Шью перевод на турецкий
37 параллельный перевод
- Чем вы занимаетесь? - Я шью на машинке.
Ne yapıyorsun?
Ладно, если ты настаиваешь. Я шью себе черное неглиже из шифона.
Tamam, eğer ısrar ediyorsan kendime siyah şifon bir sabahlık yapıyorum.
- Я же вам столько лет шью.
Filumè, kaç yıldır dikiş dikiyorum ben.
Уже 25 лет одежду шью
Kıyafetlerini yıkadım, yirmi beş sene boyunca
"Шью медведей".
"Oyuncak ayı imalatçısı." Oyuncak ayılar yapıyorum.
Хочешь, покажу тебе, как я шью медведей?
Nasıl ayı yaptığımı sana göstereyim mi?
- Шью новое одеяло.
- Yeni bir yorgan dikiyorum.
Не бойся, я шью лучше, чем моя мама.
Merak etme. Ben annemden daha sağlam diktim.
- Ну, я-то шью...
- Evet öyleydi.
То есть, я шью свадебное платье Пейтон.
Yani, şu anda Peyton'ın gelinliğini dikiyorum.
Да, я шью очень быстро, особенно перед церемониями вручения Японского Оскара.
Evet, özellikle de Japon Oscar'larından önce çok hızlı dikmemle bilinirim.
Я шью тебе кимоно... вдруг ты никогда его не наденешь!
Bu kimono dikerken bile Giyip giyemeyeceğini bilemiyorum.
Я что шью эти брюки?
Tanrı aşkına, bunları ben dikmiyorum!
Пока я сижу здесь, как золушка из сказки, и шью, вместо того, чтобы пойти со всеми на ярмарку.
Bir peri masalındaki lanetlenmiş prenses gibi burada oturmuş diğerleri gibi fuara gitmek yerine dikiş yapıyorum.
Я шью одежду.
Giysi dikerim.
- Я шью одежду.
- Giysi dikerim.
Будь то попытки избежать опасности, или необходимость прятаться здесь каждый раз, когда я хочу проследить за активностью НЛО или когда шью новый костюм для фестиваля.
Ne zaman bir UfO hareketini takip etmek istesem ya da Rönesans kostümü diksem ya tehlike anında başarısız oluyorum ya da gizlice buraya girmek zorunda kalıyorum.
- Шью Лукасу костюм на Хеллоуин.
- Lucas'a Halloween kostümü dikiyorum.
Я особо не шью.
Dikişten pek anlamam.
Я шью.
Dikiş dikiyorum.
О, я шью полу-штаны.
Pantolonumu kısaltıyorum.
Шью ему за жестокость по отношению к животным.
Ben de onu hayvan haklarına bildiriyordum.
И я не шью даже тогда, когда мне скучно.
Ve dikiş nakış yapmam, sıkıldığım zamanlarda bile.
Это больше похоже на эпизод из Домика в прерии когда па уезжает по делам а я остаюсь дома и шью ему штаны.
Bu daha çok, babanın ticaret yapmaya gittiği ve evde, pantolonlarla seni beklediğim bir, "Kırdaki Küçük Ev" in bir bölümü gibi.
Это машинка Дженни, я не шью, забирай.
- Biraz yer açmam gerekiyordu. Bu Janie'nindi.
И не только... Я совсем ужасно шью!
Ayrıca nasıl dikiş dikilir onu da bilmiyorum.
Шью костюм, чтобы не обжечься снова.
Kıyafet yapıyorum. Böylece bir daha yanmam.
- Я их шью. Пока ни одной не продала.
Pek bir şey satmıyordum.
Я шью шторы.
Perde yapıyordum.
Я там шью.
- Evet, orada diktim.
Я-я-я просто там шью.
Orada dikiş yaptım sadece.
Я шью целыми днями, истекая кровавым потом.
Bize bakmıyorsun!
Я жe шью!
- Oh, hayır! - Dikiş dikmeye çalışıyorum.
И шью.
Ve dikiş yapıyorum.
Шью.
- Dikiyorum.
Я шью.
Dikiyordum.
Я шью кожу.
Makena?