Такого я не ожидала перевод на турецкий
72 параллельный перевод
Такого я не ожидала.
İşte bunu beklemiyordum.
Такого я не ожидала.
Hiç de beklediğim gibi değilmiş.
Потому что такого я не ожидала.
Bunu beklemiyordum.
Такого я не ожидала, но думаю, мы всё сможем устроить.
Böyle bir şey tahmin etmiyordum ama bizim açımızdan uygun görünüyor.
Мерседес, такого я не ожидала.
Mercedes. Hiçbir fikrim yoktu. Beni davet etmediğin yerde çok özel bir şey gördüm bugün.
Честно, я не ожидала такого таланта среди твоих добродетелей!
Doğrusu böyle bir yeteneğin olduğunu hiç düşünmemiştim.
Должна признаться, я такого не ожидала.
İtiraf etmeliyim, böyle bir şey beklemezdim.
Я и не ожидала такого романтического подарка.
Ben... Bu kadar romantik bir şey beklemiyordum.
- Я такого даже не ожидала!
- Bu kadar olmasını beklemezdim!
Вау. Не ожидала я такого.
Bunun olacağını tahmin etmemiştim.
Я не ожидала такого поворота.
Bu farklılığı beklemiyordum.
Такого подвоха я точно не ожидала.
Vay canına. Bunun geri teptiğini daha önce görmemiştim.
Но вы-то взрослый человек - от вас я такого не ожидала!
Adam mı oldunuz siz? Bu kadarını da beklemiyordum.
- Я просто не ожидала такого.
- Böyle olacağını bilmiyordum.
Я не такого ожидала, понимаешь?
Ben beklenen hiç, biliyor musun?
Ой, я не ожидала такого от моего сына!
Oğlumun bu kadar fesat olduğunu bilmiyordum.
Не такого присоединения я ожидала.
İkimizin bir araya gelmesini istediğimi sanma.
От тебя я такого не ожидала.
Bunu düşünmemiştim.
Мой порошок для снятия отпечатков, пришлось счищать дольше, чем я ожидала, но что такого случилось, что ты не можешь найти людей, чтобы обследовать тело?
Anthem ofisindeki sivil savunma toplantısı beklediğimden uzun sürdü, zaten böyle şeyler, hep de cesetlere yetecek kadar adamın olmadığında olur ya.
- Я не ожидала такого.
Bunu beklemiyordum.
Признаюсь, я не ожидала такого разговора.
Sizinle bu tür bir konuşma yapmayı beklemiyordum.
Я ожидала не такого.
Bu, beklediğim şey değil.
Но, Дэвон, от тебя я такого не ожидала.
- Ama Devon, senden asla beklemezdim.
Да. Я такого не ожидала.
Bunu hiç beklemiyordum.
Миссис Хардкасл, я от вас такого не ожидала.
Sizden bunu beklemezdim, Bayan Hardcastle.
Я... не ожидала такого.
Bunu beklemiyordum.
Я просто не ожидала такого количества денег.
Bu kadar fazla para beklemiyordum ama.
Я знала, что съемки телешоу в Америке может стать настоящим кошмаром, но такого я точно не ожидала.
Burada dizi çekerken binbir şeyin olabileceğini düşündüm de bunu hiç düşünmedim.
Но и такого я никак не ожидала. Что все прямо спят и видят, когда я сяду в лужу.
Milletin beni izleyip çuvallamamı gözlemesini beklememiştim.
Такого исхода я не ожидала. А вы?
Hiç beklemiyordum bu çıkışı.
Такого я точно не ожидала!
Bak bunu hiç beklemiyordum işte.
Я знала, что с Джейном не всё в порядке, но такого никак не ожидала.
Jane'de bir şeyler ters gidiyordu ama bu kadarını hiç beklemezdim.
Я просто не ожидала... такого.
Bu beklemiyordum.
Я такого не ожидала.
Daha önce bunu yapanı görmemiştim.
Я такого не ожидала.
Geldiğini görmedim.
Я такого не ожидала.
Beklentim bu değildi. - Ne bekliyordunuz?
Мне случалось писать про людей, равнодушных к деньгам, но я никогда не ожидала встретить такого человека.
Parayı önemsemeyen insanlar hakkında yazılarım oldu ancak onlardan biriyle tanışacağımı sanmazdım.
И единственная причина, по которой я ни о чем не подозревала, состоит в том, что я не ожидала от тебя такого поступка.
Bu sefer görmememin tek nedeni bunu bana yapacağını hiç düşünmediğimdendir.
Такого я не ожидала.
Bunu beklemiyordum işte.
Я такого не ожидала.
Bu kadarını beklemiyordum.
- Да, я такого не ожидала. А ты?
Bunu beklemiyordum, ya sen?
Я продолжала говорить себе, что Стивен вернется, но я такого не ожидала.
Kendime sürekli Steven'ın geri geleceğini söyleyip durdum ama bu şekilde olacağını beklemiyordum.
Я такого не ожидала.
Bunun olacağını bilemezdik.
Я не ожидала такого в Вестчестере.
Bunun Westchester'da olmasını beklemiyordum.
Я такого не ожидала.
Fark edememişim.
Послушай, я понимаю, ты не ожидала увидеть такого, как я.
Dinle beklediğin gibi biri olmadığımı biliyorum.
Я оделась для прогулки на лодке, но не ожидала такого холода.
Tekneye göre giyindim ama hava çok soğukmuş.
- Признаюсь, доктор, такого я никак не ожидала.
Dürüst olmak gerekirse bunu hiç beklemiyordum doktor.
Я признаю, что не ожидала от тебя такого поворота, Гарольд.
Amacını anlayamadığımı itiraf etmeliyim Harold.
Я такого не ожидала.
Beklediğimin çok fazlasısın.
Я такого никак не ожидала.
Bunun olacağını hiç anlamadım.