Самогон перевод на турецкий
126 параллельный перевод
Меня самогон не интересует.
- Satyor musun? - Evet. YasaI oIanIarIa iIgiIenmem.
Они варили самогон.
Kaçak içki üretiyorlardı.
- Это самогон, да?
- Bu ayışığı, değil mi?
Канадское пиво, как самогон.
Kanada biraları her tarafta.
Самогон парням даём вместо наркоза.
Çocuklar acıya karşı içki içiyorlar.
Пил дешевый самогон и грешил.
Şehvet ve ucuz alkol doluydum.
Пиво, водку, самогон на стол!
Bira, vodka ve diğer içkiler masaya!
- Ёта вонюча € обезь € на хотела украсть мой самогон.
Hey, o bokçuvalı maymun içkimi almaya çalışıyor.
Этот самогон хорош.
Bu da iyiymiş.
Это было не пойми что или местный самогон.
Ya bu ya da yerel içkiydi.
Самогон!
Alkol!
- самогон каджуна.
- Kaçak Cajun içkisi.
- это все его тошнотный самогон!
Çamura benziyor. - İçkiden olmalı!
Это папин картофельный самогон.
bu babanın kaçak içkisi.
Самогон?
Ayışığı mı?
Да, самогон.
Evet, ayışığı.
Самогон от Скаары.
Skaara'nın ayışığı.
Самогон
Ayışığı.
Ладно, технически - это незаконный самогон, но мы ученые, которые просто пробуют результат своего труда.
Pekala teknik olarak yasadışı içkiye girer ama becerilerini geliştiren bilim insanlarıyız biz.
Деревенский самогон!
Kıroların kaçak içkisi!
Самогон.
Kaçak içki!
И люди с юга скажут "это самогон, ублюдок"
güneydekiler şimdi şöyle diyorlar "o ayışığı, orospu çocuğu."
Там, занимаясь тем, что правительство считает незаконной деятельностью,... а мы называем попыткой мужчины прокормить семью, продавая самогон ты должен всегда быть начеку.
Orada, federal hükümetin yasak faaliyet bizim ise içki satarak ailesini geçindirmeye çalışan bir adam olarak nitelendirdiğimiz bir işe bulaşırsan....... kendine yakışanı yapmış olursun.
Ну Клит продавал самогон индейцам чероки.
Clete, Cherokeelere alkol satıyordu.
Девушки травились, делая самогон из антифриза.
Kızlar antifirizden kaçak alkol üretmeye çalışırken kendilerini zehirlerlerdi.
Извини, но я не люблю деревенский самогон так, как ты.
- Teşekkür ederim. Kalsın. - Kusura bakma ama ben senin gibi çoban içkilerini sevmiyorum.
Это не деревенский самогон...
Çoban içkisi değil. Sana göstereceğim.
Вы что, ребята, самогон варите?
Siz ne yapıyorsunuz asıl, kaçak petrol işi mi?
Ирландский самогон.
Irish moonshine.
Ты что, самогон делаешь?
Yasadışı alkol mü üretiyorsun sen?
Он варил самогон всю неделю и проповедовал по воскресеньям.
Tüm hafta boyunca içki yapar, Pazar günleri de vaaz verirdi.
Шесть лет я приезжала в Харлан и продавала весь самогон, что он сварил, и мы отлично на нём зарабатывали.
Harlan'daki ilk altı yılımda onun yaptığı içkileri sattık ve iyi para kazandık.
Что ж, Уолт... я пришла к тебе с добрыми намерениями. Принесла самогон в качестве искупителения.
Pekâlâ Walt buraya gelmemin tek sebebi içkiyi zeytin dalı olarak getirdim.
Беннетты гнали свой самогон прямиком через границу штата, где агенты их схватили с поличным.
Bennett'ler eyalet sınırından kaçak içki getiriyorlardı ve devlet ajanları onları enseledi.
Самогон.
Düşük kalite ver.
Уверена, Рон с теплотой будет вспоминать эту встречу, пока будет гнать самогон в федеральной тюрьме в Терре-Хот. Я...
Eminim Ron, Terre Haute'deki hapishanede kalitesiz alkol üretirken bu toplantıyı hatırlar.
Из этого получится прекрасный самогон.
Bu zımbırtıdan çok sağlam içki yapılıyor.
Заливаешь самогон в бензобак?
İçkiyi depoya mı boşaltacaksın?
- А самогон у тебя остался?
Başka getirmeyeceksin, değil mi?
- Этот твой самогон ядовит?
- Bu içkiyle zehir mi yapıyorsun?
Уверена, Элис? Мы тут не самогон пили.
Bu içtiğimiz Boone'un mekanındakinden değildi.
найдите его самогон.
Hücresini arayıp içkilerini bulun.
не самогон. Не самогон.
Hayır, hayır içki değil, içki değil.
Какой самогон. Вино.
İçki değil şarap.
Бросьте его в камеру, найдите его самогон.
Hücresini arayıp içkilerini bulun.
Не, не, не самогон. Не самогон.
Hayır, hayır içki değil, içki değil.
Словно в них был налит самогон. Правда, самогоноварение противозаконно, так что, может, чутьё моего друга на этот раз дало сбой.
Şu var ki yasadışı alkol üretmek yasalara aykırı, bu yüzden belki de arkadaşımın burnu bu sefer yanılıyordur.
Еще гонишь здесь самогон?
Hâlâ ay ışığı burayı aydınlatmıyor mu?
Я варю самогон с тех времен, когда Чин был в подгузниках.
Daha Chin bezle dolaşırken okolehao yapardım.
Я не якшаюсь с подонками, которые продают плохой самогон.
Kötü içki satan aşağılıklarla pek takılmam.
- Хм... самогон Верно
- Biraz alkol.