Убегаю перевод на турецкий
236 параллельный перевод
Простите, что я сразу убегаю, я должен сделать кое-что очень важное для меня.
Şimdi ayrılsam, mazur görür müsünüz? Yapmak istediğim çok mühim şeyler var.
Я ведь не убегаю!
Bir yere kaçmıyorum.
Я убегаю.
Gitmem gerek.
Я убегаю.
Gün ağardı.
Нет. Вы так милы, только не говорите папе, что я здесь. Я убегаю.
Çok naziksiniz ama, yine de babama geldiğimi söylemeyin.
Я убегаю!
Ben gidiyorum.
Но я действительно убегаю, это очень важная деловая встреча.
Zaten kısa bir konuşma olacak. Acele gitmem lazım.
Я так не могу, если для меня он урод, я убегаю. Как можно дружить с тем, кого вы находите уродливым?
Sen çirkin bulduğun biriyle sevgili olabilir misin?
Я должна сделать вид, что убегаю.
Şimdi beni kovalamalısın.
Марти, я убегаю. Вы с Чарли можете сами справиться.
Marty, şu an oldukça acelem var ve bu işle ilgilenmek seninle Charlie'nin işi.
- Я убегаю, так как опаздываю.
- Geç kalıyorum.
Слушай, прости меня за то, что я убегаю.
Acele ettiğim için kusura bakma.
Я не от кого не убегаю.
Kimseden kaçmıyorum.
Итак, время только собрать чемоданы, подбросить тебя домой и я убегаю.
Yalnızca bavulumu toplayacak vaktim var... seni bıraktıktan sonra gideceğim.
Поэтому я убегаю.
Buradan kaçıyorum.
Но я не убегаю.
Babam derdi ki ; bir erkek asla kaçmazmış.
Так что Хэнк продолжает меня бить, а я все время убегаю.
Hank devamlı asılıyor, ben de kaçıyorum.
Эдди подумает, что я убегаю.
Eddie kaçıyordum sanır.
Я убегаю.
Hemen gitmeliyim.
Но когда Лора садиться в грузовик к Рику, я убегаю.
Laura, Rick'le beraber kamyona atlayınca, ben de binmek zorunda kalıyorum.
Чувствую, что хочу убежать, но не убегаю.
Canım kaçmak istiyor ama yapmıyorum.
Поскольку я убегаю, они меня преследуют Я скоро поеду на север, как и на юг, как и на восток, или на запад.
Ben kaçıyorum, onlar kovalıyor... ... kuzey, güney, doğu, batı hiç fark etmez.
У меня психическое отклонение... в том, что я убегаю от определённых неназванных фактов... отравляющих мне жизнь здесь.
Burada beni hayatımdan bezdiren... adı koyulmamış bazı gerçeklerden kaçtığım için... zihnen sapkınım.
Все, я убегаю. У меня поезд через пятнадцать минут.
Trenim 15 dakika içinde hareket ediyor.
Извините, что я убегаю, но мы играем в прятки.
Eğer hızlı gidiyorsam kusura bakma ama saklambaç oynuyorum.
Я убегаю в "Ле Скали" на поздний обед с Келли.
Kelly ile LeScali'de öğle yemeği yiyeceğiz.
- Я не убегаю.
- Kaçmıyorum ya.
Убегаю таким образом от всего этого ужаса.
Strese tepkiymiş. Çirkin olayların yarattığı hayal kırıklığından kaçmak içinmiş.
'Дорогие Аградо и Ума, я снова убегаю не попрощавшись, хотя тебе, Аградо, нравится прощаться.'
" Sevgili Huma : tekrar vedalaşmadan kaçıyorum... biliyorum ne kadar sevdiğini böyle şeyleri, Agrado. Rosa'nın ebeveynleri ile ilgili durum dayanılmaz.
Не можешь понять, почему я всё ещё не убегаю, а?
Neden hala koşuşturduğumu anlayamıyor musun?
Хорошо, я убегаю, помогите!
Koşuyorum! Yardım edin!
Я не убегаю.
Kaçmıyorum!
Может, я не решительная, но, по крайней мере, я не убегаю.
İstediğin kadar süsleyebilirsin ama sonuçta aynı şeye çıkıyor.
Обычно, я так нервничаю, что падаю в обморок, убегаю, а иногда меня даже тошнит.
Normalde çok gergin olurum ve bazen kaçarım bazen de hasta olurum.
Разве я говорила, что убегаю из-за своего отца?
Babam yüzümden kaçtığımı ne zaman söyledim?
Я не убегаю прочь как девчонка.
Ben bir kız gibi kaçmam.
Когда я вижу то, что мне хочется, я хватаю это и убегаю.
İstediğim birşeyi görünce yakalayıp onunla birlikte koşarım.
А как я всегда убегаю?
Nasıl mı kaçtın? Nasıl kaçtığımı bilirsin.
Убегаю.
Kaçıyorum.
Тпру, я не убегаю и я не знаю, что там у тебя в голове, но я делал это не для того, чтоб доказать, что ты особенная или что-то в этом роде
Hey, ben kaçmıyorum. Ve kafandan neler geçtiğini de bilmiyorum ama bunu sana bir şeyler kanıtlamak için yapmadım.
Ладно? Я вовсе не убегаю!
Buna kanmıyorum.
Словно убегаю... убиваю себя.
Koşuyormuş gibi kendimi öldürüyormuş gibi hissediyorum.
Йоссариан разразился жизнерадостным хохотом. - Я не убегаю от своих обязанностей.
... Hayalperestlik.'Yossarian ona küçümser bir tavırla güldü ve kafasını salladı.
Антуан, я убегаю.
Sürekli grevlere filan katılıyor.
- От чего я убегаю?
Neden kaçacağım ki?
- Я убегаю.
- Kaçıyorum.
Не сердись, я убегаю.
Tamam, kızma gidiyorum.
Я не убегаю.
- Nereye kaçıyorsun? - Kaçmıyorum.
Я всегда убегаю.
Ben her zaman kaçmayı başarırım.
Я убегаю!
- Haydi Suzanne.
Нет, не убегаю.
Hayır kaçmıyordum.