Условие перевод на турецкий
604 параллельный перевод
Главное условие я выполнила? когда привез Чжугуна. вряд ли бы мы встретились.
Şimdi kriterini yerine getirdim değil mi? Seninle ilk karşılaştığımızda ve Başkan'ı yurda ilk getirdiğimde senin tarafını tutuyordum. O gün arabayı durdurmasaydın bu kadar ileri gidemezdim.
Но я хотел бы оговорить одно условие.
Sadece bir şart koşmaya mecburum.
- Однако он оговорил одно условие :
- Tabii tek bir şart dışında :
Это было главное условие, когда мы договаривались об аренде.
Kira kontratını imzaladığımızda düşüncemiz bu şekildeydi Kodaman.
Нужно собрать очень большую сумму. Да ещё это условие ваше, наличными.
Bu çok yüksek miktarda bir para, biliyorsunuz Bugünkü koşulları düşünürsek Ve paranın nakit olması gerektiğini göz önüne alırsak.
Но есть одно условие :
Yalnızca tek bir şart var :
Но очаровательная Что за условие, м-р Гейнсборо?
Ama büyüleyicisin. Şart nedir Bay Gainsboro?
Но помните, что второе условие остается в силе.
Ama unutma, diğer seçenek de aynı ciddiyetle uygulanacak.
- Одно условие.
Bir şartla.
Не то, я имею в виду ваш расчет, предвидение, обязательное условие - моя жена должна быть католичкой.
Bu bir koşul değil. Onu demiyorum. Senin tasarılarını, gelecek planlarını, yaptığın ayrımı söylüyorum.
Это единственное условие, при котором он может жить, иначе бы он просто сломался.
Bunlar, kendisinin kabullendiği ve yaşamını şekillendiren şeyler olmazsa olmazları.
В другом, имеется условие на выполнение обязательства. Mr.
Diğerinde, bir koşul ve bir taahhüt var.
Да, конечно, условие.
Evet, sizin seferiniz, sizin ekibiniz.
Но у меня тоже есть условие.
O zaman benim de bir isteğim var.
Только обязательное условие - чтобы он был мусульманином и что ты воспитаешь его, как мусульманина.
Fakat Müslüman bir çocuk olsun. Ve onu bir Müslüman gibi yetiştir.
Хорошее поведение - необходимое условие для перевода из исправительной камеры в тюремную.
Bilindiği gibi kapalı cezaevinden yarı açığa çıkmak iyi hâl gerektirir.
Это главное условие сделки, и оно НЕ пересматривается.
Anlaşma bu, pazarlık konusu da yapılamaz.
Но одно условие.
Bir şartla.
Это - мое условие.
Bu benim politikam.
И второе условие?
Ya ikinci şart?
Поскольку условие о страховом покрытии вступает в силу сегодня ночью, у меня не было выбора.
Bu gece yürürlüğe gireceği için başka şansım yoktu. Bekleyemezdi. Buraya lütfen.
Но здесь есть одно условие, капитан.
Tek bir koşul olmalı.
Условие?
Koşul mu?
Это абсолютное условие.
Bu kesin bir sart.
У меня есть условие.
Bir şartla.
Одно условие.
Tek bir şartla kabul ettiler.
Конечно, содомия - необходимое условие. "
Tabii, gay olman ön koşul. "
У меня одно условие, бесплатная футболка, Джесс.
Bir tane bedava tişört istiyorum, Jessie.
Но, тем не менее, нам стоит доставить условие короля.
Bununla beraber, bence Kral'ın koşullarını onlara iletmeliyiz.
И ещё... Ещё условие?
Başka bir şartınız mı var?
- Только одно условие.
- Bir şartla.
Это моё окончательное условие.
Bu anlaşmayı bozar, Alex.
Это наше условие.
Bizim teklifimiz bu.
Второе условие - мой гонорар.
İkincisi, ücretim.
У меня есть одно условие, чтобы не идти в полицию.
Seni bir tek şartla polise ihbar etmem.
- Только у меня одно условие. - Какое?
- Tamam, ama bir şartım var.
Но есть одно условие.
Ama bunun için, çok küçük bir şartım olacak.
У нее есть условие.
Ancak bir şartla.
Таково условие?
Şartları bu.
Но есть одно условие.
Başardın, George. Tek bir koşulları var.
Одно условие.
- Ne?
— Наличными. — А второе условие?
- Diğer koşulun ne?
Я всё устроил, и это моё условие.
Bu benim ekibim. Benim seferim.
Только одно условие.
Hey, bir şartım var.
Господин Дзиро, хорошенько обдумайте моё условие.
Beni ilgilendiren benim kendi geleceğim. Saçları kesilmiş bir dul olmayacağım ;
Эдвард поставил ещё одно условие :
Ama Edward'ın bir şartı daha vardı.
- Есть одно условие. Вы должны провести одну ночь в доме с привидениями. Шучу.
- işte bir tane lanetli bir evde bir gece geçirmeniz gerekiyor şaka yapıyordum sadece işte burada 106,000 $ lık bir çek "krize kapılmanız için" oh, çok dokunaklı
Вот условие шотландцев.
İşte, İskoçya'nın koşulları ;
Хорошо, вот моё условие :
- Pekâlâ.
- Это мое условие!
- Şartım bu.
Каково условие?
Ne şartı?