Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / русский → турецкий / [ С ] / Скучные

Скучные перевод на турецкий

299 параллельный перевод
Мужчины такие скучные, всегда одно и то же.
Erkeler çok can sıkıcı her zaman aynı şeyin peşindeler.
Мы все такие скучные, потому что мой кавалер не пришёл.
Hepimizin suratı asık! Erkek arkadaşım tarafından ekildim diye mi?
Скучные, но люди хорошие.
Sıkıcı ama iyi insanlar.
Эти крестьяне такие скучные!
Bu köylüler çok yorucu, lanet olsun!
улица в сонном провинциальном городке, закрытые ставни, скучные тени, жужжание мух на армейском посту, гостиная под серыми чехлами, пылинки, танцующие в солнечном свете, голый сельский пейзаж, кладбища по воскресеньям, прогулки в автомобиле.
Bir taşra kasabasındaki sessiz sokak, örtülü kepenkler donuk gölgeler, bir kışlada vızıldayan sinekler gri toz kılıfları örtülü koltuklar gün ışığında beliren toz parçacıkları ağaçsız kırlar Pazar günleri mezarlık ziyaretleri arabayla yapılan seyahatler.
Идут себе по улице, все одинаковые, скучные, в одинаковой тусклой одежде.
Birbirinin aynı, ürkütücü, sıkıcı kıyafetleri giymiş caddeden aşağı yürüyorlar.
Вы скучные!
Çok sıkıcısınız!
По правде говоря, те парни скучные.
Ama gerçek şu ki, bu herifler korkaktır.
Скучные проповеди.
O sıkıcı ayinleri.
Это значит, что мне больше не надо посещать эти скучные занятия.
- Ne demek istiyorsun? - Sıkıcı derslere katılmak zorunda değilim.
- Там такие скучные парни.
O çocuklar can sıkıcı.
Слушайте мне надоели ваши скучные космические старты.
Sizin sıkıcı uzay fırlatmalarınızdan bıktım.
Чтобы не пришлось исполнять скучные игровые формальности.
Böylece gerçekten oynama zahmetinden kurtuluruz.
Каждый, кого я вижу, вовлекает меня в эти длинные, скучные, утомительные разговоры.
Karşılaştığım herkes, benimle uzun, sıkıcı, usandırıcı bir konuşmaya giriyor.
Такие скучные.
Bu sıkıcı.
- Они были невероятно скучные.
- İnanılmaz derecede donuk olurlardı.
Твоя мать и я думали в эту субботу прихватить вас троих туда где проводят время с клюшками скучные старики.
Annenle ben bu Cumartesi üçünüzü golf sahasına sürükleyip sıkıcı yaşlı insanlarla demir sopa sallayarak vakit geçiririz diyorduk.
Я знаю, какие эти адвокатские вечеринки скучные и обещаю, что мы здесь не задержимся.
Avukat toplantılarının ne kadar sıkıcı olduğunu biliyorum. Gerektiğinden fazla kalmayız.
Не люблю скучные работы.
Sıkıcı işlerden nefret ederim.
Ну, собрание - это бри, скучные песенки... вечеринка - меньше скучных песенок, возможно больше хмельных напитков... а гулянка, ну, это - бурное веселье.
Toplantı, kısadır, yumuşak müzikler vardır, partide, sos ve daha az yumuşak müzikler vardır, muhtemelen oldukça fazla bira bulunur, komşuları uyandıracak kadar gürültülü bir partide bol bol gürültü ve az engel vardır.
И тебе нравится напряжённая атмосфера, утомительные разговоры на скучные темы?
gergin bir konuşma tercih ediyorsunuz sıkıcı konuşmalarla dolu önemsiz ufak sorunlar?
Просто там будут всё те же старые лица, перемалывающие всё те же скучные темы.
Aynı sıkıcı konulardan bahseden aynı eski suratlar. Düşündüğümden daha moralsizsin.
