Чужбине перевод на турецкий
18 параллельный перевод
Я тоскую по тебе на чужбине.
O kadının özlemi için Napoli'yi terk etmek!
Те, кто не был в изгнании не ведают, что значит услышать на чужбине дружеский голос и не поймут причину бури чувств, рвущихся наружу.
Vatanından hiç ayrılmamış olanlar... sürgünde bir dost sesi duymanın ne demek olduğunu bilemez... ve birazdan göreceğiniz duygu patlamasının... nedenini de anlayamazlar.
" Один, томлюсь на чужбине, Чужак-старожил.
"Garip bir ülkede yabancı olmak..."
Я не с могу жить на чужбине.
Ben dışarıda yaşamaya alışamam.
Ей суждена не скорая кончина,... начало новой жизни... на чужбине...
Alın yazısında boğulmak değil yabancı bir kara parçasında yeni hayatına yelken açmak olan bir bayan.
" Моя маленькая изгнанная птичка, горюющая на чужбине, далекие земли счастливы твоим присутствием, а я по тебе тоскую.
Minik sürgün kuş... Ve de mutsuz... Yabancı topraklar mutludur varlığından...
Кусочек дома на чужбине.
Evden uzakta küçük bir ev mi?
Я полагаю, члены комиссии вряд ли будут препятствовать на чужбине активному воплощению ваших планов.
"Çünkü, oranın yerlisi olmayan bu kişilerin... " hükümet temsilcisi olarak, tepeler bölgesinde faaliyet gösteren... " sizin gibi kişileri fazla engellemeyeceklerine inanıyorum.
Мы здесь на чужбине.
Burası bizim ülkemiz değil.
Что? Раз на чужбине, моя дочь перестает быть мне дочерью?
Bizim ülkemiz olmayınca, kızım, benim kızım olmuyor mu?
Запомни, Гомерчик, эта конфета для... наших солдат, сражающихся на чужбине.
Bir düşün Homie, o şekerler bizim için denizaşırı yerlerde savaşan vatandaşlarımıza gidecek.
Я убеждён, что нам ни к чему искать на чужбине ни военной мощи, ни совета.
Güç ve yol gösterme için sınırlarımızın dışına bakmamıza gerek olmadığını düşünüyorum.
Она провела месяцы на чужбине, одетая, как туземка.
Akıntıya karşı aylarca devam etmiş. Gören de yerlilere karıştı sanır.
На чужбине всяк становится патриотом.
Bütün Koreliler yurtdışında vatansever kesilir.
Неплохо подготовились на чужбине.
Baya hazırlık yapmışsın. Yabancı topraklarda.
умер на чужбине.
Goryeo'da doğmuş ama yabancı bir ülkede yaşamış bir çocuk vardı.
На чужбине помрешь?
Ne o? Yurt dışında mı öleceksin?
Всю свою жизнь я провела на чужбине.
Ben tüm hayatımı yabancı topraklarda geçirdim.