Разгаре перевод на турецкий
479 параллельный перевод
Господа, вижу, совещание в полном разгаре.
Beyler, görüyorum ki toplantı çoktan başlamış.
Когда я прискакал, заваруха была в самом разгаре.
Sullivan meydanına vardığımda, Yankilerle olan çatışma bitmişti bile.
11 - 30 - вечер в самом разгаре.
Gördün mü, 11 : 30.
Уходить в самом разгаре этого дела, когда оно разрастается как снежный ком?
Hikayemiz giderek daha çok ilgi görmekteyken işi niye bırakıyoruz?
Но у нас в разгаре благотворительная кампания помощи животным
Ama şimdi hayvanlar için düzenlediğim hayır işinin tam ortasındayım.
- У нас тут важная игра в разгаре, ты не против подождать?
Çok önemli bir maçımız var. Beklemende sakınca var mı?
Сезон в разгаре.
Her gece çalışıyorsun. En yoğun olduğum mevsim bu.
Сезон уже в разгаре, вы же понимаете...
Korkarım sezonun geç bir vakti.
Я начал скучать в разгаре совещания.
Pazartesi sabah toplantısının ortasında...
У него сейчас матч в разгаре.
Şu anda maçtadır.
В лугах светит солнце, в разгаре июль, олень скачет в чаще лесной.
"Ormandaki geyik özgürce koşuyor. " Yaklaşan fırtınayı selamlamak için toplanıyorlar.
Кто-то сливает тысячи тонн воды в самом разгаре засухи.
Birileri bu kuraklığın ortasında, barajdan su araklıyordu ve kocanız bunu öğrendiği için ortadan kaldırıldı.
Не только зелёная, когда лето в разгаре, но и зимой, когда идёт снег.
Sadece yazın yeşilken değil, kışın kar yağdığında da güzel.
Сейчас засуха в самом разгаре.
Şimdi kuraklığın ortasındayız.
Вы смотрите спектакль, банкет в полном разгаре.
Bir tiyatro oyunu izliyorsunuz, sahnede sölen verilmekte. '
Мое возвращение на сцену в самом разгаре.
Artık neredeyse çok ünlü oluyorum.
Его рука в трусиках... лифчика нет... блузка расстёгнута... школьный бал в разгаре, а вы тискаетесь на заднем сидении после11 часов ночи?
Külotunun üzerinden sutyensiz bluzunun düğmeleri çözülmüş. Calvin Klein donu ön koltukta ve bir okul gecesinde saat 11'i geçiyor?
Можно сейчас не дискутировать? У вас эфир в самом разгаре.
Lütfen bu konuya girmeyelim.
А то ведь здесь, типа, сезон охоты в самом разгаре.
Buralarda sezon açılmış gibi.
- Веселье в разгаре?
- Eğleniyor musun?
Война была в разгаре, каждый был готов или убежать, или стать отказником, или сделать что-нибудь еще.
Sonra savaşın hiddeti artmaya başlamıştı.. ve herkes, ya savaşa gitmek için hazırlık yapıyordu ya da bundan kaçıyordu ; ya da her ne yapacaklarsa onu yapıyorlardı.
У меня исповедь в самом разгаре.
Burada lanet olası bir itirafın ortasındayım.
Дебаты в разгаре и Эндрю уже выступает.
Müzakere başladı. Konuşmacılar sahnede.
Но суд в самом разгаре!
Ama duruşmadayım.
Вот свежая информация. В центре Спрингфилда в полном разгаре драка.
Bize şu an ulaşan habere göre Springfield şehir merkezinde kavga çıktı.
В самом разгаре.
- Brad dedi ya...
У моей старшей в разгаре этот отвратительный развод.
- Seninkiler de fena değil. Benimkiler de hayır yok.
Я просто хочу быть уверенным, что ваша планета не исчезнет в разгаре десерта.
Yalnız, tam tatlıyı yerken gezegeninizin ortadan yok olup olmayacağını öğrenmem gerekiyor.
Я в самом разгаре симуляции.