красивые и скучные или уродливые и интересные?
Güzel ve sıkıcı yada tipsiz ama ilginç? Bu mudur?
[Голос Брэндона] Интересно, что внутри этого здания... Большие столы, заваленные бумагами... скучные люди...
railer park için piknik masaları ve müzik çalan insanlar, ve her gece barbekü olabilir.
Да они все скучные, правда?
Hepsi rüküş, öyle değil mi?
И скоро они позабудут скучные поучения надоедливых стариков.
Ve çok geçmeden birkaç sıkıcı ihtiyarın nasihatlerini unutacaklar.
"Они самые скучные и подавленные люди на всей поверхности Земли".
"Tüm dünya yüzeyindeki en sıkıcı ve baskıcı insanlar."
Скучные, пустые, достаточно мелкие, чтобы врать.
Sıkıcı, boş, üzerinde yürünecek kadar sığ.
Скучные пресные записи их игр.
Üzgün ihtiyar bütün maç kasetlerini izlemiş.
Ну и что? Настоящие ответы скучные и длинные.
Gerçek cevaplar çok sıkıcı ve uzun.
Нам нужен кто-то, кто проведёт церемонию, но попы все ужасно скучные и занудные или слишком любят пялиться на женщин.
Bizi evlendirmesi için bir papaz gerekiyor ama hepsi ya çok sıkıcı ya sinir bozucu ya da ikizlerden gözlerini ayıramıyorlar.
Я не могу больше принимать скучные звонки об индексах на 230 за тонну.
Kağıdın tonuna 2.30 istediğimiz sıkıcı bir satış anlaşması konuşmasına daha katlanamam.
Я тоже сидела на этом месте и слушала такие же скучные лекции.
Ben de bu sıralarda oturup aynı sıkıcı dersleri dinledim.
Французы самые высокомерные и скучные зануды в мире.
Fransızlar dünyanın en sıkıcı insanları.
- Но это скучные записи о доме.
Evet, Londra'da ama genelde sıkıcı ev kadını yazıları.
Чем еще вы любите заниматься кроме поездок в скучные города... и приставаний к женщинам в барах при отелях?
Sıkıcı şehirlere yolculuk yapıp, otel barlarında kadınlarla konuşmak dışında neler yaparsın?
"Неужели тебе нравятся эти скучные, наивные, скромные калькуляторши?" "Или всё дело в сексе?"
Gerçekten o sıkıcı, saf, cilveli, kurnaz kızları seviyor musun, yoksa sadece seks için mi?
- Они скучные.
- Çok sıkıcılar.
Такие... скучные...
Gerçekten de sıkıcıymış.
Да, мы скучные, правда?
Sıkıcı iş değil mi?
Какие вы все скучные.
İğrençsiniz.
Скучные танцы в Лондоне... комические танцы в Шотландии
Londra'daki danslar öyle sıkıcı ki. İskoçya'daki komik danslar ve varoşlardaki iğrenç danslar.
Дети скучные.
Bebekler sıkıcıymış.
Уроки такие скучные... Потому что я всегда лучший во всем.
Sınıf sıkıcı, çünkü ben her zaman bir numarayım.
Его рот выдавал самые скучные и глупые вещи на свете.
Ağzından çıkan her söz aptalca ve sıkıcı olurdu.
- А может прекращать скучные разговоры?
- Sıkıcı muhabbetleri bitirebiliyor mu?
Они не скучные.
- Sıkıcı değiller.
Перечитываю скучные куски.
Sıkıcı kısımları yeniden okuyorum.
Это скучные новости, Джимми.
Nerden biliyorsun? Henüz görmedin ki!
Его истории не такие скучные и надуманные как у других.
Onun hikâyeleri diğerleri kadar kapalı ve yapmacık değildi. Gerçekçiydiler. O bir realistti.
Чужие сны скучные.
Başkaları rüyasını anlatınca beni bunaltıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]