Немало перевод на турецкий
1,218 параллельный перевод
Но вокруг нас немало такого, что мы не видим, не так ли?
Etrafımızda gözle görünmeyen bir sürü şey vardır.
Надеюсь немало?
"Kıçına kurşun yemek" riskinin karşılığı büyük olmalı.
Дайте мне шанс, и я принесу вам немало пользы.
Bir fırsatım daha olursa iyi şeyler yapabilirim.
Но и из наших лимонов можно выжать немало сока.
Ananaslarımızdan güzel bir meyve salatası yapıldığını duydum.
Да уж, его за последние сорок лет немало пошвыряло.
Son 40 yılda çok hırpalanmış.
Вы сменили немало мест с тех пор, как уволились из армии.
Terhisten sonra bir yerde tutunamamışsın.
- Это немало крови, так?
Bu- - Bu kan epey fazla, değil mi?
- Это немало крови, так?
- Bu epey fazla kan değil mi?
Но так уж случилось, что есть немало геев, кто прекрасно играет в боулинг.
"En iyi bowlingcilerden bazıları gay."
Есть немало парней, у чьих бой-френдов ВИЧ.
Erkek arkadaşları Aids'li olan bir sürü insan var.
Я встретила его отца на первом курсе, но поверь мне, до того я делала немало весёлых... безумных вещей...
Babasıyla üniversitenin ilk yılında tanışmıştım ama inan bana, o güne kadar..... yeterince ahlaksızlığa bulaştım.
Знаешь, у меня было немало пациенток-проституток.
Meslek hayatım boyunca bir sürü fahişeyi tedavi ettim.
У вас двоих немало общего.
Çok benziyorsunuz.
Этот театр немало значит для многих людей.
Bu sinemanın birçok insan için özel bir anlamı var.
В прошлый раз ты уделила ему немало времени.
Onun son gelişinden sonra biraz tıknazsın.
Да, у нас есть немало всего, что нам нужно защищать.
Evet, yani diyorum ki, korumamız gereken çok şey var.
Немало людей прошли через этот округ.
Bir çok insan o bölgeden buraya geldi.
В западной части центра города мы находим немало всего... что может принадлежать ему, вдоль Ховарт Стрит.
Howard Caddesi yolu üzerinde onun olabileceğini düşündüğümüz bir sürü şey bulduk.
Там бывает немало игроков.
Orada bir ton oyuncu var.
Немало игр играется.
Bir çok da oyun dönüyor.
Игра уже стоила тебе немало, не так ли?
Bu iş sana zaten pahalıya mal oldu.
Барксдейл, или подставные люди, подмазали немало городских политиков... и получили данные на годы вперед о том, где именно запланирована реконструкция.
Barksdale ya da onun görünmez adamları politikacıları iyi yağladılar..... ve bütün sözler kalkınma noktasının neresi olacağına geldi.
И немало насилия.
Ve bir ton da cinayet.
Не устаю распоряжаться покинуть место преступления... но тут ребята из отделов по наркотикам сразу из двух округов... такими темпами мы тут еще немало тел найдем.
Sürekli insanlara bu alandan çıkmalarını söylüyorum ama... Narkotik, iki bölgenin teşkilat adamları durmaksızın yeni yeni adamlar geliyor.
За Эйвоном немало трупов числится.
Avon bir kaç kişiyi indirdi.
Немало.
Bir hayli.
Я немало выстрадала, когда вы написали, что ваша жена вернулась, а я получила отставку.
Karının geri döndüğünü ve beni hayatından çıkardığını yazdığında yeterince acı çekmiştim.
Я слышал в жизни немало мощных отрыжек,..
Müthiş geğirmeler duymuştum ama bu kesinlikle bir numara.
Нам пришлось немало потрудиться.
Tıpkı Othyem gibi. Zavallı.
Так что, немало.
Yani oldukça fazla.
Вам пришлось немало потрудиться, излагая требования Парламента.
Parlemento'nun sizden çok etkilendiğini söylemek zorundayım.
Рембрандт написал немало шедевров.
Rembrandt olağanüStü şeyler yaptı.
- Нет. Но, похоже, переломал немало ребер.
Kaburgalarının çoğu kesin kırılmıştır.
ѕонимаю, времени прошло немало, но € о тебе не забывала.
Biliyorum, uzun zaman oldu ama hep seni düşünüyordum. Seni kutlamak için aradım.
Это займет немало времени.
Bu biraz zaman alacak.
Мне пришлось немало заплатить за вывеску, за исполнение он денег не взял
Yazılar için bütün paramı aldı. Ama rolü ücretsiz yaptı.
Здесь немало сумасшедших, вроде тебя.
Bu adada senin kadar çılgın denizciler vardır.
И их немало.
Birçok "biri",
Он посвятил немало стихотворений коровам и овцам.
Boğaları, koyunları ve şiiri severmiş.
- Немало пожертвований. Хватит, чтобы основать новую церковь.
Baya yüklü bağışlar var gibi görünüyor - yeni bir kilise inşaatını başlatmaya yetecek kadar.
Значит, в вашем доме было пролито немало слёз?
Yani bu odada bir sürü işlevsiz pipi ve kuku var, öyle mi?
Вдобавок здесь живёт немало грубиянов вроде тех, что вы видели.
Ayrıca, sizin de gördüğünüz gibi, bir çok kaba sakinimiz var.
Мы встречали немало людей, пострадавших из-за алхимии.
Ayrıca simya yüzünden acı çeken bir çok insan gördük.
За океаном отец Васил это распространенное имя... и есть немало церквей Святого Володимира.
Peder Vasyl çok yaygın bir isimdir ve St. Volodymyrs'de öyle.
Немало дурных мыслей возникает в голове у мужика... когда он под замком.
Tutuklu bir erkeğin kafasından farklı düşünceler... geçebiliyor.
Вчера вечером немало всего случилось.
Dün gece çok şey oldu.
Знаешь, мне пришлось потратить немало суперов, чтобы подготовить его к битве с тобой. Но слушай, он всё равно был недостаточно хорошо подготовлен.
Seninle savaşmaya hazır hale getirmek için bir hayli süperi elden geçirdim ama yeterince iyi değildi!
# Когда-нибудь, когда # пройдет немало лет # ты будешь все равно # всегда рядом со мной.
# bir gün # gençlik sadece bir anı iken # Biliyorum duruyor olacaksın # tam benim yanımda
Право же, в своей жизни я повидал немало великих людей, но лишь один из них был истинным колоссом.
Doğruyu söylemek gerekirse, hayatımda bir çok büyük adam tanıdım ama bir tek azamet abidesi vardı.
Ты уже три месяца в Вавилоне. А меня бросил в Пелле на милость своих врагов, которых у тебя немало.
3 aydır Babil'desin ve beni Pella'da bir sürü düşmanının merhametine bıraktın.
В свои годы я записал на свой счет немало свершений. Я пробился так же далеко, как он.
Ben zamanımda daha çok şey başardım, daha uzaklara gittim.