Успевать перевод на турецкий
52 параллельный перевод
- Должны успевать.
- Vaktim olmadı. - Sen bölük yazıcısısın Mazzioli.
Не будете успевать подавать свои лакомства.
Yeterince hızlı servis yapabileceğinizden şüpheliyim.
А если я не буду успевать?
Yetişemezsem ne olacak?
ќн будет успевать в школе.
Okulda çok iyi olacak.
Я должен написать пять страниц, чтобы успевать по его графику
Programa uymak için 5 sayfa yazmam gerek.
Там, где ты будешь наблюдать, я буду успевать раньше.
Şu andan itibaren kimin yanına pusarsan ben senden önce pusacağım.
- Я думаю они - Им трудно успевать за всеми.
- Sanırım onlar... ... onlar zorlukla dayanıyorlar.
Я буду обслуживать вас быстрее, чем вы успевать все съесть.
Siparişlerinizi daha hızlı getireceğim ve yiyeceksiniz. Ama % 20 bahşiş isterim.
Я буду открывать все быстрее, а вы постарайтесь успевать.
Bakalım takip edebilecek misin?
Я научился успевать.
Aralara sıkıştırıyorum.
Если мы это правильно обыграем, вы не будете успевать его продавать.
Kuralına göre oynarsak, bunları elden satmakla uğraşmayacaksınız.
Такими темпами следующие порции не будут успевать приготовить.
Yarışmacılara yemek yetişmiyor!
Но чтобы не упустить этот шанс, вы должны успевать в школе.
Ama bu fırsatı kullanabilmek için derslerde başarılı olmalısınız.
Если не будем успевать за ним, то однажды проснемся - и все, его уже нет.
Adımlarını çok büyük atıyor. Eğer ona yetişemezsek, Bir gün bakıcaz ve, pof, gitmiş olacak.
Я изменил ГМФ, чтобы успевать.
Ayak uydurabilmek için MPH'i geliştirdim.
Я увидела картину в целом. Я не могу успевать все и сохранить все.
Büyük resmi gördüm ve artık hem her şeyi yapıp, hem de her şeye sahip olamam.
Мальчик способный, мог бы успевать.
İstediğinde kapasitesini oldukça iyi kullanabilen bir çocuk.
Короче, я пишу : "Шериф может успевать лучше, если изменит свое отношение к учебе."
Öyleyse şöyle yazıyorum : "Cherif, çalışmalarıyla ilgili..." ... tutumunda değişiklik gösterdiği takdirde başarılı olacaktır. "
Мамочка всегда должна везде успевать.
Anneler işini her zaman vaktinden önce yapmalı.
Волнуешься, что не сможешь успевать наравне с другими студентами?
Diğer öğrencilere ayak uyduramayacağından mı endişeleniyorsun?
Ключ к успеваемости в медицинской школе - это успевать переделывать кучу всяких вещей и никогда не спать.
Tek seferde bir sürü şey yap ve hiç uyuma! Günlük güncellememiz için pek vaktim yok ama şöyle ki ; Merhaba baba.
Ты как белка в колесе Нет сил успевать везде
Olana kadar salla Çıkış bulana kadar
Вы любите работать на износ и успевать к сроку, а я люблю швыряться снежками и веселиться.
Siz sıkı çalışırsınız, bense kartopu atar eğlenirim.
Это называется "успевать все".
Çoklu görevlendirme deniyor buna.
Тебе придётся за мной успевать, потому что я очень быстро открываюсь людям.
Beni anlaman gerekecek çünkü insanlara gerçek yüzümü çok çabuk gösteririm.
Я думала, что смогу везде успевать, но увы.
Bunu yapabileceğimi düşünmüştüm fakat yapamam.
Ты просто попытайся успевать за нами.
Sen bize yetişmeye çalış asıl.
Как все успевать. Просто нечто!
İşleri Yoluna Sokmak.
Должны успевать, мисс Ковингтон.
Sorun yok gibi Bayan Covington.
Нужно успевать всюду и везде если ты хочешь здесь работать!
