güzeldi. Sizi seviyoruz.
- Все клево. Пока. - Увидимся.
Güzel Sonra görüşürüz Evde görüşürüz
- Клево. Вы знаете сколько времени?
Güzel Saatten haberiniz var mı?
Все клево, детка.
Bu çok iyi bebeğim.
Клево, вертолет.
Harika, bir helikopter!
Клево. Хорошо, всем пока.
İyi, peki madem.
Клево!
Harika!
Это клёво.
Çok güzel. Evet.
Клёво...
Sabırsızlanıyorum.
- Клёво, а ну прочитай!
Süper, neler düşündün peki?
- А это та-а-ак клёво.
- Gerçekten süper.
- Мне так клёво.
- İyi hissediyorum.
- Карате - это клёво.
- Karate iyidir.
В теории звучит клёво, да.
Teoride kulağa hoş geliyor.
Очень клёво!
Muhteşem.
Там какая-то девчонка клёво играет на скрипке
Bu kızlar, Onlar gerçekten güzel keman çalıyorlar,
Это клёво.
Bu çok hoş.
Здесь клёво...
Güzel.
Клёво магазин назвали.
- Dükkanın ismi de bu.
Ты клёво пел!
Bunu hatırlıyor musun?
Ну, клёво я тебя приложил?
- Seni rezil ettim! - Rezil!
Это так клёво!
- Ne kadar havalı ama.
Клёво.
Güzel.
Клево.
Tamam, nasıl istersen.
Клёво, а?
Güzel, değil mi?
Быть так клево дурочкой... за себя говори, чокнутая!
Kendi adına konuş kaçık.
Бум-бум, как клево быть дурочкой!
Kes şunu!
Глория просто пыталась быть клёвой.
Gloria sadece dostça davranmak istedi.
Это клёво.
- Bu harika bir şey.
Клёво, что мы же можем оставить стаканчик в душе и завтра утром послушать, как Жасмин моется. Что?
Bunun en güzel yanı, duşta bir fincan bırakırsak yarın Jasmine yıkanırken duyabiliriz.
Правда клёво!
Dışarıda olmak güzel.
У некоторых из вас есть дети, но вы их не любите и вы тут, клёво.
Sizin de bazılarınız çocuk sahibi, ama onları sevmedikleri için buradalar. Normaldir.