Simülasyonun tam ortasındayım. - Ne?
И смерть их ждет в разгаре торжества, так пламя с порохом в лобзанье жгучем... взаимно гибнут, и сладчайший мед нам от избытка сладости противен.
Öpüşürken yok olan Ateşle barut gibi En tatlı bal bile tadıldıkça bıkkınlık verir
Знаешь, в последнее время, каждый раз, когда мы виделись, мы были в самом разгаре кризиса,... революции...
Son zamanlarda ne zaman görüşsek mutlaka bir krizin ortasında oluyoruz. Ya da bir devrimin.
Именно тогда, когда в разгаре сражения транспортный корабль внезапно снял маскировку перед носом "Дефаента",
Tam bu sırada da taşımacılık gemisi,... Defiant'ın karşısında aniden görünmezlikten çıktı.
Я знал, что наш конвой пройдет вблизи гражданских маршрутов, но, на мой взгляд, вероятность того, что мирный транспортник снимет маскировку в разгаре сражения, - слишком мала.
Konvoyumuzun sivil taşımacılık gemisi uçuş hattından geçeceğini biliyordum fakat bana göre savaşın ortasında bir sivil geminin görünmezlikten çıkması çok düşük bir olasılıktı.
Вообще-то я в разгаре работы... над вещицей о дьяволе, который похищает у человека его единственную настоящую любовь... и заберает ее в ад... и он идет ее спасать.
Sevgilisi Şeytan tarafından cehenneme... kaçırılan bir adamı yazıyorum. Adam sevgilisini geri almak için... peşlerinden gidiyor.
Мы не сможем ничего продать, если они узнают, что выставка в самом разгаре, а мы не продали еще ни одной работы.
Bir sergiye hazır olmadığımızı ve tek bir tablo bile satmadığımızı öğrenirlerse hiçbir şey satamayız!
У меня в разгаре самое напряжённое дело в карьере.
Kariyerimin en önemli davasının ortasındayım.
И теперь, когда Фестивус в самом разгаре, мы переходим к проверки крепости духа.
Festival devam ediyor. Sırada gücün cesareti kısmı var.
У нас тут беседа в самом разгаре.
Burada birşeyin ortasındayız.
В разгаре ссоры она сказала мне, что ненавидиттебя.
Senden nefret ediyor. Kavga sırasında kendi söyledi.
У меня нет для этого времени. У меня в разгаре заседание правления.
Yönetim kurulu toplantısı yapıyoruz.
У вас тут партия в разгаре?
Maç mı yapıyordun?
В это время в "Хаосе"... вечер был в разгаре... и Саманта ставила капканы на Мужчину Моей Мечты.
Bu arada kaos'ta... işler ileri vites gidiyordu... ve Samantha Mr.Big üzerine oynuyordu.
Не видите, у меня сделка в самом разгаре?
Bir anlaşmanın tam ortasında olduğumu, görmüyor musun?
Однако, похоже, игры в разгаре.
Pekala, şanslılar. Oyun çoktan başlamış gibi görünüyor.
Бросить вызов Гаурону? В самом разгаре войны?
Gowron'a savaşın ortasında meydan okumak mı?
Я опаздываю, игра уже в самом разгаре.
Zaten geç kaldım. Oyunlar başladı.
Дорогой мой, у меня в разгаре судебный процесс.
- Bir cinayet davasının ortasındayım.
Революция была в самом разгаре.
Devrim açıkça patlamış durumdaydı.
Oна пришла к шести, праздник был в разгаре, играли госпелы до девяти
Altıydı saat, oraya vardığında ve dokuzdu, ruhani müzik başladığında.
И смерть их ждет в разгаре торжества, так пламя с порохом в лобзанье жгучем... взаимно гибнут, и сладчайший мед нам от избытка сладости противен.
- "Annem nerde mi?" Amma da tuhafsın! Sevgilin, dürüst bir beyzade gibi dedi ki "Annen nerde?"
Фиеста в самом разгаре.
Eveeet.