Мёрзну перевод на турецкий
37 параллельный перевод
Да, это всегда случается, когда я мёрзну.
Evet, üşüdüğüm zaman bu bana her zaman olur
Я... Я мёрзну.
Ben çok üşüyorum.
Я что то мёрзну.
Ben donuyorum.
Мёрзну.
Üşüyorum.
Я мёрзну.
Donuyorum.
О, нет. Вообще-то я немного мёрзну.
Hayır, ben biraz üşüyorum.
Видите ли, с возрастом, я усыхаю и мёрзну.
Yaşlandıkça git gide küçülüyor ve daha çok üşüyorum.
Я слишком мёрзну.
Çok üşüyorum.
Я ужасно мёрзну.
Çok üşüyorum da.
Просто похолодало и я мёрзну.
Burası buz kesiyor.
Я мёрзну всё время.
Sürekli üşüyorum.
Я не мёрзну, Барри.
Üşümüyorum Barry.
Проблема в том, что без одеялка я мёрзну.
Şöyle bir sorunum var : Pikem üstümde değil ve üşüyorum.
не люблю, когда сверху на мен € капает не люблю мерзнуть а оказалось, что тут часто идет дождь и € часто мерзну
Ben biraz daha sıcak bir yerde yaşamak isterim. Üzerime yağmur yağmasından ve üşümekten hiç haz etmem.
Нет, не мерзну.
- Soğuk algınlığı değil ölümcül bir grip.
Довольна теперь? Я мерзну!
Şimdi mutlu musun?
Я мерзну!
Donuyorum be!
Стоя здесь, сейчас я ужасно мерзну.
Şimdi, burada, böyle dikilirken soğuktan donuyorum.
- Когда я мерзну, то обычно до костей.
- İliklerime kadar dondum.
Я никогда не мерзну.
- Çünkü...
Дышу свежим воздухом, делаю упражнения, и мерзну.
Hava alıyorum. Egzersiz yapıyorum. Donuyorum.
- Я мерзну.
- Üşüyorum.
Стою здесь на крыше, как идиот, мерзну как собака.
Ben burada rahatım, işimi yapıyorum. Ben bir...
Я мерзну...
Çok soğuk.
Я до сих пор мерзну из-за морского ветра.
Hala deniz havası yüzünden üşüyorum.
Ааа... Я мерзну.
Çok üşüyorum.
На улице 17 градусов, я мерзну. Нет.
Dışarısı 15 derece ve soğuktan donuyorum.
Ты мерзнешь и дрожишь, а я выгляжу как придурок, который не хочет дать своей жене пиджак, и я отдаю его, и потом я мерзну и дрожу, хотя я и взял пиджак.
Üşüyüp titremeye başladın ve ben de karısına montunu vermeyen öküz gibi göründüm. Verdiğim zaman da ben üşüyüp titremeye başladım ama ben mont getirmiştim.
Спасибо, что даешь мне свой пиджак, когда я мерзну.
Üşüdüğüm zaman montunu verdiğin için sağ ol.
Да ладно. Я не мерзну.
Salla, sıcak kanlıyımdır ben.
Я уже мерзну.
- Neyse, ben dondum.
Это случается, когда я мерзну.
Üşüyünce sertleşiyorlar.
Тогда мы включаем кондиционер, и этот жуткий сквозняк над кроватью, дует на мои ноги, и я мерзну.
Klimayı açarız,... ama soğuk yatağa vuruyor bacağıma geliyor, üşütürüm.
Я нифига тут не делаю и вечно мерзну.
Hiçbir şey yapmıyorum ve sürekli üşüyorum.
Я никогда не мерзну.
- Üşümem.