Сплетен перевод на турецкий
292 параллельный перевод
Надеюсь, вы не слушаете глупых сплетен.
Boş dedikoduları dinlememelisiniz.
Мне кажется, поэтому ты на мне и женился, потому что знал, что я скучная, неопытная и обо мне не будет никаких сплетен.
Benimle bunun için evlendin herhâlde. Silik, beceriksiz ve deneyimsiz olduğumu biliyordun çünkü hem hakkımda hiç dedikodu da yapılamazdı.
Само собой. Третий канат был сплетен из волос девушек, хранящих верность своим возлюбленным.
Üçüncü ip, sevdiklerine sadık bakirelerin saçlarından yapılmış.
Что случилось с тем, который был сплетен из волос преданных девушек?
Sadık bakirelerin saçlarından yapılmış ipe ne oldu?
Конечно, нет. Дорогая, было довольно много сплетен... В Ориоле.
Tatlım Auriol'da, herkes bir şeyler söyleyip duruyordu.
Я понимаю, у тебя нет настроения для сплетен Моны.
Elbette hayır! Mona'nın dedikoduları için havanda olmamanı anlıyorum.
Боюсь, что да, миссис Роджерс, и, в конце концов, никто не станет распускать сплетен о леди и маньяке.
Korkarım öyle Bayan Rogers. Hem bir sapık ile bir hanımefendi konusunda kimse şüpheye kapılmaz.
Это просто передача сплетен.
O sadece bir dedikodu zinciri.
Вокруг много людей, у которыx нет занятия, кроме сплетен.
Burada konuşmaktan başka yapacak şeyi olmayan çok insan var.
Станем объектом для новостей и сплетен.
Dedikodulara konu olalım.
Мне следовало узнать, из колонки светских сплетен.
Dedikodu sayfalarından bilmeliydim.
Боимся скандала, сплетен, понимаете?
Rahatsızlık veya skandal falan istemiyorsunuz.
Я понимаю, что нам нельзя рисковать. Надо быть осторожными и постараться избежать сплетен. Это последние дни нашей разлуки.
Riske girmememiz gerektiğini çok dikkatli davranıp dedikoduya mahal vermememizi daha fazla ayrı kalmayacağımızı, yakında birbirimize kavuşacağımızı gün ışığına ebediyen çıkacağımızı biliyorum.
Обычно мне все равно, но сейчас я не хочу сплетен.
Hakkimda konusulmamasi benim için çok önemli,
Я не хочу сплетен.
Dedikodu istemiyorum.
Из-за таких вот сплетен, одним прекрасным утром вы оказываетесь в Освенциме!
Kocakarı hikayeleri. Doğru, sizin ki gibi boş dedikodular yüzünden... bir sabah uyanıyorsunuz :
После того, как она осела здесь, она начала быть объектом для огромного количества сплетен.
Buraya yerleştikten sonra bir sürü dedikodunun merkezi haline geldi.
Она должна была защитить детей от сплетен.
Çocukları söylenenlerden korumalıydı.
После того как я увидел ту фотографию в колонке светских сплетен,
Şu gazetede hakkındaki dedikodu haberlerini görünce şey...
Слушайте, теперь разговоры прекращаем, и я ожидаю от вас выполнения ваших заданий с минимумом сплетен.
Bakın, bunlar spekülasyon. Şimdi, söylentilerin görevlerinizi daha az etkilemsini beklerdim, anladınız mı?
Сегодня мы поговорим о зарождении сплетен.
Buna bayılacaksınız çünkü bugün öykülerin çıkış kaynağını konuşacağız.
Я... - Не может быть сплетен.
Konuşulurken duydum.
А почему так много сплетен о тебе и твоих девушках в журналах и газетах?
Bir çok dediokdu var gazetelerde ve magazinlerde senin kızlarınla ilgili?
Ты скрывала это ради себя, что бы у соседей не было повода для сплетен.
Komşular dedikodu etmesin diye yaptın.
Лорд Балкэрн - настоящий граф Ведёт мою колонку сплетен, под именем "мистер Балабол".
Lord Balcairn, gerçek bir soylu. Benim için dedikodu yapıyor. Bay Chatterbox adı altında.
