Ради любви перевод на турецкий

И снова ворота замка заперты. Только в этот раз не из-за страха, а ради любви

Köşk kapıları bir kez daha sürgülendi ama bu sefer korkudan değil sevgili hatırına.

Ради любви Майка, можно... можно можно тебя попросить починить это сегодня же?

Tanrı aşkına! Lütfen şunu-- - Şu lanet şeyi bugün tamir ettirebilir misin?

Нет, я это делаю ради любви.

- Hayır, bunu sevgim uğruna yapıyorum.

Миллион в запасе Ради любви заслуживаем Просто заслуживаем

Cepte bir milyon sevgi adına hakkedilmiş hakkedilmiş!

- Ты когда-нибудь танцевал её ради любви?

- Hiç aşk için dans etmedin mi?

Бог есть любовь и он создал нас ради любви.

Tanrı sevgidir. Bizi sevmemiz için yaratmıştır.

Но я сделал это ради любви.

Aşk için yaptım.

Ради любви к свободе те, кто пришел сюда до нас, укротили дикую природу храбро преодолевая трудности укротили дикую природу и храбро преодолевая трудности бывшие иногда за пределами...

Özgürlük aşkıyla... el değmemiş geniş topraklarda doğaya hakim oldular... ve kimi zaman tahammül sınırlarını aşan... doğaya hakim oldular ve kimi zaman tahammül sınırlarını aşan... zorluklara göğüs...

Для чего этим занимаетесь? Ради любви?

Peki, sen niye bu işin içindesin?

что я живу ради любви.

Her zaman aşk için yaşadığımı düşündüm.

О, Эд, чего только не сделаешь ради любви.

Ed... Aşk insana neler yaptırıyor.

– Сейчас декабрь, а внутри всё теплеет – Пока! – И если всё ради любви – Хо-хо-хо!

- Ruh için Noel Yazdır Aralık'ta

Как мог я предать Донну Джулию, которая почти рассталась с жизнью ради любви ко мне?

Sevgili Dona Julia'ya nasıl ihanet edebilirdim. Beni sevmek için neredeyse hayatından vazgeçmişti.

Я знаю, ты делаешь это не ради собственного блага, а ради любви к Господу.

Saygın olmayan bu dünyada bunu Tanrı sevgisinden başka bir şey için yaptığını biliyorum.

Ради любви нужно тоже работать.

Bir işsmiş gibi kovalarsın. Üzerinde çalışırsın.

- Что только не делают ради любви.

- Aşk için neler yapıyoruz!

- Ради любви к Майку, я просто пошутил.

- Mike'ın aşkı için, sadece şaka yapıyordum.

- Рейчел не... Сожалею, что Рейчел бросила тебя ради любви того Марка а ты бедный, несчастный весь такой.

Rachel seni Mark için terkettiği için üzgünüm burada masum kurban sensin.

Милорд, ради любви идут на многое.

Lordum.

Умоляю вас, ради любви наших братьев с Южного моря, прекратите этот кошмар!

Sizlere yalvarıyorum, Karayibli kardeşlerimiz aşkına, bu saçmalıklara bir son verin artık!

Но я был готов рискнуть ради любви.

Ama tehlikeyi göze almaya değerdi. Aşk için.

- Ради любви к Всевышнему.

- Tanrı aşkına!

Он проник в меня ради любви и согласия.

Nasıl girilmesi gerekiyorsa öyle içime girdi, tabi benim rızamla.

- Ради любви.

Aşkım için geldim.

Видишь ли, Люциус, иногда знатные дамы... ведут себя странно и совершают необычные поступки ради любви.

Bak, Lucius, bazen soylu kadınlar çok garip davranırlar ve aşk adına çok tuhaf şeyler yaparlar.

Ради любви к Господу, мы — —

Tanrı aşkına, biz...

Поверь, я ни за что не хотел разочаровать тебя, но всё это я сделал ради любви.

İnanan bana sen hayal kırıklığına uğratmak isteyeceğim son kişisin. .. fakat tüm bu yaptıklarım aşk içindi.