Her zaman güvenilir! İşini kaybetmek istemiyorsan daha çok çalış.
Окей, Агент Джонс может ехать со мной, если конечно он будет успевать.
Tamam. Ajan Jones benimle gelebilir. Ama bana ayak uydurması şartıyla.
Мне кажется, когда он принимает разные решения для семьи, мне остаётся только успевать за ним.
Her zaman ailemiz için kararlar aldığını hissediyorum ama her şeyi en son ben öğreniyorum.
Не то, чтобы мне нравится успевать перед поездом на переезде, но вывернуть трусы наизнанку получается лишь раз.
Tren yolundan karşıya geçerken, trenle yaptığımız yarıştan zevk almadığımdan değil ama iç çamaşırlarının içini bir kez dışına çıkarabiliyorsun.
Тим рос в штате Айова. Как-то раз он достал сломанное механическое пианино, починил его и научился играть свинг, замедляя бабины с нотами, чтобы успевать за пальцами Фетс Уоллера ( прим. : американский джазмен )
Tim Iowa'da büyürken, onun kırık bir piyanosu vardı, onu tamir etti ve kendi kendine swing müziği çalmasını öğrendi ve piyano kağıtlarını yavaşlatarak Fats Waller'in parmaklarını takip etti.
" Но нужно было успевать на самолеты и платить по счетам.
" Ama yetişecek bir uçak ve faturalar vardı.
Но я хочу иметь и личную жизнь тоже, и я уверен, что могу успевать всё и не подвести тебя.
Ama aynı zamanda bir hayatımın olmasını da istiyorum ve başarısız olmadan ikisini de bir arada götürebileceğimden oldukça eminim.
Ей приходилось воспитывать нас обоих и успевать учиться в юридической школе.
Annem, aynı zamanda hukuk okurken ikimizi de büyütmek zorunda kaldı.
Ух, ну кто знал, что ты можешь успевать за мной?
Vaav, seninle takılacağımı kim bilebilirdi?
Я знаю, что тебе нужно много где успевать, поэтому дарю тебе новый Лексус.
Dolaşırken çok zorlandığının farkındayım bu yüzden sana yeni bir Lexus aldım.
Им приходится выходить спозаранку, Чтобы успевать.
Yetişmek için sabahın köründe evden çıkmaları gerekir.
И как же вы сможете служить в доме, да ещё тут успевать?
Bakımını temizlemesini her şeyini yapacaksın yani?
– Разве они не должны успевать?
- Beni yakalamaları gerekmez miydi?
Ты должна была успевать.
Yetişmen lâzımdı.
Позвоните, если не будете успевать.
Bir sorun olursa ara beni.
У меня был муж, но с такой работой трудно успевать домой к ужину.
Vardı ama böyle bir iş yapıp... evde akşama yemek yetiştirmek çok zor.
Успевать всегда!
Her daim teslim et!
Ладно, старайся успевать.
Tamam, yetişmeye çalış.
И успевать все вовремя.
Zamanında gelmek.
Я не могу везде успевать.
Her yerde olamam.
На самом деле великолепный, но иногда так сложно за вами успевать.
Gerçekten harika bir cerrahsınız ama bazen size ayak uydurmakta zorlanıyorum.
О, если ты мужчину в час коварный Без критики умеешь поддержать, Красива если ты, но не вульгарна, Без суеты все можешь успевать, Коль с молодостью ты опыт сочетаешь И даже с хамом ласкова в ответ,
Eğer zor durumda bir adamı destekleyip yine de kalitesinden şüphe duymuyorsan eğer can sıkıcı olmadan güzel olabiliyorsan eğer sabırsız olmadan canlı olabiliyorsan yaşlanmadan tecrübeli olabiliyorsan ve bir vahşiye bile gülümseyip kibar davranabiliyorsan eğer daktilo, not tutmayı ve telefon etmeyi biliyorsan eğer yemek aranda çocuğunu doğurabiliyorsan bir mimar, mühendis veya bakandan da iyisi ve parladığı zirvelerden sonsuza denk korunarak sekreter olacaksın kızım.