Молодой человек я не будут предметом сплетен в моем собственном заведении.
- Genç adam, kendi işyerimde dedikodu malzemesi olmayacağım. Üzgünüm.
И вот новые : больше никаких сплетен, драк или мести.
Yeni direktiflerim : Dedikodu yapmak, yumruklaşmak, arkadaşlık etmek veya intikam almak yok.
В прошлом я слышал много сплетен о них.
Geçmişte bir söylenti duydum.
Без твоих поганых сплетен.
Bana yapmam gerekenleri göster o koca çenen olmadan
Меня зовут Сара Милас, я веду колонку сплетен в "Стандарте".
Adım Sara Melas. Standard'ta dedikodu yazarıyım.
Я веду колонку сплетен, а не новости.
Vance, ben dedikodu yazarıyım, savcı değil.
Полная злобы, ненависти и сплетен деревушка ; с меня хватит!
Dedikoducular. Daha fazlasını istemiyorum.
За такое можно стать объектом злых сплетен.
Yoksa hor görülürdü.
" Шериф Буллок не прокомментировал множество сплетен об исключительной заинтересованности властями Хелены, с которыми он давно знаком, вопросом присоединения лагеря к Монтане.
"D" miydi? "Şerif Bullock, kendisinin de uzun süredir ilişki içinde olduğu... " Helena'daki grupların, kampımızı Montana topraklarına katma...
Это блядина приглашает меня на свадьбу после вонючих сплетен о моей причастности к убийству её мужа.
İlk kocasının ölümünden sorumlu olduğuma dair dedikodu yapıyor. Lanet karı beni düğününe davet ediyor.
Заходите и ощутите местные охуенно халявные традиции моего заведения для вновь прибывших телеграфистов, любителей баек, сплетен и прочей хуйни.
Yeni gelen telgraf operatörü vasıtasıyla... ücretsiz ziyaret edin, sadece bu kampa... ya da benim yerime ait bir geleneği tanıyın. Güzel hanımların... ya da diğer deyişle orospuların tercihi olun. Amerika'ya hoş geldiniz.
Я не допущу сплетен и не впутаюсь в эту херню.
Söylenti yaymayacağım ya da o saçmalığın parçası olmayacağım.
А вот насчёт сплетен он чётко дал понять : зачастую - это пустышка.
Fakat öyle hükmetmiştir ki, bunun tersi daima geçerli değildir.
Ни сплетен.
Dedikodu yok.
Ты хочешь разрушить свою жизнь из-за сплетен?
Dedikodu yüzünden mi hayatını mahvetmek istiyorsun?
С вами Сплетница. Ваш единственный источник сплетен о скандальной жизни
Manhattan elitlerinin skandal dolu...
Но ведь его уволили как раз из-за сплетен,
Ama insanların dedikodularını gerekçe göstererek işten attılar.
Это даст им повод для сплетен, а, мой Адонис?
Bu dillerini yutmalarına neden olacak değil mi yakışıklı?
Ваш единственный источник сплетен из жизни манхэттенской элиты.
Manhattan'ın elit insanlarının skandallarla dolu yaşamlarıyla ilgili tek kaynağınız.
Это – Сплетница, ваш единственный источник сплетен о жизни манхэттенской элиты.
Manhattan elitlerinin skandallarla dolu yaşamlarıyla ilgili tek önemli kaynağınız.
Почему она вернулась? Должно быть, уже полно сплетен о твоем возвращении.
Neden döndüğün hakkında bir sürü dedikodu olmalı.
Ваш единственный источник сплетен о скандальной жизни манхэттенской элиты.
Manhattan'ın elit tabakasının rezilliklerini size bildiren tek kaynağınız.
С вами сплетница ваш единственный источник сплетен о скандальной жизни манхэттенской элиты.
İşte Gossip Girl - Skandallarla dolu Manhattan'ın seçkin insanlarının yaşamlarıyla ilgili tek bilgi kaynağınız.
Короче, никаких сплетен.
Terslik çıkmadı.
Должно быть, уже полно сплетен о твоем возвращении.
Döndüğün için bir sürü söylenti yayılmıştır.
Единственный источник сплетен для вас о жизни манхэттенской элиты
İşte Gossip Girl -...