Делал и хорошие, ради любви. Для тех, кого люблю. Так?

Aşk ve onur için bu kötü şeyleri yaptım, sevdiğim insanlar için, tamam mı?

Ради любви отказалась от соблазнов жизни?

Aşk adına seçeneklerini sınırlayan bir hareket yapmışsın!

... ради любви Читсы он решил не много поступиться правилами Христианской морали.

Ama Chitza ile olan ilişkisinde Hıristiyanlık kurallarını biraz esnetip kur yapmak istiyordu.

Ради любви к нему

# Onun aşkı uğruna

Сделай зто ради любви.

Aşk için kaç.

Не из любви, а ради тайных замыслов моих, которых я, женясь на ней, достигну.

Aslında onu sevdiğimden değil, ama bana öyle geliyor ki onunla evlenirsem, başka çıkarlarım da olur bu işte.

Вот почему, ради безнадёжного и последнего действа любви, Я обошёл все церкви в поисках Клелии.

Bu yüzden aşkım için son ve umutsuz bir çabayla Clelia'yı ararken tüm kiliselere baktım.

- Ради безумной любви!

Madam'a söyleyeceğim.

Мэй, ради нашей любви.

May, aşkımız adına.

{ \ cHFFFFFF } принял смерть на кресте ради нашего искупления. { \ cHFFFFFF } преисполненный любви и всепрощения страждущим и умирающим.

O tanrı ki, bizim için çarmıha gerilerek hayatı son bulan oğlu ve elçisi Yüce İsa yoluyla, bizler gibi zavallı ölümlü yaratıklardan hastalıkta, acıda ve ölümde sevgisini ve bağışlamasını esirgememiştir.

Ради этой любви к свободе наши предки-колонисты, почти безоружные, сражались в войне за независимость с самой могущественной империей мира.

Özgürlük aşkı uğruna atalarımız... kendilerini koruyacak pek az şeye sahip olan bir avuç göçmen... devrin en güçlü imparatorluğuna karşı... bir bağımsızlık savaşı verdi.

Что только не делают ради любви!

- Kesinlikle!

И если всё ради любви

Evet. Sevgi için Elinden geleni yapınca

Я был готов умереть ради своей любви.

Aşkımı alçaltmaktansa, hayatımı kaybetmeye hazırdım.

Ради моей любви скажи Небесам, что я веду себя хорошо. Я молюсь за тебя, несмотря на то, что ты и так благословенна.

Lütfen nazik Eva

Мои сомнения и страхи, мои собственные принципы, не имеют значения в этот миг ради этой любви.

Şüphelerim, korkularım şahsi ahlak anlayışım hepsi bu anda, bu aşk için yok olup gidiyor.

Это ради нашей любви.

Bunu beni sevdiği için yaptı.

Но ради своей любви они готовы были рискнуть жизнью.

Ama aşkları için, hayatlarını riske atmaya hazırlardı.

Ради своей любви Имхотеп не побоялся навлечь на себя гнев богов и спустился в город где он взял из святилища чёрную Книгу Мёртвых.

Imhotep aşkı için, tanrıları öfkelendirmek pahasına şehre girip siyah Ölüler Kitabı'nı kutsal yerinden aldı.

Сделай это ради меня, из любви ко мне.

Bunu benim için yap Luc. Aşkımız için.

Вернула ради любви.

Geri bıraktım ama sevdim.

Я изменил пол ради него, из любви к нему, чтобы он опять захотел меня.

Onun için cinsiyetimi değiştirdim, ona olan aşkımdan dolayı yaptım, ki tekrar benimle görüşmek istesin.

Ради его любви сделайте его своей причиной жить отдайте всю любовь, которую можете дать ему всю любовь, которую можете отдать

# Onun aşkı uğruna # Erkeğini yaşama sebebin yap # Ona verebileceğin bütün sevgini ver

Мало того, что она забыла о любви всей ее жизни... она совсем забыла о цыпочке, которую чуть не убила ради него.

Hayatının aşkını unutmakla kalmayıp, onun uğruna neredeyse öldürdüğü kızı da unutuvermiş.