Непросто перевод на турецкий
2,245 параллельный перевод
Это непросто, знаешь вытолкнуть из себя более юную и совершенную версию самой себя,.. .. перед которой открыты все дороги.
Hiç kolay değil biliyor musun, karnından daha genç, senden daha mükemmel bir çok seçeneği olan ve hata yapmamış başka bir dişiyi çıkarmak hiç kolay değil.
А убить ее непросто.
Onu öldürmek kolay olmayacak.
Да, полагаю, непросто.
Kolay olacağını sanmamıştım.
Мда, непросто.
Çok kötü.
Ты наверняка рада оказаться дома. Это непросто.
- Tekrar evinde olmak güzel olmalı.
Поверь мне, птицам тут живется непросто!
Söylüyorum bu bir kuş için çok zordur.
Аддина родня... похоронена в цельном дне непростой езды отседова.
Addie'nin evlatları... buradan bir günlük zorlu bir yolculuktan sonra gömülmek...
Я знаю, что тебе будет непросто, но не беспокойся.
Senin için kolay olmadığını biliyorum ama endişelenme.
Революция - это непросто..
Devrim asla kolay olmaz.
Поэтому найти ее было непросто.
Bu yüzden bulmak zor oldu.
Все это очень непросто, но это ваша младшая сестренка...
Biraz karmaşık ama işte bu yüzden o sizin bir anlamda küçük kız kardeşiniz.
Элитных. Расколоть их будет непросто.
Çok klastırlar, onlara bir şey soracaksanız bol şans.
Это будет непросто.
Bu hiç kolay olmayacak.
- Знаю, это всё непросто.
Zor olduğunu biliyorum. Daha iyiye gidecek.
Эти люди, кажется, их будет непросто убить.
Bu adamlar çantada keklik gibi görünmüyorlar.
- Это будет непросто.
Bu parazit yüzünden.
Это лучшее алиби, что я могу придумать! Адвокат сказал, так с нас слезет Комиссия по ценным бумагам. Но с похищением "Королевы Марии" всё непросто.
Bulabildiğim en iyi mazeret buydu, avukatın dediğine göre SEC suçlamalarından beni kurtarabilirmiş ama Queen Mary'yi kaçırmam işi zorlaştırıyormuş.
Это будет непросто.
- Orası biraz zor olacak işte.
Это непросто — пить все время.
Sürekli sarhoş olmak kolay değildir.
Братья и сёстры... на моей родине такое пятно смыть ой как непросто.
Kız ve erkek kardeşler... Benim geldiğim yerde, bunun lekesini temizlemek çok daha zordur.
Ну ладно, мистер Романтик. Только давай по-быстрому. Завтра у нас непростой день.
Tamam, Bay Romantik çabucak yapalım, yarın önemli bir gün.
Для меня это непростой момент. У меня был такой же разговор с отцом, когда мне исполнился 21 год, и после этого жизнь изменилась. Поэтому я немного нервничаю.
Bu benim için garip bir an... çünkü 21 yaşına girdiğimde aynı anı ben de babamla yaşamıştım ve sonra... hayatım bir daha asla aynı olmadı, bu yüzden biraz endişeli yaklaşıyorum.
Это будет непросто, потому что Тим тут живет.
O biraz zor olur çünkü aslında Tim burada yaşıyor.
Мне пока очень непросто правильно оценивать время.
Zaman kavramımda bir değişiklik olmuş gibi sanki.
Ладно, это будет непросто.
Oh, kolay olmayacak.
В последнее время работать непросто, но кому сейчас легко?
Bazı söylentiler çıktı tabii. Son birkaç sene herkes zorlandı, sendelemeyen mi kaldı?
Я задам непростой вопрос, однако...
Bu zor bir soru, farkındayım.
Я знаю, что это решение далось тебе непросто.
Bunun zor bir karar olduğunu biliyorum, Korra.
Ей, полагаю, непросто.
Zor günler geçiriyor olmalı.
Мне пришлось сделать очень непростой выбор.
Gerçekten çok zor bir karar vermek zorunda kaldım.
Это будет непросто, особенном в свете - инцидента с Эбби Шелдон.
Kolay olmayacak, özellikle Abby Sheldon olayını düşündüğümüzde.
Это будет непросто.
Kolay olmayacak.
Приодeться и бeз того непросто, а когда все шмотки мужскиe-тем болee...
Erkeksi kıyafetler giymek,... ama kıyafetlerin içinde kız gibi hissetmek.
Кажется, разговор был непростой.
Oldukça önemli görünüyordu.
Что бы ни случилось дальше, будем непросто, Ария.
Bundan sonra olacaklar zor olacak, Aria.
Ну, Саттон всегда была решительной за счет чего быть ее мамой было непросто я всегда восхищалась этой силой
Eh, Sutton her zaman için inatçı olmuştur, ve ona annelik yapılmasını kolaylaştırmasa bile, bu kararlılığına hep hayran olmuşumdur.
Марк, пойми, Пентагон оказался в очень непростой ситуации. В Белом Доме заложники.
Mark, bunun Pentagon için çok zor bir durum olduğunu anlamalısın.
Ну на этот вопрос ответить непросто.
Cevap vermesi çok da kolay bir soru değil.
Так что было бы непросто понять жара заставила вас взмокнуть или чувство страха.
Bu yüzden sıcaklıktan mı yoksa korkudan mı... Terleyip terlemediğini anlamak zor olurdu.
Это было непросто.
Kolay olmadı.
То, что произошло на маяке, непросто осознать любому подростку.
O deniz fenerinde olanlar, genç bir insanın hazmedebileceği şeyler değil.
Он тоже в непростой ситуации.
Onun içinde bulunduğu durum hiç iyi değil.
Не знаю. Когда ты участвуешь, все так непросто.
Neden bilmiyorum ama ne zaman bir işe dahil olsan, işler sarpa sarıyor.
И загнать в ванную, что сделать совсем непросто.
Ayrıca çok çetin bir iş olacak ama banyo da yaptırmalıyız.
И все же это, наверное, непросто.
O kadr kolay olmasa gerek.
Такое непросто забыть.
Böyle bir şeyi bırakmak çok zor.
Бросила кормить, скинуть последние килограммы будет непросто.
Ama emzirmeyi de bıraktığıma göre son kilolarımı vermek zor olacak.
Но понимаю, что это должно быть непросто.
Bak, karmaşık bir durum olduğunu tahmin ediyorum.
Это будет непросто.
Bu zor olacak.
Было непросто переманить её из Кембриджа.
Cambridge'den onu almak epey bir sarsıntılı oldu.
С ними непросто.
Çok zor yani.